Dolar

34,8959

Euro

36,5882

Altın

3.011,31

Bist

10.058,63

Ak Parti'yi bekleyen tehlike ne?

Başbakan Erdoğan'ın Ak Parti'nin geleceğine yönelik yaptığı son hamlelerle ilgili son iddia... Erdoğan'ın Ak Parti'nin geleceğine yönelik büyük oyun planı ve AK Parti'yi bekleyen tehlike ne?

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-23 14:26:08

Ak Parti'yi bekleyen tehlike ne?
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Başbakan Erdoğan'ın Ak Parti'nin geleceğine yönelik yaptığı hamleleri yorumladı. Selvi'ye göre Erdoğan'ın büyük oyun planı ve AK Parti'yi bekleyen tehlike...

İşte Abdülkadir Selvi'nin konu ile ilgili satırları:

Başbakan'ı düşündüren

Başbakan koltuğa yaslandıktan sonra muhatabına dönüp, "Benden sonra bu parti nasıl devam edecek?" diye soruyor. Misafirini bir süre süzdükten sonra, "Ben bunun endişesi içindeyim" diye ilave ediyor.

Pür dikkat Başbakan'ı dinleyen konuğu bir şeyler söylemek istiyor ama Tayyip Bey'in söyleyecekleri var.

"Mesut Yılmaz'ın Özal'a, bizim değerlerimizin adamı Akbulut'un yine Özal'a yaptıkları ortada" diyor.

Başbakan'ın, Numan Kurtulmuş olayı dahil son hamlelerini, "Cumhurbaşkanlığı" ekseninde değerlendirmek, bu açıdan eksik olur.

Erdoğan'ı asıl düşündüren kendi kişisel ikbali değil, AK Parti'nin geleceği.

Deneyimli bir siyasetçi olan misafiri Başbakan'a şu karşılığı veriyor: "Sizden sonra partinin başına kardeşiniz Mustafa'yı da geçirseniz sultanın generalleri bu kavgayı yapar. Onun için partiyi kurumsallaştırmanız, yenilemeniz lazım"

Başbakan da aynı kanaatte. Değişim içinde yenileşme. Siyasette en eksik kavramının inovasyon olduğunu anlatıyor ama çok gerekli olduğunun altını çiziyor. Zaten kafasında da partisini yenileştirirken, değiştirme projesi yatıyor.

Başbakan Eskişehir kongresinde, partide hücre yenilenmesine ihtiyaç olduğunu söylemişti.

Siyaset kulvarında birlikte yürümek istediği misafirine, "Sizinle beraber siyaset yapmak istiyoruz" diyor. Deneyimli ve umut vaat eden bir politikacı olan muhatabı şu karşılığı veriyor: "Çok teşekkür ederim. Sizinle beraber siyaset yapmasak da şunu ifade etmek isterim. Siz 10 yılda çok önemli işler yaptınız. Tarihi işlere imza attınız. Özal gibi vefat ettikten sonra değil, başarılarınızı yaşarken takdir etmek gerekir."

Başbakan Erdoğan yukarıdaki, "Benden sonra bu parti nasıl devam edecek? Ben bunun endişesi içindeyim" sözünü bu cümleden sonra söylüyor.

Başbakan Erdoğan'ın HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a yaptığı, "Bütünleşme" çağrısından sonra önemli gelişmeler yaşanıyor. Sürecin zarar görmemesi için konuşmama kararı alındığı için gelişmeler kamuoyuna pek yansımıyor.

Ama bu ay sonuna doğru Başbakan Erdoğan ile Numan Kurtulmuş ikinci kez biraraya gelecekler. Bu arada Başbakan partisinin MKYK'sını toplayıp, birleşme konusunda yetki alacak.

İkinci buluşmada iki lider, teşkilatların ne olacağı sorusuna yanıt arayacaklar.

AK Parti, kongrelerini tamamladı.

Başbakan da ilk görüşmede, "Keşke 6 ay önce olsaydı bu iş. Kongreye sokar, teşkilatları birleştirirdik" diyor. Ardından, "Ama önümüzde yerel seçimler var. Arkadaşları önce orada değerlendiririz" diye ilave ediyor.

Başbakan'ın bayramdan sonra da Süleyman Soylu'yu davet etmesi, Fatih Erbakan olayının da gündeme alınması bekleniyor.

Başbakan Erdoğan'ın bu hamlelerini doğru okumak gerekiyor.

Numan Kurtulmuş olayının kamuoyunda meydana getirdiği sinerji dahi, Başbakan'ın ilk hamlesinin ne denli isabetli olduğunu gösteriyor.

Erdoğan büyük bir oyun kuruyor. Bunu 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile izah etmeye kalkışmak, eksik olur. Onun da ötesinde bir proje.

Türkiye'de yeni bir partinin ortaya çıkıp iktidara yürümesine müsait bir konjonktür yoktur.

1946'da tek parti zulmüne karşı çıkıp, "Yeter söz milletindir" diyen DP vardı. Karşısında ise hürriyetlere aç bir kitle vardı.

27 Mayıs DP'yi kapatıp, Menderes'i asınca, "Adalet" arayan demokrat kesim, çıkışı Adalet Partisi'nde buldu.

Hakeza 12 Eylül darbesi, partileri kapatıp, eski politikacıları yasaklayınca, şartlar yeni bir partinin kuruluşuna müsait hale gelmişti. ANAP o şartlarda doğdu.

Siyasette kesintilerin olduğu darbe dönemlerinin ya da uluslararası konjonktürde çok önemli bir gelişme meydana gelmesi durumunda, tarihi bir kırılma yaşanması halinde halk yeni bir parti arayışına giriyor.

AK Parti'yi ortaya çıkaran ve umut haline getiren 28 Şubat ve onun devamı olan ekonomik ve siyasi kriz değil miydi?

O şartlarda ortaya çıktı AK Parti ve tek başına iktidar oldu.

Birileri hâlâ, eski alışkanlıkla yeni siyasi oluşum için bekliyor ama Türkiye normalleşiyor, bu durumda siyasetin de normalleşmesi gerekiyor.

Yeni bir parti arayışı yok.

Ancak AK Parti'yi bekleyen bir tehlike var.

Kendini yenileyip, geliştirememek.

Toplumun değişim ihtiyacına cevap veremeyen, yaşlılar partisi haline dönüşme.

Üç dönem şartı bunun için gerekli.

Ama yetmez.

Bu değişim sürecinin kadrolarının ve dinamiklerinin doğru oluşturulması lazım.

Değişimin manevi temellerinin sağlam, zeminin güçlü olması lazım.

Başbakan, yüzüncü yaş gününü kutlamasını istediği AK Parti'nin kurucu lideri olarak tarihe geçmek istiyor.

İngiltere'de İşçi Partisi, ABD'de Demokratik Parti ve Cumhuriyet Partisi gibi.

Erdoğan'ın oyun planı bu.

"Büyük oyun planı" içinde Numan Kurtulmuş önemli bir yer tutuyor.
SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara