Felçli kadın 39 yıllık eşinin sevgisiyle hayata gülümsüyor

Son zamanlarda yaşanan kadına şiddet ve kadın cinayetleri yanında Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde farklı bir güzellik yaşanıyor. Yusuf Ziya Erataman, 'O benim bebeğim' dediği 39 yıllık eşi Sevinç Erataman 3 yıl önce felç geçirince onun eli, ayağı olmaya devam ediyor. Yemeğini yedirip, ütüsünü yapıyor, onu yürüyüşe çıkarıyor, evin temizliği dâhil her şeyi ile eşinin hizmetinde bulunuyor. Sevinç Erataman, eşinin sevgisiyle hayata gülümsüyor.

Eşinin, 10 Haziran 2009 tarihinde öğleden sonra evde yere düşerek felç geçirdiğini belirten Yusuf Ziya Erataman, 'Öğle namazından eve geldiğimde eşimi lavaboda yerde yatarken buldum. Hareket edemiyor, konuşamıyordu. Cep telefonu yanında olmasına rağmen arama bile yapamamış. Hemen eşimi hastaneye kaldırdık. Yüksek tansiyona bağlı felç geçirdiğini söylediler. 2 ay hastanede yattı. Sonra bir yıl evde yattı. Bir yıl sonunda yaptığımız egzersizler sonunda ayağa kalkmayı başardı. Bu süre zarfında hiç yanından ayrılmadım. Onu hiç yalnız bırakmadım.' dedi.

Eşinin felç geçirmeden önce çok faal bir yapıya sahip olduğunu anlatan Erataman, onun kendisine karşı olan sevgisini şöyle anlatıyor: 'Eşim, Ramazan aylarında günde 5 mukabeleye giderdi. Kadınlar arasında yapılan misafirliklerde, ikram edilen hiçbir şeyi, 'Ziya burada yok. O'nun da yemediği bir şeyi bende yemem' dermiş.'

Eşini, ailesi istemeye gitmeyince kendi başına gidip isteyen 67 yaşındaki Yusuf Ziya Erataman, 65 yaşındaki eşi Sevinç Erataman'ı çok seviyor. Düğününü, ailesi eşini istemediği için tek başına yapmış. 'Eşimi çok seviyorum, 39 senelik evliyim. Ailem istemediği halde ben rahmetli kayınpederimden kendim tek başıma istedim. Çok mutluyum. Ona sevgimi anlatacak kelime bulamıyorum. Evlilik o kadar kutsal bir müessese ki insanın bir eşi olmazsa çok yoksun oluyor. Onun şimdiki durumundan çok mutluyum. Eskisinden çok çok daha fazla seviyorum. Onun her şeyi ile ilgilenmek beni çok mutlu ediyor. Dışarı çıkmak bile istemiyorum. Hep onunla ilgileneyim, onun her şeyi ile saçının telinden ayak tırnaklarına kadar her şeyi ile meşgul oluyorum. O benim bebeğim şimdi.'

Aile, Sevinç Erataman yataktan kalktıktan sonra günlük 1,5 saat birlikte yürüyüş yapıyor. Yaklaşık 600 metrelik bir alanda yapılan yürüyüş sırasında Sevinç Hanım yorulduğu zaman, eşi yanında taşıdığı tabureye oturtarak dinlenmesini sağlıyor. Yürüyüş sırasındaki dinlenme yerlerinden biri olan Çorlu Cumhuriyet Meydanı'nda ise her gün mutlaka yanlarında getirdikleri yemler ile güvercinleri besliyorlar. Bu arada, kendilerini tanıyan eş dost ile de sohbet ediyorlar. Sevinç Erataman, tanıdıklarına sarılarak, onlara gülümseyerek mutluluğunu anlatmaya çalışıyor.

Daha önce eşinin yemeklerini kendisinin yedirdiğini söyleyen Erataman, 'Şimdi eşim, yemeğini önüne getirdiğim zaman kendisi yiyebiliyor. Kendisi giyiniyor, yatağını kendisi hazırlıyor. Eşim, ona olan sevgimden böyle çabuk toparlandı. Bizim aşkımız bambaşka, sevgimiz gerçek sevgi. Eşte güzellik önemli değil, ruh güzelliği önemli. Eşimi Allah'tan çok istedim, O da bana verdi. Rabbim, 3 yıldır da eşimi ne kadar çok sevdiğimi ölçmek için beni imtihan ediyor.' diye konuştu.

Yusuf Ziya Erataman, eşinin tüm isteklerini yerine getiriyor. Akçay'a gittiklerinde tanıştıkları Bulut Aras ise her zaman Sevinç Erataman'ı arayıp sağlık durumunun nasıl olduğunu soruyormuş.