Dolar

34,8652

Euro

36,5995

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

Müslümanlar, Rusya’nın denetiminde katlediliyor

Eş Şarku’ul Arabi Merkezi Direktörü Zehir Salim yazdığı son makalesinde Burma Müslümanları ile Suriye Müslümanlarının çakışan kötü talihini kaleme aldı. Yazar, Suriye’de de Burma’da da Müslümanların tarihinin çok eski olmasına karşın iki ülkede de Müslümanların her türlü haklarının ellerinden alındığına, binbir çeşit işkence ve zulme maruz kaldıklarına işaret etti. İşte Zehir Salim’in mazlum iki halkın hikayesini anlattığı makalesi:

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-10 09:53:37

Müslümanlar, Rusya’nın denetiminde katlediliyor
Defne Bayrak / TIMETURK

Burma’da Müslümanlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde yirmisini oluşturuyor. Yani Güneydoğu Asya’daki vatanlarındaki nüfusları on milyonu aşıyor. Suriye’de Müslümanların oranı toplam nüfusun yüzde seksenini oluşturuyor. Suriye’de Akdniz’in doğu kıyısındaki anavatanlarında yaklaşık yirmi milyon Müslüman yaşıyor. Burmalılar, Halifelerin babası Harun Reşit zamanında, Şam halkı ise Ömer bin Hattab ve iki komutanı; ümmetin emini Ebu Ubeyde ve İslam’ın çekilmiş kılıcı Halid bin Velid (r.anhum) zamanında İslam’a girdi. Yani İslam’ın Burma’daki yaşı ile Şam’daki yaşı arasında sadece yüz sene fark bulunuyor. Bununla birlikte iki ülkede de Müslümanlar yoketme ve soykırım savaşına maruz kalıyor. Burma’da savaşı Rusya ve Çin’in desteğiyle Budistler sürdürüyor. Suriye’de de yine Rusya ve Çin desteğiyle ‘Beşşar’dan başka ilah yoktur’ ehli ve onların yardakçıları gerçekleştiriyor.

Rusya ve Çin askeri 1962’de Burma’da Ne win önderliğindeki, 1963’te de Suriye’de yönetme yetkisini Rusya’dan, Çin’den, insanların ve cinlerin şeytanlarından emir almayı sürekli devam ettiren Hafız Esad ve ardından da oğlu Beşşar Esad’de kılan Baas Partisi’nin önderliğindeki devrimcileri gözetti.

Myanmar’daki (Burma) Müslümanların azınlık olduğunu ve ulusal birliğin korunması için yok edilmeleri gerektiğini söylüyorlar!! Suriye’de de Müslümanların çoğunluk olduğunu ve ulusal birlik adına duydukları endişeden ötürü yok edilmelidirler diyorlar. Bu şekilde ‘azınlık’ ve ‘çoğunluk’ kavramı, modern ‘insan hakları’ toplumunda ihlal ve istismara cesaret kaynağı haline gelmiştir. Eğer istenmeyen azınlığa tabi isen öldürülmeye, kötü muameleye, katliama adaysın demek. Senden istenen; boyun eğmen, pes etmen ve erimen! Eğer istenmeyen çoğunluktan isen de senden boyun eğmen, yerinden çıkman, taviz vermen, yok olman istenmektedir. Aksi takdirde sen korkunç ve ürkütücüsün ve istenmeyen azınlık gibi öldürülmeye, gaspa, ortadan kaldırılmaya ve dışlanmaya adaysın.

Rusya ve Çin’in gözetimi altında zulüm


Bu öldürme, kökünü kazıma ve dışlanmayı Burma’daki ve Suriye’deki Müslümanlar Rusya ve Çin’in direk gözetimi altında yarım yüzyıldır yaşıyor. Değerli okura Hafız Esad’in Suriye’de yüz bin Müslüman’ı katlettiği kan gölüne girmeden önce Rusya-Suriye dostluk anlaşması yapmak için Rusya’ya gittiğini hatırlatıyoruz. Bu da tek başına söylediklerimize delildir.

Burma’da askeri devrimciler Rusya ve Çin’den; özellikle de Müslümanlara karşı katliam gerçekleştirme projelerinde destek görmüş ve görmeye de devam etmektedir. Çinliler radikal Budizm, Ruslar da tarihsel kültür gereği İslam ve Müslümanlarla ilgili her şeyden nefret ediyor.

