İsrail'in Sina'daki güvenlik uyarıları tartışılıyor

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Sina'da meydana gelen saldırılardan günler önce vatandaşlarına Sina'yı terk etme çağrısında bulundu. Yapılan bu uyarı, silahlı grupların bölgede faaliyette bulundukları ve İsrailli turistleri kaçırmayı planladıklarını söyleyen bilgilere dayandırıldı ve tehdidin çok büyük olduğu ifade edildi. İsrail'in yaptığı bu uyarıdan birkaç gün sonra Sina'da kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından Mısır güvenlik güçlerine saldırı düzenlendi. Meydana gelen saldırıda 16 asker hayatını kaybederken 7 asker de yaralandı. 2004'te Taba, 2005'te Şarm eş-Şeyh, 2006'da Dahab saldırıları yine İsrail'in bu bölgelere yönelik yaptığı güvenlik uyarısının ardından gelmişti.

2004'teki Taba saldırısında 34 kişi ölmüş, 105 kişi de yaralanmıştı. 23 Temmuz 2005'te gerçekleşen Şarm eş-Şeyh saldırısının bilançosu ise çok ağır oldu. Saldırıda 88 kişi öldü 200 kişi yaralandı. Nisan 2006'da İsrail Milli Güvenlik Konseyi İsrail vatandaşlarını Sina'yı terk etmeye çağırdı, aynı ay Dahab bölgesinde eş zamanlı olarak gerçekleşen 3 saldırıda 23 kişi öldü, 62 kişi de yaralandı.

İsrail son olarak, Eylül 2008'de Mısır'ın güney sınırında Alman turistlerin kaçırılması olayından önce bir uyarıda bulunmuştu. İsrail'in bölgeye yönelik güvenlik uyarıları Batılı ülkeler tarafından güvenilir uyarılar olarak görülüyor. Ancak Mısırlı siyasetçiler İsrail'in yaptığı bu uyarıların amacının Mısır turizmine darbe indirmek şeklinde yorumluyor. Sina bölgesi İsraillilerin tatillerini geçirmek için tercih ettikleri yerlerin başında yer alıyor. İsrail bölgedeki turistik tesislerde yoğunluk oluştuğu zaman bu tarz uyarılarda bulunuyor. Bazı siyasetçiler ve Filistinli gruplar bu saldırıların arkasında İsrail'in olduğunu ileri sürüyor.

Sina'dan zaman zaman bölgedeki güvenlik zaafiyeti nedeniyle merkezi hükümete itirazlar geliyor. Sina'daki büyük kentlerde geçen ay gösteriler yapılmış ve devletin silahlı çetelere karşı vatandaşları koruması talebi dile getirilmişti.

Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David Anlaşması'ndan dolayı Mısır Sina Yarımadası'nda sınırlı sayıda asker bulundurabiliyor. Halk ayaklanmasının ardından Mısır, bölgedeki güvenlik boşluğunun giderilmesi amacıyla İsrail'in izni ile Sina Yarımadası'na 30 yıl aradan sonra, 2 bin kadar komando ile zırhlı birlik konuşlandırmıştı.