Zulmün coğrafyası: Doğu Türkistan !
Bu yıl ramazan ayının girmesiyle birlikte Çin, Doğu Türkistanlı Müslümanlar üzerindeki baskıyı arttırdı. Çin işgal yönetimi, Doğu Türkistan'da Ramazan ayının başlaması ile yeni yasakları yürürlüğe koydu. Okul Müdürleri, öğretmen, memur ve aile reislerine 'Ramazan'da İstikrarın Korunması ve Güvenlik Taahhütnamesi' adlı bir belge imzalattı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-02 17:00:02
İşte o değerlendirme:
Pek çoğumuzun bilmediği ama zulmün ve baskının kol gezdiği bir coğrafya var: Doğu Türkistan.
Doğu Türkistan 18. yüzyıl sonrasından bugüne kadar Çin'in mütemadiyen istila ettiği bir toprak. 1955’de resmî olarak Çin’in otonom bölgesi ilan edilen Doğu Türkistan, hâlen işgal altında.
12 Kasım 1933 tarihinde ilan edilen Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti, 6 Şubat, 1934 yılında Ma Chnagying ordusu tarafından işgal edilmiş ve yeni kurulan cumhuriyet yıkılmış.
12 Kasım, 1944 yılında tekrar oluşan Doğu Türkistan Cumhuriyeti 1949 yılında tekrar yıkılmış ve 1949'da Çin Halk Kurtuluş Ordusu bölgeye girerek konuşlandırılmış ve Doğu Türkistan, Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlanmıştır. Doğu Türkistan halkı da o zamandan beri Çin işgaline karşı direnmektedir.
1953 yılında Türkiye dokuz yüzden fazla Doğu Türkistanlı mülteciyi Kaşmir ve Pakistan'dan kabul etmiştir.
Tarihî Türkistan topraklarında, Kaşgar’da, Urumçi’de, Turpan’da insanlık suçları işleniyor. Temel insani hakları ellerinden alınan, zorla göç ettirilen, soykırımlara maruz kalan Doğu Türkistan halkı, özgürlüğüne kavuşmak istiyor.
Bu yıl ramazan ayının girmesiyle birlikte Çin, Doğu Türkistanlı Müslümanlar üzerindeki baskıyı arttırdı. Çin işgal yönetimi, Doğu Türkistan'da Ramazan ayının başlaması ile yeni yasakları yürürlüğe koydu. Okul Müdürleri, öğretmen, memur ve aile reislerine "Ramazan'da İstikrarın Korunması ve Güvenlik Taahhütnamesi" adlı bir belge imzalattı.
Buna göre; devlet memurları, öğrenci ve gençlerin dini eğitim almaları, oruç tutmaları, dini etkinliklere katılmaları, camilere gitmeleri ve namaz kılmaları yasaklandı.
Bölgeye dair uzaktan edinebildiğimiz bilgi bu kadar ancak bölgede yaşananları Doğu Türkistanlı İsmet Amber'den yani birinci ağızdan dinleyelim istedim, belki bu zulme dikkat çekebiliriz niyetiyle...
İsmet Bey, sizi tanıyabilir miyiz?
İsmet Amber, 1965 Hindistan Srinager Keşmir’de doğdum. Aslen Doğu Türkistanlıyım. Ailem Çin’in, Doğu Türkistan’daki zulümden kaçan Doğu Türkistanlı ailelerden sadece birisidir.
Komünist Rejim sonrası dedeniz mülteci olarak Keşmir'e kaçmış ancak bazı akrabalarınız halen Doğu Türkistan'da ve siz de sık sık gidip geliyorsunuz, dedenizin yahut ailenizin yaşadıklarını bizimle paylaşır mısınız?
Komünist rejim Doğu Türkistan’ı işgal etmeye başladığında Hotan şehrinde yaşayan dedem, Doğu Türkistan Cumhuriyeti Maliye Bakanı Kasım Damolla’yı kardeşini ve büyük oğlunu (babamı) alarak Keşmir’e kaçıyor. Daha sonra diğer çocuklarını aldırmak için kardeşini geri gönderiyor, dedemin kardeşinin o geri gidişiyle irtibat 1975 yılına kadar kesiliyor.
Dedem Hotan şehrinin önde gelenlerinden birisiydi. Dedemin yerini söylemeleri için oradaki akrabalarımıza insafsızca işkenceler edilmiş. Bir halam bir amcam öldürülmüş, inşallah şehit olmuşlardır.
Dedem, babam ve diğerleri Keşmir’e yerleşmişler ve babam Keşmir’de evlenmiş. Hindistan vatandaşı olmayı hiçbir zaman büyüklerimiz kabul etmediler. Muhacirler olarak Keşmir’de yaşadık.
1977 senesinde serbest göçmen olarak Türkiye’ye geldik.
Mao’nun ölümünden sonra Çin Komünist devleti kapılarını açtı ve 1982 senesinde dedemin kardeşi ve diğer amcalarım ve halalarım ve onların çocuklarıyla tanışma imkânına kavuştuk. 1984’ten bu yana sık sık gider gelirim.
Doğu Türkistan'da tam olarak yaşananları özetleyebilir misiniz?
Doğu Türkistan’da gizli ve açık bir soykırım uygulanmaktadır. Eşit eğitim hakkı yoktur. Uygurlara İş verilmez. Komünist Partisi üyesi olanlar ve İslam’ı inkâr edenlere iş verilir. Din eğitimi kesinlikle yasaktır. Eğitim veren hocalar sebepsiz yere yıllarca hapishanelerde tutulmaktadır. Eğitim görenlerin ailelerine baskı uygulanmaktadır. Uygurlar, Kazaklar ikinci sınıf insan muamelesi görür. Kısırlaştırma ve zorla kürtajlar yapılmaktadır.7 aylık hamile kadınlara bile kürtaj yapılmıştır. Uygurların uyuşturucu kullanmalarına gizli teşvik vardır, göz yumarlar.
Doğu Türkistan ismini kullanmak kesinlikle yasaktır. Bu ismi kullanan kimse idam edilir. Az da olsa camiler vardır, yaşlıların camiye gitmelerine bir şey demezler ama gençlerden birisi gittiği takdirde takibe alınır ve o kişi ile görüşen herkes suçludur. Her gün Vagonlarla yeni Çinliler getirilmekte ve Uygur nüfusu azınlık durumuna düşürülmekte. Devamını okumak için tıklayın
Cemile Bayraktar
SON VİDEO HABER
Haber Ara