Dolar

34,8931

Euro

36,6241

Altın

3.010,73

Bist

10.058,63

Diyanet-Sen'den kadına yönelik şiddete karşı manevi kurtuluş reçetesi

Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası(Diyanet-Sen), her geçen gün artış gösteren kadına yönelik şiddete karşı manevi bir kurtuluş reçetesi hazırladı. Reçetede Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni politikaları ile kız çocukları eğitimle ülkeye kaz

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-24 08:41:12

Diyanet-Sen'den kadına yönelik şiddete karşı manevi kurtuluş reçetesi
Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası(Diyanet-Sen), her geçen gün artış gösteren kadına yönelik şiddete karşı manevi bir kurtuluş reçetesi hazırladı. Reçetede Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni politikaları ile kız çocukları eğitimle ülkeye kazandırılması, meslek sahibi olmaları yönünde pozitif teşvik uygulanması gerektiği gibi tavsiyelerde bulunuluyor. Diyanet bünyesinde hizmet veren imamların bu konuda eğitilmesi, imamların da aldıkları eğitim doğrultusunda cemaatlerine kadına şiddet konusunda telkinde bulunması gerektiği vurgulanıyor. Reçetede aile içi sorunlardan kaynaklanan boşanmaları önlemek için de imamların aktif rol alması gerektiği, emniyet ve sosyal uzmanın yanı sıra oluşturulan ekiplerde din görevlilerine (imamlara) de görev verilmesi gerektiği belirtiliyor.

Türkiye'nin kanayan yaralarından olan kadına şiddet sorununa Diyanet kanadından da bir çözüm önerisi geldi. Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet- Sen) Araştırma Ekibi, 'Kadına yönelik şiddet ve manevi kurtuluş yolları' adlı rapor hazırladı. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığı vurgulanan raporda Birleşmiş Milletler 2011 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri Göstergesi Raporu'nda Türkiye'nin 118 ülke içinde 94. sırada yer aldığı aktarılıyor. İçişleri Bakanlığı'na göre son 7 yılda 'öldürülen kadın sayısının' yüzde bin 400 arttığı hatırlatılan raporda 2006'dan bu yana kadın ölümlerinin en fazla olduğu yılın ise 2011 olduğu ve 2012'de de ölümlerin arttığına dikkat çekiliyor.

Raporda kadına yönelik şiddet konusunda bazı resmi ve gayri resmi istatistikler ve rakamlar paylaşılıyor. Resmi kayıtlara göre her gün 5 kadından 2'si şiddet gördüğü ve günde ortalama 5 kadın hayatını kaybettiği belirtilirken, Adalet Bakanlığı verilerine göre ise 2002 yılında 66 olan kadın cinayetinin, 2007 yılında bin 77'ye yükseldiği kaydediliyor. Türkiye'de yaşayan kadınların dörtte birinin fiziksel şiddete uğradığına ve şiddete uğrayan kadınların dörtte üçünün eşi tarafından şiddete maruz kaldığına değiniliyor.

SON ÜÇ AYDA GÜNDE ORTALAMA 167 ŞİDDET VAKASI YAŞANDI

İçişleri Bakanlığı'nın son 3 aylık verilerine göre, bir günde 167 ailede şiddet yaşandığı belirtilen raporda 2011'deki 95 bin 742 vakada 98 kadının öldüğü aktarılıyor. Bu verilere göre şiddet mağdurlarının yüzde 82'sini kadınlar, yüzde 12'sinin erkekler, yüzde 6'sını ise çocuklar oluşturuyor. Yine 85 bin 172 kadın, 6 bin 558 erkek ile 4 bin 12 çocuk "mağdur" olarak emniyete başvurdu. Rakamlara meydan gelen 95 bin 742 aile içi şiddet vakasının; 16 bin 494'ünü yaralama, 18 bin 418'ini aile fertlerine kötü muamele, 141'ini eziyet, 26'sını fuhşa zorla teşvik, 136'sını cinsel saldırı, 67'sini cinsel taciz, 317'sini hürriyetten yoksun kılma gibi olaylar oluşturuyor. İçişleri Bakanlığı verilerine 2012'nin ilk üç ayında 14 bin 987 aile içi şiddet vakası yansırken, bir günde 167 saatte 7 aile içi şiddetin meydana geldiğinin ortaya çıktığı vurgulanıyor.

Şiddete maruz kalmanın uzun zamanlı fiziksel, ruhsal ve üreme sağlığı ile ilgili sorunlara yol açtığı ve annelerine uygulanan şiddete tanık olan çocuklarında ruh sağlığı bozulduğu da dile getirilirken, ayrıca şiddete tanık olan çocukların da şiddet uygulayıcıları haline geldiği ve şiddete uğramanın kadınlarda birçok ruhsal hastalığın oluşumunu tetiklediği ifade ediliyor.

İMAMLAR BİLGİLENDİRİLMELİ

Ardından kadına şiddete yönelik çözüm önerileri şöyle sıralanıyor: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni politikaları ile kız çocukları eğitimle ülkeye kazandırılmalı, meslek sahibi olmaları yönünde pozitif teşvik uygulanmalı. İlköğretimin ikinci kademesinde aile ve kadının ailedeki değeri ve vazgeçilmezliği hakkında dersler olmalı veya en azından bu noktada bütün okullarda MEB tarafından zorunlu olarak sınıflarda toplumun çekirdeğinin aile, onun mimarının da kadın olduğu anlatılmalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadın merkezli politikalarını artırarak özellikle kamuoyunda bilinç meydana getirmeli. Çalışma hayatındaki kadının koşulları iyileştirilmeli. Diyanet İşleri Başkanlığımız toplumumuzu tehdit altına alan bu sosyal yara ile mücadele konusunda imamlara yeterli bilgiyi vermeli. İl ve ilçe müftülükleri bünyesinde oluşturulacak birimlerde uzman kişiler imamlara bu konuda yeterli bilgileri aktarmalı. İmamlar ise bunu bulundukları bölgelerdeki camilerde ailelere kadının değeri hakkında telkinlerde bulunmalı."

Aile içi sorunlardan kaynaklanan boşanmaları önlemek için ise yine Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yer alan imamların aktif rol alması gerektiği vurgulanan raporda, "Emniyet, Sosyal Uzman'ın yanı sıra oluşturulan ekiplerde Din Görevlileri (imamlara) da görev verilmeli. Toplumumuzda son yıllarda artan bu kaosla beraber manevi eğitimin önemi bir kez daha ortaya çıkmakta. Manevi eğitimin güçlü bir şekilde verildiği İmam Hatip Liseleri'nde Peygamber Efendimizin (SAV) örnek hayatında öğretildiği gibi, kadına verilen kıymet bu vesile ile yeniden hatırlanmalı ve O'nun bu güzel sünneti esas alınmalıdır. Ailede özellikle anneler çocuk yetiştirirken daha dikkatli olmalı. Unutmamalılar ki, gelecek kuşakların erkeklerini bugünün genç anneleri yetiştirecektir. Bu bakımdan en büyük görev annelere düşmektedir. Çocuklarını milli manevi değerler üzerine, ahlaki prensiplerle yetiştirdikleri takdirde bu tür meselelerin kendiliğinden çözüleceği gözlenecektir. Bugün için Milli Eğitim Bakanlığı okullarda, İl ve ilçe belediyeleri ise, her fırsat ve platformda aile seminerleri düzenleyerek günümüz ailelerini bilinçlendirici kampanyalara ağırlık vermelidir." deniliyor.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara