"Sünnet yasağı çocukları kasıtlı olarak dinden uzaklaştırmaya yönelik bir karar"

Almanya'nn Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Haham Dr. Joel Berger sünnet yasağını "Bu karar çocukları kasıtlı olarak dinden uzaklaştırmaya yönelik bir karardır." sözleriyle değerlendirdi. Berger, "Eğer sünnet yasaklanıyorsa küpe takılması ve kulak delinmesi de yasaklansın. Hıristiyanlık'ta çocuklar küçük yaşta vaftiz edilirler. Bunu yaparken acaba çocuğa soruluyor mu?" dedi.

Son günlerde gündemi meşgul eden Köln Eyalet Mahkemesi'nin, sünnetin "yaralama suçu" kapsamına girdiği şeklindeki kararı Tübingen Üniversitesi'nde düzenlenen bir panelde tartışıldı. Tübingen Üniversitesi profesörlerinden Regina Ammicht Quinn, "Sünnetin mahkemece yasaklanmasından sonra yapılan bir ankete göre Almanların yaklaşık yarısı çocukları sünnet etme yasağının devam etmesini istiyor. Ankete katılanların yüzde 45'i, 'sünnet yasağı kalsın' derken, yüzde 42'sı yasağa karşı çıktı. Fakat tüm gelişmelere rağmen kimse İslam'ın ve Yahudiliğin Almanya'nın bir parçası olduğunu inkar edemez." diye konuştu.

Panelde ilk sözü alan Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Urban Wiesing çocukların bedensel bütünlüğünün dini ritüellerden daha önemli olduğunu belirterek, "Velilerin çocuklarını istediği dine göre yetiştirmelerinde bir sakınca yok, fakat onlara zarar vermeleri kabul edilemez. Sünnet olup olmama kararını çocuklar 18 yaşına girdikten sonra kendileri vermesi gerekir." dedi.

Sünnet'in İslam'daki yerini anlatan Hussein Hamdan ise "Sünnet olmak bazı hastalıkları önler. Çünkü sünnet olmak, temizlik demektir. Dini yükümlülükleri ve adetleri tanımayan kişiler sünneti yaralama olarak görüyor. Hangi anne baba çocuğuna zarar vermek ister ki." diye konuştu.

Gazeteci Renate Angstmann Koch ise "Sünnet ile çocukların bedensel bütünlüğünde değişiklik meydana geliyor ve sünnet korkusu çocuklarda son derece ciddi travmalara yol açıyor. Ayrıca sünnet operasyonu acı veren bir tıbbi müdahale. Bu sebeplerden dolayı sünnet kesinlikle yaralama kapsamına giriyor. Sünnete genel olarak karşı değilim, fakat geri dönüşü olmayan bu kararı çocuklar reşit olduktan sonra kendileri vermeli." dedi.

Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Haham Dr. Joel Berger ise "Seküler zihniyetin vermiş olduğu bu karar çocukları kasıtlı olarak dinden uzaklaştırmaya yönelik bir karardır. Eğer sünnet yasaklanıyorsa çocuklara küpe takılması ve kulak delinmesi de yasaklansın. Hıristiyanlıkta çocuklar küçük yaşta vücudu suya batırılarak vaftiz edilirler. Bunu yaparken acaba çocuğa soruluyor mu? Mahkemenin bu kararı Almanya'da farklı dinlere olan tahammülsüzlüğün göstergesidir." ifadelerini kullandı.