Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Diyanet'ten Abdülaziz Bayındır'a cevap

Diyanet İşleri Başkanlığı'nca, öteden beri İslam astronom ve muvakkitlerinin imsak vaktini belirlerken en az 18 dereceyi esas aldığı, ilk anda çıplak gözle fark edilemese dahi bu vaktin sabah şafağının başlama zamanı olduğu belirtilerek, namaz vakitleri konusunda hiçbir tereddüt yaşanmaması istendi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-25 22:28:13

Diyanet'ten Abdülaziz Bayındır'a cevap
Başkanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı yayın organlarında yer alan imsak vakti tartışmalarının ardından Başkanlık'a sorular iletildiği, bunun üzerine açıklama yapma gereği duyulduğu belirtildi.

Başkanlığın ibadet vakitlerinin doğru şekilde belirlenmesi hususunda öteden beri gerekli titizlik ve hassasiyeti gösterdiği vurgulanan açıklamada, bu doğrultuda gerek halktan gerek ilim adamlarından gelen eleştiri, değerlendirme ve tekliflerin de daima ciddiyetle ele alındığı ve incelendiği bildirildi.

Açıklamada, Başkanlığın imsak vakitlerinden temkini kaldırarak, imsakı vaktinden daha sonraya bıraktığı ve böylece imsak vakti girmiş olmasına rağmen insanların yemeye içmeye devam etmelerine yol açarak oruçlarını tehlikeye attığı; imsaki vaktinden öne alarak insanları daha vakit varken bir saat öncesinden oruca başlattığı ve sabah namazını vaktinden önce kılmalarına yol açtığı ve böylece namazlarının batıl hale gelmesine sebebiyet verdiği yönünde eleştirilere maruz kaldığı belirtildi.

-Ankara Üniversitesi ile işbirliği-

Diyanet'in, imsak ve yatsı vakitleriyle ilgili hesaplarının yerindeliğini ölçmek ve muhatap olduğu iddiaların doğruluk derecesini tespit etmek üzere geçen yıl ramazan ayından sonra yatsı ve sabah vakitlerinin tespitine yönelik yeni bir gözlem çalışması yapmaya karar verdiği belirtilen açıklamada, bu karar çerçevesinde Ankara Üniversitesi ile protokol imzalandığı kaydedildi.

Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sacit Özdemir'in başkanlığında, 2011 Eylül' ayında başlatılan projenin, bir gözlem heyetince yürütüldüğü ifade edilen açıklamada, gözlemlerin hem gelişmiş astronomik aletler hem de denek gözlemcilerle yapıldığı belirtildi.

Projenin halen devam ettiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Şu ana kadar ulaşılan sonuçları şöyle özetlemek mümkündür; hata payları da göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde aletle yapılan gözlemlerden kabaca elde edilen sonuçlar, Başkanlığımız takvimlerinde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleriyle örtüşmektedir.

Gözlem yeri, şehir ışıklarının yansıması, havanın berraklık durumu, gözlemci denek sayısı, insan gözüyle aletin algılama gücü farkı vb. etkenlerden kaynaklandığı düşünülen sebeplerle gözle yapılan gözlemlerle Başkanlığımız takviminde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleri arasında bir miktar farklılıklar izlenmiştir. Ancak bu farklılıklar büyük ölçüde temkin payları kapsamında değerlendirilebilecek niteliktedir.''

-''Güneşin 18 derece ufka yaklaşmasını esas''-

İmsak vakti belirlenirken güneşin 18 derece ufka yaklaşmasını esas alan ölçünün, bütün İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde esas alınan en düşük derece olduğu bildirilen açıklamada, bazı İslam ülkeleri ve Müslüman toplulukların daha ihtiyatlı hareket etmek için güneşin 19 derece ufka yaklaşmasını esas aldığı belirtildi.

İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde 18 dereceden daha düşük bir ölçüyü esas alan herhangi bir ülke bulunmadığı vurgulanan açıklamada, ''Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'deki uygulama da böyledir. Ancak yaz aylarında yatsı ve imsak vakitlerinin oluşmadığı ileri enlemler bunun dışındadır'' ifadesine yer verildi.

Öteden beri İslam astronom ve muvakkitlerinin imsak vaktini belirlerken en az 18 dereceyi esas aldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bu vakit, -ilk anda çıplak gözle fark edilemese dahi- sabah şafağının başlama vaktidir. Diğer taraftan dört mezhebin de dahil olduğu İslam alimlerinin büyük bir çoğunluğuna göre yatsı vaktiyle sabah namazı/imsak vakti arasında mühmel bir vakit yoktur. Yatsı vakti çıkar çıkmaz sabah namazı vakti girer. Dolayısıyla imsakın sabah tanının bilimsel olarak başlangıç vaktinden daha sonraya bırakılması, yatsı namazı vaktinin sonu konusunda başka tereddütler ortaya koyacaktır. Netice itibariyle bu saatten sonra kılınan sabah namazı ve başlanan oruçlara ilişkin olarak herhangi bir tereddüt uyandırılması doğru değildir. Halkımız, Başkanlığımızın büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu namaz vakitleri konusunda hiçbir tereddüt yaşamadan ibadetlerini gönül huzuru içerisinde yapmaya devam edebilirler.(ZAMAN)

Haber Ara