''Parasal gevşeme ümidi, piyasaları coşturuyor''
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, global ekonomik veriler kötüleşmeye devam ederken, yeni bir parasal gevşeme ve merkez bankalarının piyasaya destek olacağı ümidinin heyecana yol açtığını ve tıpkı önceki parasal desteklerde olduğu gibi piyasalarda bir coşku, bir serotonin etkisi yarattığını belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-04 18:21:00
Piyasalardaki coşkunun temel bir faktörle desteklenmediğini ifade eden Altınsaç, ''Global ekonomik veriler kötüleşmeye devam ederken, yeni bir parasal gevşeme ve merkez bankalarının piyasaya destek olacağı ümidi heyecanın ana nedeni. Bu ümit de tıpkı önceki parasal desteklerde olduğu gibi piyasalarda bir coşku, bir serotonin etkisi yaratıyor. Olan bundan ibaret; yoksa temel anlamda bir iyileşmenin aksine ekonomilerde tekrar geriye gidiş söz konusu'' yorumunu yaptı.
Tüm dünyaya bakıldığında Brezilya, Çin, ABD, AB, İngiltere gibi bölgelerde parasal gevşeme döneminin devam ettiğini dile getiren Altınsaç, ''Çünkü bahsi geçen bölgelerde ekonomik yavaşlama da çok belirgin. Tam da bu sebepten piyasalar son dönemde hem Amerikan Merkez Bankası'ndan (FED) hem de Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) daha fazlasını talep edip, yeniden likidite artışı beklentisi içine girdiler. Bu beklenti şu anda piyasaları yukarı taşıyor'' görüşüne yer verdi.
Altınsaç, parasal gevşemenin ve kapıdaki ECB-FED hareketlerinin ne kadarlık bir süre için piyasaları destekleyeceği ya da her iki taraftan da gerçek anlamda piyasanın umduğu desteğin gelip gelmeyeceğinin önemli olduğunu vurguladı.
Daha önce ECB'nin yaptığı iki LTRO sonrası (Aralık 2011-Mart 2012 döneminde 1 trilyon Avro'nun piyasaya çıkması), bu paranın çok büyük bir kısmının ECB'ye geri döndüğünü hatırlatan Altınsaç, ''Para ekonomiye aktarılamadı, çünkü hali hazırda Avrupa'daki kredi kanalları çalışmıyor. Bazı ülkelerde özel sektör borcu (bankalar) çok yüksek, bazı ülkelerde kamu borcu çok yüksek'' yorumunu yaptı.
AVRUPA'NIN KURTULMASI NEDEN ZOR
Altınsaç, Avrupa'da kamu borcu yüksek olan ekonomilerin bütçe kesintisine gitmeye çalışırken büyümeden feragat etmeleri gerektiğini, bunu yaparken de ekonomi yavaşladığından vergi geliri toplayamadıklarını ve bütçede arzu edilen rakamları yakalamanın zor olduğunu belirtti.
Bankacılık sektörü problemli olan ülkelerin de kaldıraç oranlarını aşağı çekmesi gerektiğine işaret eden Altınsaç, şunları kaydetti:
''Yani borçluluğun düşmesi gerekiyor. Kaldıraç oranı varlıkların sermayeye oranı olarak tanımlarsak, ya varlıkların düşürülmesi (bilanço küçültme) ya da sermaye artışı gerekli gözüküyor.
Bilanço küçültme tercih edilirse, bu gelişmekte olan ülkelere sağlanan fonların da düşeceği ve reel ekonominin daha da olumsuz etkileneceği anlamına geliyor.
Öte yandan sermaye artırımına gidilmesi olumlu sonuçlanacak olsa da bankaların şuan kendilerinin bu tarz bir önlem alamadıkları da ortada. En son 28-29 Haziran'da yapılan AB zirvesinden, sorunlu bankalara sermaye artırımı yapılacağı kararı çıktı. Avrupa İstikrar Mekanizması'nın (ESM) 500 milyar Avro'ya yakın bir kaynağı olacak. Fakat henüz ortada bir ESM yok. Dolayısıyla karar alınmış olmasına rağmen bunun ne zaman devreye gireceği henüz belirsiz.
Kaldı ki sadece İtalya ve İspanya'nın toplam kamu borçları 2,5 trilyon Avro'ya yakın. Burada borcun vadesi de önem kazanmakla beraber ESM'den sağlanacak olan paranın ihtiyacı ne kadar karşılayacağı belirsiz. 3. parasal genişleme gerekli ama yeterli koşul değil: Dolayısıyla alınan her parasal önlem zaman kazandıracaktır - olumludur - fakat yeni bir krizi ne kadar önler tartışmaya açık.''
''AVRUPA'DA OLASI ÖNLEMLER HEM KOLAY DEĞİL HEM UYGULAMA TAKVİMİ BELİRSİZ''
Olası önlemlerin miktarı ve niteliğinin de belirleyici olacağını dile getiren Altınsaç, ''Piyasalar bugünlerde olumlu seyretse de, makro veriler risklerin halen çok yüksek olduğunu gösteriyor. Ekonomik veriler ciddi anlamda olumsuz seyrediyor ve kötüleşme sürüyor'' değerlendirmesinde bulundu.
Altınsaç, Avrupa'da alınması olası önlemlerin hem kolay olmadığına hem de uygulama takviminin belirsiz olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''2013'te yeniden ağır bir krize girmemek için parasal gevşeme şart gözükse de, bu yönde atılan her yeni adımın marjinal faydası düşüyor. Piyasaların gün sonunda etkinliğini tamamen kaybetmiş bir para politikası ile baş başa kalma riski gözardı edilmemeli.
Piyasaların ise şu aşamada kitlendiği tek nokta yeni bir parasal gevşeme ve bu likiditenin yaratacağı coşku. Hiç bir yatırımcı da bu resmin dışında kalmak istemiyor.''
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara