''Sahurda çayın dozunu iyi ayarlayın''
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, çayın idrar söktürücü etkisi olduğunu belirterek, özellikle sahurda sıvı ihtiyacını gidermek için bol miktarda içilen çayın vücudu susuz bırakabileceğini bildirdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-24 16:52:44
Oğuzhan, yaptığı açıklamada, ramazan ayında iftar sonrası istenildiği kadar çay içilebileceğini ancak, sahurda bunu sınırlamak gerektiğini belirtti.
Birçok ailede yaygın olarak iftarda ve sahurda yemekle birlikte çay tüketildiğini ifade eden Oğuzhan, şunları anlattı:
''Çayın idrar söktürücü etkisi var. Özellikle sahurda sıvı ihtiyacını gidermek için bol miktarda içilen çay, vücudu susuz bırakabilir. Bu nedenle sahurda çay yerine su tercih edilmeli. Vücudunuza su depolamak isterken, su kaybıyla karşılaşabilirsiniz.
Bunun yanında iftar ya da sahurda da yemekle birlikte çay içilmemeli. Yemekle birlikte çay içilmesi hem yetişkinlerde hem de çocuklarda demir emilimini etkileyebiliyor. Demir, kan yapımında önemli bir mineraldir. Bu nedenle çayın da iftarda yemekle birlikte değil, en az yemekten 45 dakika sonra içilmesini tavsiye ediyoruz.''
İftar ve sahur arasında da bol sıvı tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuzhan, yağ içeriği az olan ayran, su, kalp ve tansiyon rahatsızlığı yoksa maden suyu, az şekerli komposto, hoşaf tüketilebileceğini, hazır meyve suları yerine de taze sıkılmış meyve sularının tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.
BÖREK DEĞİLİ YUMURTA TUTUYOR
İftarda orucun bir bardak su ile açılmasını, ardından çorba ve salata yenilmesini öneren Oğuzhan, şöyle devam etti:
''10-15 dakikalık aranın ardından da ana yemeklere geçilmesinde fayda var. Tabi 16-17 saat açlık ve susuzluk söz konusu. Bu nedenle mutlaka sahura kalkılmalı. Sahurda da hamur işlerinin tok tutacağına inanılıyor ancak bu yanlış. Aşırı karbonhidratla beslendiğimizde, ilk etapta bir doygunluk hissi oluyor ama sonrasında çabuk bir acıkma meydana geliyor. Tabi pasta, börek yiyelim ama yanında proteinde alalım. Bizi tok tutacak olan proteindir. Yiyeceğimiz unlu mamülleri yoğurt, az yağlı süt, ölçülü miktarda yumurta ile kombine edelim'' diye konuştu.
İFTAR VAKTİNİ ELİNDE SİGARA VE ÇAKMAKLA BEKLEYENLER VAR
Prof. Dr. Oğuzhan, sigara içmenin sadece kalp hastalığının değil, birçok kanser türünün önlenebilir bir nedeni olduğunu belirtti.
Sigara tiryakilerinin ramazan ayında rahatlıkla oruç tutabildiklerini ifade eden Oğuzhan, ''Demek ki iradelerini kullansalar sigarayı bırakabilirler. Alkol için de aynı şeyi söylemek mümkün. Yılın 11 ayında alkol alan bir kişi ramazan ayında alkol almadan oruç tutabiliyor. İş iradede bitiyor. Bu nedenle ramazan ayı sigarayı, alkolü bırakmak için bir başlangıç olabilir'' dedi.
Oğuzhan, birçok sigara tiryakisinin iftar vaktini elinde sigara ve çakmakla beklediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Bu son derece riskli. Adeta bir bombanın fitilinin ateşlenmesi gibi bir şey. Çünkü, metabolizma hassas, açlık durumu söz konusu, dengeler değişmiş, vücut adeta patlamaya hazır bir bomba gibi. Siz de bu bombanın fitilini ateşliyorsunuz. Bu ani kalp krizlerine neden olabilir. Dolayısıyla tiryakilere sigarayı mutlaka bırakmalarını öneriyoruz ama bırakamıyorlarsa da oruçlarını sigarayla açmasınlar.''
AA
Haber Ara