Şehirlere temiz hava için sanayi tesisleri rüzgar yönüne göre planlanacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hava kirliliğini kontrol altına almak için bir genelge yayımladı. Genelgede, hava kirliliğine yol açan sanayi tesislerinin, emisyonlarının yerleşim yerlerindeki hava kalitesini etkilemeyecek şekilde hâkim rüzgâr yönü dikkate alınarak yerleşim yerlerinden uzak planlanması gerektiği belirtildi. Genelgede, sanayi tesislerinde doğalgaz gibi temiz yakıtların kullanımının yanı sıra arıtma sistemlerinin önemi vurgulandı.

Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği'ndeki her yıl kademeli olarak azalan sınır değerlerini sağlayabilmek için, 2012–2013 kış sezonu başta olmak üzere yapılması gerekli hususları içeren 04/07/2012 tarih ve 2012/16 sayılı Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Genelgesi yayınlandı. Genelgede, sanayiden kaynaklanan hava kirliliğinin kontrolü için kirletici vasfı yüksek olan tesislerin, hava kirliliğine yol açan emisyonlarının yerleşim yerlerindeki hava kalitesini etkilemeyecek şekilde hâkim rüzgâr yönü dikkate alınarak yerleşim yerlerinden uzak planlanması, sanayi tesislerinde doğalgaz gibi temiz yakıtların kullanımının, proseste ve bacada uygun arıtma sistemlerinin kullanılmasının teşvik edilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Genelgede; ısınma, ulaşım ve sanayi kaynaklı hava kirliliğinin azaltılması, temiz hava eylem planlarının hazırlanması ve halkın bilgilendirilmesi için yapılması gerekli hususlar yer alıyor.

HAVA KALİTESİ ÖLÇÜM VE İZLEME İSTASYONUN SAYISI İKİ KATINA ÇIKIYOR

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hava kalitesi ölçüm ve izleme istasyonu sayısının iki katına çıkarılacağını ve 2023'te hava kalitesinin AB standartlarında olacağını kaydetti. Bakanlık olarak ekonomik kalkınma ve çevre arasında en uygun dengeyi kurarak uluslararası standartlarda bir çevre yönetimi sistemiyle kalıcı yaşam kalitesini en üst seviyeye taşıyacak bir yapı oluşturmayı amaçladıklarını kaydeden Bakan Bayraktar, 'Hava kalitesi ölçüm ve izleme istasyonu sayısı iki katına çıkarılacak ve 2023'te hava kalitesi AB standartlarında olacaktır. İklim değişikliğine uyum ve sera gazı sınırlandırılmasına yönelik sektörel politikalara ağırlık verilecektir. Üretimde ve diğer beşeri faaliyetlerde temiz teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılarak kirliliğin kaynağında azaltılması sağlanacaktır. Çalışmaları devam eden çerçeve ve su koruma, temiz hava kanunu, doğa koruma kanunu gibi tasarıların yasalaşması sağlanacaktır.' dedi.

Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Genelgesi'nde, ısınmadan kaynaklı hava kirliliğinin azaltılması için kış dönemi gelmeden baca temizleme işlemlerinin yapılması, kaliteli yakıt kullanılması, yakıta uygun yakma sistemlerinin kullanılması ve hava kalitesinin daha iyi hale getirilebilmesi için, enerjiyi verimli kullanan çevre dostu yeşil binaların yaygınlaştırılmasının, özellikle yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile doğalgazın ısınma amaçlı kullanımının teşvik edilmesinin, ısı yalıtımının yapılmasının ve bölgesel ısıtma sistemlerinin kullanılmasının gerekliliğine vurgu yapılıyor.

BİSİKLET KULLANIMININ TEŞVİK EDİLMESİ PLANLANIYOR

Ulaşımdan kaynaklanan hava kirliliğinin azaltılması için, bisiklet kullanımının teşvik edilmesi gerektiği belirtilen genelgede, vatandaşların toplu taşıma araçları ve alternatiflerini kullanmasına, kaliteli akaryakıt kullanımının sağlanmasına, araçların gerekli bakım ve egzoz emisyonu ölçümlerinin zamanında ve düzenli yapılmasına, trafik planlama ve yönetimi uygulamalarına, düşük emisyonlu yeni araçların kullanılmasına, mümkün olan yerlerde yolların araç trafiğine kapatılması ve bisiklet yollarının yapılarak bisiklet kullanımının teşvik edilmesine öncelik verilmesine değiniliyor.

Genelgede, Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği'nde her yıl kademeli olarak azalan hava kalitesi sınır değerlerinin sağlanabilmesi için yapılan çalışmalar değerlendirilerek, yapılacak çalışmaları ve ilave alınacak tedbirleri belirlemek amacıyla illerde Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile ilgili kurum kuruluştan en az bir temsilci ile komisyon kurulması öngörülüyor. Kamu binaları ve okullar da çalışmaların planlanması ve uygulanmasının, demonstrasyon amaçlı pilot projelerin yapılmasının ve halkın katılımı ve teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.