17 saatlik açlığa tokluk hapı !

Cem Atilla'nın haberi ;

Bu yıl Ramazan ayında en uzun orucunu, İskandinavya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar tutacak. Türkiye'de yaklaşık 17 saat oruç tutulurken, beyaz gecelerin yaşandığı ve güneşin hemen hemen hiç batmadığı İskandinavya ülkelerinde bu süre 21 saati bulacak. Durum böyle olunca, Türkiye’de, açlık hissini ortadan kaldıran Tokluk haplarının piyasaya sürülmesi ile ilgili dini alimlerin birçoğu onay verirken, bir kısmı ise onay vermiyor. Değerlendirmede bulunan uzmanlar ise, bu tür ilaçların karaborsa da alınmasının sağlık anlamında ciddi tehditler oluşturduğunu ileri sürdüler.

Bu yıl Ramazan'ın Ağustos ayına denk gelmesi ve 16 saat sürmesi beraberinde ilginç yöntem ve tartışmaları getirdi. Oruç tutmakta zorlananlar çareyi 69 TL'ye satılan tokluk hissi veren haplarda buluyor. Tok tutan hapları, eleştiren ilahiyatçı da var, aykırı olmadığını savunan da.

‘SATIŞINDA ARTIŞ VAR, UZMANLAR UYARIYOR’

Yarın tutulacak olan Oruç’un ilk gününde elde edilen bilgilere göre hapların satışında büyük artış olduğu gözlenirken, hurhaber.com’a değerlendirmede bulunan uzmanlar ise karaborsa da satılan bu tür ilaçların alınmaması yönünde uyarılarda bulunuyor. Sokakta karaborsa satılan bu tür ilaçların sağlık açısından büyük risk taşıdığını kaydeden uzmanlar, hekim veya eczacı kontrolünde bu tür ilaçların tüketilmesi gerektiğini savunuyor.

‘DİNEN CAİZ DEĞİLDİR’

İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Ateş, orucun manasının iyi anlaşılması gerektiğini kaydederek “Oruç tutmanın manasını iyi anlamalıyız. Açlık, susuzluk hissi olmazsa orucun manası kalmaz. Tok tutan hap içmek doğru değil. Yeni adet çıkarmasınlar. Sahur vakti, yemek yenir; Bir sonraki akşam ezanına kadar yemeden, içmeden ve cinsel ilişikiden uzak durulur. Ramazan'da dinginlik ve açlık hissi olmalı. Akşama kadar uyuyarak veya hap içip tok kalarak oruç tutulmaz. Böyle şeyler Ramazan'ın özüne aykırıdır. Dinen caiz bulmuyorum” dedi.

‘MECBURİYET YOKTUR’

Konu ile ilgili bir başka görüşte, İlahiyatçı Prof. Dr. Saim Yeprem’den geldi. Yeprem, hasta olan bir kişinin oruç tutma mecburiyeti olmadığını kaydederek, “Bir kişinin hap veya sağlık desteğiyle oruç tutma mecburiyeti yoktur. Orucu sağlıklı kişiler tutar. Şayet içilen haplar midede sürekli salgılanıp, tok tutuyorsa orucu sakatlar. Bu durum 'oruç tutuyotum' deyip, akşama kadar gıda takviyesi almaya benzer. Dinimiz açısından caiz değildir. Günümüz tabiriyle söyleyecek olursak bir nevi şike yapmaya benzer. Oruçlular normal sınırlar içinde açlığın ne olduğunu tatmalıdır. Tok kalarak nefis terbiye edilmez. Sağlık sorunu olanlar doktora başvurup, öyle oruç tutsun. Nikotin bandı takanlar, sadece sigara bağımlılığına bağlı olarak nikotin ihtiyacı için bu ürünü kullanıyorsa oruç tutabilirler. Ancak nikotin bandı, keyif veriyorsa, mayhoşluk yaratıryorsa bu caiz değildir" ifadelerine yer verdi.

‘SAKINCASI YOK, ÖNEMLİ OLAN NİYETTİR’

İlahiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır ise, sahurda tok tutan hap içmenin sakıncası olmadığını kaydederek; “ Sahurda tok tutan hap içmenin dinen sakıncası yoktur. Yemek yemenin mantığı tok kalmaktır. Caiz değil deniyorsa, o halde yemek de yenmesin! Sahurda ilaç takviyesinin dinimiz açısından sakıcası olmaz” dedi. (Hürhaber)

17 saatlik açlığa tokluk hapı !

Bu yıl Ramazan ayında en uzun orucunu, İskandinavya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar tutacak. Türkiye'de yaklaşık 17 saat oruç tutacak olan müslümanlar, açlığı önlemek için tokluk haplarına başvuruyor.