Türkiye bize silah versin !

Ordudan kopmalar da rejimi ciddi bir şekilde zorlamaya başladı. Savunma Bakanı, İstihbarat Şefi ve Cumhurbaşkanı Yardımcısının öldüğü saldırı ise rejimin çöküşünün kırılma noktası olmuştur.

- Güvenlik Konseyi toplantısına saldırıyı kim düzenledi?

Rejim sebep ne olursa olsun kendi adamlarını öldürmez. Bu kişiler Esad’a karşı bir darbe girişiminde olsa bile yine öldürmez, tutuklular güvenli bir yere götürüldü. Bu nedenle güvenlik konseyine saldırı başlı başına bir zaferdir. Bu operasyonu Şam‘daki devrimciler yaptı. Rejim şu an çok kırılgan bir durumda. Mayıs ayında aynı noktaya ulaşmıştı ve yemeklerini zehirlediler. 1.5 ay önce ulaştıkları yere şimdi de ulaştılar. Bizim için önemli olan kimin yaptığından ziyade saldırının sonucudur. Psikolojik açıdan çökmüştür Esad rejimi. Zafere olan inancımız kesinleşti. 1.5 senede çok şehit verdik. Bu zaferin ilk sinyalleridir ve yakındır.

- Yabancı güçlerin desteği var mı?

Hayır kesinlikle yok. Rusya ve Esad bizi dünyaya zayıf göstermeye çalışıyor. ‘Bu işi muhalifler yapamaz ancak dış güçler yapmıştır’ mesajı veriyorlar. Bizim açımızdan rejimin bel kemiği kırılmıştır. Suriye televizyonu bu haberleri normalde yayınlamaz, ama bu sefer yayınladılar. Gözleri başka bir yere çevirmek amaçlı olarak bu haberleri verdiler. Biz işin aslında daha büyük bir kayıp olduğunu düşünüyoruz ve televizyonun da büyük kaybı göstermemek için asla yayınlamayacağı bu saldırıyı gösterip halkı oyalamaya başlamıştır.

- Suriye bundan sonra nasıl olacak?

Ramazan ayında manevi ruh yükselecek ve daha fazla mücadele göstereceğiz. Ramazanda silah bırakmadan çatışmalara devam edeceğiz. Bu bir cihat. Asla durmak yok.

- Türkiye’nin rolü ne olmalı?

Askeri bir rol üstlenmemeli. Türkiye bize silah versin, harbi biz kendimiz yapabiliriz. Bizim silahtan başka bir ihtiyacımız yok. Gereken silahları alırsak Esad’ı bir ayda temizleriz. Türkiye sivilleri karşılamak için bir tampon bölge oluşturmalı.

Hatay’da tuvaletlere ‘Esad’ın evi’ diyorlar

Amerikan New York Times gazetesi, Hatay’ın Islahiye bölgesindeki Suriyeli mülteci kampına gitti. Buradaki 6 bin 500 Suriyeli’nin evlerine dönebilmek için Esad rejiminin çökmesini beklediklerini yazan gazete, kamptaki tüm tuvaletlerde de Arapça yazılar bulunduğunu bunların ne olduğunu sorduklarında ise mülteciler arasında her tuvaletin ‘Esad’ın evi’ olarak anıldığını belirtti. Esad’ın Suriyeliler arasındaki bir başka isminin ise ‘domuz’ olduğu yazıldı