Haberde, "Uçağın radardan kaybolduğu ve 5 Temmuz'da pilotların cesetlerinin bulunduğu ana kadar İncirlik askeri üssündeki F-16'lar her an havalanarak rotasını komşu ülkeye çevirebilirdi. Fakat cesetlerin bulunmasının ardından Ankara her şeye rağmen askeri operasyonları başlatmaktan vazgeçti." ifadeleri yer aldı.
Gazetenin iddiasına göre Türkiye bazı sebeplerden dolayı radarları vurmaktan vazgeçti. Gazetenin uzman görüşüne dayanarak verdiği habere göre; öncelikle Türkiye, Suriye'de kurulan Rus uçaksavar sistemini konusunda detaylı bilgiye sahip değildi. TSK bu sistemden nasıl bir karşılık alacağını tahmin edemiyordu. Suriye'nin Türk uçağını nasıl düşürdüğü netlik kazanmamıştı.
Ayrıca buna siyasi riskin de eklendiğini ifade eden gazete bir taraftan Ankara, Suriye sorunun barışçıl şekilde çözülmesinden yana davranırken, diğer taraftan ise bombalaması çelişki oluştururdu yorumunu yaptı.
Dünya Silah Ticareti Analizi Merkezi Başkanı İgor Korotçenko gazeteye yaptığı değerlendirmede, "Rusya Suriye'ye yeni Buk tipli orta mesafeli yeni füze sistemleri sevk etti. Bu sistemler için F-16'yı vurmak bir deneyimli keskin nişancının lunaparkta ateş etmesi gibi bir şeydi" dedi.
Korotçenko'ya göre, Suriye silahlı birliklerinde Pantsir tipli yakın mesafeli füze roket top sistemleri de var. Bu sistemler de Buk gibi güçlü radioelektronik engelli koşullarda bile çalışabilir. Uzman, "Türk F-4 jetinin sıradan çift namlulu uçaksavardan vurulduğunu göz önünde bulundurursak bu Suriye hava savunma sistemi birliklerinin savaş hazırlığının çok yüksek düzeyde olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
Türk Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Oytun Orhan da gazeteye yaptığı açıklamada, "Uçakların tam savaş hazırlığında olduğu, Türkiye'nin her an komşu devletlerle savaşı başlatmaya hazır olduğu anlamına gelmiyor. Tabii ki BM Güvenlik Konseyi askeri operasyonun başlatması yönünde karar alırsa bu durumda Ankara da bu karara katılacak. Kendisinin saldırı düzenlememesi; Rusya, Çin ve İran ile bozuşmak anlamına gelir" dedi.
(CİHAN)
