Halep'te yaralanan El Cezire muhabiri Gaziantep'te tedavi altına alındı

El Cezire televizyonunun Halep'teki olayları takip etmek amacıyla Suriye'ye gönderdiği ve rejim askerlerinin attığı bombanın patlaması sonucu yaralanan muhabiri Ömer Haşram, Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Acil Servisi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Haşram'ın vücuduna 4 şarapnel parçasının isabet ettiği öğrenilirken, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

        El Cezire muhabiri Ömer Haşram, Halep'te haber takibi yaptığı esnada, Esed rejimi askerleri tarafından atılan bombanın patlamasıyla yaralandı. Haşram, kameraman ve teknik ekipteki arkadaşlarının yardımıyla ilk önce Özgür Suriye Ordusu askerleri tarafından kurulan Sahra Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradan da Türkiye sınırında bulunan Azez şehrine getirilen Haşram, daha kapsamlı müdahale yapılması için Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye getirildi.

        Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Acil Servisi'ne götürülen Haşram, burada yapılan ilk müdahalenin ardından yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı Haşram'ın yaralandığı olayda yanında bulunan arkadaşları da hastanenin önünde bulunan canlı yayın araçlarının içerisinde beklemeye başladı. Olayı anlatan El Cezire kameramanı Hakan Baygıner, 'Çatışmalar devam ediyordu. Zaten top sesleri eksik olmuyor. Olay olduğunda biz çekim yapıyorduk. 3 metre önümüzdeki binanın tepesine bomba düştü. Çekimimize devam ettik, ikincisi düştü. Üçüncüsü arabaya bindikten sonra daha hareket etmeden, arkamıza düştü. Biz, ne oluyor derken Ömer Abi, 'Ben yaralandım' dedi. Muhaliflerin Sahra Hastanesi'ne yetiştirdik. Orada müdahale ettiler. Zaten yürüyerek gitti. Vücudunda 4 tane şarapnel varmış. Daha sonra ekip olarak Azez'e götürdük. Ardından Türkiye'ye geldik.' diye konuştu.

        Halep'te yaşanan durumu da aktaran Baygıner, 'Devamlı bombardıman var. Biz Esed'in askerlerini hiç görmedik. Hep muhaliflerle birlikteydik. Onlar da sokak sokak, mahalle mahalle devamlı oraları ele geçirerek ilerliyorlar. Her mahallede bir ekip ya da ordu var. Aslında zor bir durum. İnsanlık açısından da zor. Ekmek kuyruğunda insanlar saatlerce bekliyor. Yaşam orada bizim için de çok zordu." ifadelerini kullandı.