Cumhurbaşkanı: Şemdinli'de yaratılmak istenen psikolojik durum kırıldı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şemdinli'de bölücü terör örgütünün psikolojik bir durum yaratmak istediğine değinerek, 'Terör örgütünün yapmak istediği psikolojik durum güvenlik güçlerimizin fedakarca çabasıyla kırıldı.'dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-06 16:06:09
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Tarabya Köşkü'nde Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyelerini kabulü sırasında güncel konulara değindi. Cumhurbaşkanı Gül, Şemdinli'de bölücü terör örgütünün psikolojik bir durum yaratmak istediğine değinerek, "Terör örgütünün yapmak istediği psikolojik durum güvenlik güçlerimizin fedakarca çabasıyla kırıldı. Bu psikolojik duruma fırsat vermedik ve önlem aldık. Terör örgütü Suriye'de olduğu gibi psikolojik, ona benzer bazı şeyler yapmak istediler" diye konuştu.
ŞEHİT AİLELERİ KARŞISINDA KONUŞMAKTA ZORLANIYORUM
Şehit haberlerinin çok acı olduğunu ve çok üzüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, şehit cenazelerine Ankara, İstanbul ya da başka yerlerde katılmaya gayret ettiğini belirterek şunları söyledi: "Bu yıl şehit ailelerine 6. kez yemek verdik. Bazı danışmanlarım şehit ailelerinin durumlarını yakından takip ederek, beni bilgilendiriyorlar. Şehit yakınlarına verdiğim yemeklerde en çok konuşma yaparken zorlanıyorum. Zira, söylenecek söz bulamıyorum. Başka bir ortamda konuşma yaparken hiç zorlanmıyorum ama şehit aileleriyle bir arada olduğumda gerçekten söyleyecek söz bulamıyorum."
BÜYÜK RESİMLERE BAKMAK GEREKLİ
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin büyük resme bakması gerektiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye olarak, bizim büyük resme bakmamız gerekir. Etrafımızdaki ülkelere baktığımızda bir siyasi kargaşa ve değişim görüyoruz. Suriye bakılıyor ve yıkılıyor. Komşularımızı böyle görmek istemezdik. Suriye'de insanlar acı çekiyor, tarihi Halep yakılıyor, yıkılıyor. İnsanlar da şehirlerde yok oluyor. Örneğin Halep çok tarihi ve binalarıyla güzel bir kentti. Biz de bile böyle tarihi taş evlerin olduğu yerler yoktu. Oranın nasıl yakılıp yıkıldığını üzüntüyle görüyoruz. İran izole olmuş, Irak karışık. Avrupa ise yeni tarihinin en sıkıntılı dönemini geçiriyor. Avrupa'da karabulutlar var. Bazı ülkelerin hükümetleri yok. Bazılarını geçici hükümetler yönetiyor. Her yıl başbakanları değişiyor. Biz zamanlar bizim de halimiz böyleydi. Avrupa'da işsizlik artıyor. Şirketleri dibe vurmuş. Çok tahsilli olanlar iş bulamıyor.
AVRUPA DURAKSADI BİZE GÜN DOĞDU
Türkiye'nin Avrupa'ya göre güllük gülistanlık olmadığını ama istikrarlı, geleceği parlak, ekonomisi iyi olan, makro ekonomik göstergeleri ümit veren bir ülke olduğumuzu ifade ederek şöyle konuştu: "Avrupa ile yarışımızda onlardan bizden hayli öndeydi. Şimdi önümüzde tarihi bir fırsat var. Avrupa duraklamada iken, onlar 4 - 5 yıl daha karanlık tünelde iken, biz zor ama lüzumsuz işlerle zaman kaybetmeden onlara yetişmemiz hatta geçmemiz lazım. Onlar koşarken yorulmuş, oturmuş ve düşmüşler. Biz de fırsat bu fırsat deyip kendimize çeki düzen verip, onlara yetişmeli hatta geçmeliyiz. Böyle bir tarihi fırsatı elimize geçmişken iyi değerlendirmeliyiz. Mevzi sıkıntılarımız şikayet olarak göz önüne geliyor ama siyasi bir istikrarımız var. Türkiye'de gelişmişlik açısından geçmişe bakarak büyük gelişme ve değişiklik var. Ben memur olsam nereye gitmezdim diye düşündüğümde, böyle bir yer olmadığını görüyorum. Ülkemizin her yeri gelişmektedir."
Cumhurbaşkanı Gül, bir ülkenin güçlü olmasının sadece ekonomik gelişmeyle olmadığına dikkat çekerek, demokratik standartların hukuk açısından da insan hakları açısından da ekonomiyi büyüttüğüne vurguladı. Gül, "Bu Türkiye daha önce de vardı. Bu İstanbul'da daha önce vardı. Bu boğazlarda vardı. O zamanlar Türkiye'ye 1 milyar dolar yabancı sermaye gelirdi. Türkiye ile ilgili tereddütler vardı. Paralarını getirmeye çekiniyorlardı. Şimdi,Türkiye'ye 20-30 milyar dolar yabancı sermaye geliyor. Zira, ülkemizde hukuk kuralları işliyor. Türkiye'ye insanlar gelip yerleşiyor. Hatta yabancılar buraya hastalarını getirip, tedavi ettiriyor" şeklinde konuştu.
(CİHAN)
Haber Ara