Burma’daki azınlık Müslümanlar ve Suriye’deki çoğunluk Müslümanlar çeşitli soykırım savaşlarına, dini arıtma, yok etme, dışlama politikalarına maruz kalmakta onurları çiğnenmekte, hakları ihlal edilmektedir. Bu durum birçoklarının hayvanları koruma derneklerine çağrıda bulunabilmek için seslerini yükseltmelerine yol açtı! İddia ettiklerimizi ve söylediklerimizi teyit eder nitelikte Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, birkaç gün önce Suriye’de Müslümanların (Sünnilerin) iktidara gelmeleri hususunda uyarıda bulundu. Zira bu onlar için, Rusların uzun yıllardır süren, Bolşevik Rusya’nın üzerine bahse girdiği altın rüyasının kaybolması anlamı taşımaktadır.

Burma’da -ki bu Myanmar’ın gerçek ismidir- ve Suriye’de Müslümanlar soykırıma, katliama, işkenceye maruz kalıyor. Geçim kaynaklarına el konuluyor, sürgüne gönderiliyorlar ve yerlerinden ediliyorlar.

Burma’da ve Suriye’de Müslümanların dini, düşünsel ve kültürel kimlikleri silinmeye çalışılıyor. Ritüelleri ve kıyafetleri konusunda kendilerine karşı savaş sürdürülüyor. Kendilerine inanç, düşünce ve ifade özgürlüğü alanlarındaki tüm hakları ile günlük haklarını kullanmalarına ters düşen şiarlar dayatılıyor. Hatta o kadar ki iş Suriye’de Batı ve Rus çifte etkeni aracılığıyla Şam’da başörtüsünü yasaklayan bir kanun çıkarılmasına kadar vardı. Sonra oğlu gelip eğitim alanından başörtülü öğretmenleri çıkarıp, şer’i eğitim veren okulları ve hayır kurumlarını kapatarak kendisini destekledi. Bu, sadece Myanmar’da değil aynı zamanda Şam’da oluyor.

Suriye’de ve Myanmar’da günah ve suç çeteleri camileri bombalıyor, yıkıyor, yerle bir ediyor. Minareleri hedef alıyor. ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ diyen herkesle savaşıyor ve ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ sözlerini ‘Beşşar’dan başka ilah yoktur’ sözüyle değiştirmekte ısrar ediyor.

İki halk da haklarından mahrum

Suriye’de ve Burma’da Müslümanlar temel haklarından, yönetimde ulusal bir ortaklıktan ya da ulusal zenginliklere ortaklıktan mahrum bırakılıyor. Yalandan ulusal olarak tanımlanan askeri müesseseye katılma, devlette aktif bir mevkiye gelme, güvenlik, siyaset ya da diplomatik alanlarda varlık gösterme, fikri, siyasi ya da medyasal ifade için bir platformunda yer alabilme haklarından yoksunlar.

Müslümanların çoğunluğu oluşturduğunu iddia ettikleri Suriye’de Müslümanlar modernite ve liberalizm sloganı altında dinlerini, şeriatlarını, ülkelerinin anayasasındaki değerlerini ve temel belgelerini ortaya koymaktan (dile getirmekten) bile mahrumlar. Burma’da da Müslümanlar aynı sloganların kisvesi altında katlediliyor, yersiz-yurtsuz bırakılıyor…

Myanmar’daki Budistler ve Suriye’deki muadilleri insanları öldürmeyi, çocukları katletmeyi, hamile kadınların karınlarını yarmayı ve tecavüz etmeyi tüm uluslararası ve yerel kanunların bağlamı dışına çıkarak tekelleri altına alıyor.

Ey Arap! Ey Müslüman! Rusya’daki, Çin’deki, Burma’daki ve Suriye’deki ahlaksız kafirlerin bu ortak övünç kaynağının nerede olduğunu tahmin edebilir misin? Sana söyleyeyim… Aşağıdaki boşlukları doldur..

…. ‘da … köyünden bir grup, köyün genç erkeklerini ve kızlarını köy meydanına çıkardı. Sayıları 63 olan erkekleri hemen öldürdüler. Kızları da zorla soyundurarak kardeşlerinin cesetleri üzerinde dansetmeye mecbur bırakıyorlar.

….’nin … bölgesinde….. ‘den bir grup, bir grup genç kızı kaçırarak …’nin ikamet merkezinde alıkoydu. Erkek kardeşlerini katlettikleri bu genç kızları kendilerine çıplak şekilde hizmet etmeye zorladılar.

Bu bir bulmaca değil. Aksine bugün dünyada sahte bir şekilde kendisine ‘insan hakları yasaları’ denen bir kültürün Müslümanlara yaptıklarını konuşan bir gerçektir!
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara