İklimlerin ortadan kalkacağı ve birçok canlı türünün yok olacağı dünyada, “Bilinçsiz yapılaşma sonumuzu getirecek” açıklaması yapıldı.
KOMPLO teorisyenlerinin sık sık dile getirdiği küresel ısınma ve dünya üzerindeki doğal hayat hakkında bir araştırma yapan bilim adamları, kıyametin tarihini verdi.
Saygın bilim dergilerinden Nature’da yayımlanan bir makalede bilim adamları, dünya üzerindeki yaşamın 2100’de sona erebileceğini yazdı. İnsanoğlunun gezegene çok büyük zarar verdiğini belirten bilim adamları, “Geri dönüşü olmayan bir biçimde genişliyoruz. İnsanlar dünyanın geçmişte yaşadığı değişimleri hatırlamıyor” açıklamasında bulundu. Birçok uluslararası kurumdan 22 uzmanın kaleme aldığı araştırmada iklim değişimleri ve canlı türlerinin hızla yok olduğu kaydedildi. Makalede, “Bugün yaşadığımız iklimlerin yarısı ortadan kalkacak.
Bu sebeple henüz keşfedilmemiş birçok canlı türü yok olacak. Bilinen canlı türlerinin de birçoğu ortadan kalkacak” ifadesi yer alırken, araştırmayı yürüten Profesör Arne Moers, “Radyasyon dengesini değiştirerek çok büyük bir risk alıyoruz. Sıradaki dönüşüm gezegeni yok edebilir. Eğer o sınırı bir kez geçersek bir daha dünya gezegenini eski haline geri döndüremeyiz” dedi.
Araştırmada insanoğlunun gezegenin yüzde 43’ünü kullandığı belirtilirken, endüstri devriminden önceye oranla karbon emisyonunun yüzde 35 arttığı kaydedildi. Araştırmada, dünya nüfusunun 2025’te 8.2 milyar, 2050’de ise 9 milyar olacağı belirtilirken, “2100’de oluşacak nüfusu dünya kaldıramaz” yorumunda bulunuldu.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'DE TARİH VERMİŞTİ !
“Gaybı ancak Allah bilir”
Öte yandan Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ise Kıyamet Tarihi ile ilgili ilginç tesbitleri bulunmaktadır
İşin ilginç tarafı bilim adamlarının yaptıkları açıklamaların Bediüzzaman Hazretlerinin yorumu ile bir ölçüde örtüşmesi. Zira Bediüzzaman Hazretleri yıllar öncesinde hem kıyametin yakın bir tarihini vermiş, hem de 'nasıl meydana geleceğinin' enteresan bir yorumunu yapmış.
Said Nursi'nin Şualar adlı eserinde Kıyamet'e şöyle dikkat çekiliyor....
“Amma Bir Dördüncü Mesele olan mevt-i dünya ve kıyamet kopması ise:
Bir anda bir seyyare veya bir kuyruklu yıldızın emr-i Rabbânî ile küremize, misafirhanemize çarpması, bu hanemizi harap edebilir: On senede yapılan bir saray bir dakikada harap olması gibi. (Şualar, s.39)“
İfadeye göre kıyamet bir çarpışma neticesinde olacak. Bu çarpışma ile dünyanın dengesi bozulacak ve güneş batıdan doğmaya başlayacak. Ardından ise; “Yıldızlar çarpışacak, ecrâmlar dalgalanacak; nihayetsiz fezâ-i âlemde, milyonlar gülleleri, küreler gibi büyük topların müthiş sadâları gibi vâveylâya başlar. Birbirine çarpışarak kıvılcımlar saçarak, dağlar uçarak, denizler yanarak, yeryüzü düzlenecek. İşte, şu mevt ve sekerât ile, Kadîr-i Ezelî kâinatı çalkalar, kâinatı tasfiye edip Cehennem ve Cehennemin maddeleri bir tarafa, Cennet ve Cennetin mevadd-ı münâsibeleri başka tarafa çekilir; âlem-i âhiret tezâhür eder.(Sözler, s.490)
Bediüzzaman Hazretleri 'Kıyametin nasıl olacağı' tarzındaki yorumundan sonra kıyametin yaklaşık tarihini de Kur'an ve Hadis-i şeriflerin işari manalarından çıkarmak suretiyle ifade etmiştir.
“... makam-ı cifrîsi 1545 olup kâfirin başında kıyâmet kopmasına ima eder.Lâ ya’lemu’l-ğaybe illâllah. Câ-yı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına mânidar, mâkul ve hikmetli bir surette 1506’dan ta ’42’ye, ta ’45’e kadar üç inkılâb-ı azimin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır. Bu imalar gerçi yalnız birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil; fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir.(Kastamonu Lahikası, s.26)”
Burada geçen 1545 hicri tarihi 2125 miladi yılları ve sonrasına tekabül eder. Bilim adamlarının tespit ettikleri tarih de bu yılları gösteriyor. Elbette ki kıyamet tarihinde 30-40 yıllık farklılıklar çok da önemli farklar değildir. Zira mesele dünyanın ömrü ile ilgilidir.
Netice-i kelam artık kıyamet yaklaşmıştır.
Sonuç olarak .....
"Ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır." (Buhari, 9:125, 162; Müslim, 1:137)
Bu Hadis-i Şerif, hadis kaynaklarında bu lafızlarla rivayet edildiği gibi, aynı manayı ifade eden farklı lâfızlarla da rivayet edilmiştir.
Bediüzzaman'ın ahirzamanla ilgili yukarıda ki hadisi yorumlamıştır. Cifr denilen özel bir hesap yolu ile kendi kanaatini yazmıştır. Bu bir kanaattir ve kesinlik ifade etmez.
Zaten yazıda da dört defa kullanılan, “Gaybı ancak Allah bilir” ve iki defa kullanılan, “Gerçek ilim Allah katındadır” mealindeki ayetler bu manaya açıkça işaret etmektedirler.
“Bediüzzaman kıyametin tarihini ALLAH ALEM tabiriyle haber veriyor, ve ekliyor ” Herşeyin en doğrusunu en gerçeğini sadece ve sadece Allah bilir...