İsrail, kepçeyle doldurup, kaşıkla boşaltıyor!

Haziran ayı boyunca sadece el-Halil bölgesinde gerçekleştirdiği baskınlarda 100 kişiyi esir ettiği raporlara geçen, bugün sabahın erken saatlerinde Batı Yaka'nın değişik bölgelerinde düzenlediği baskınlarda 10 kişiyi esir eden İsrail'in dün akşam (2 Temmuz Pazartesi) bir tutsağı serbest bıraktığı haber verildi.

İşgal güçlerinin 30 ay önce esir ettiği, Kudüs'ün Şa'fat mülteci kampından Nur Muhammed Hızır dün akşam özgürlüğüne kavuştu.

İki buçuk yıl önce Şa'fat mülteci kampındaki evine düzenlenen baskında tutuklanan Nur Muhammed'in serbest bırakılması bütün aile efradını ve yakınlarını sevindirdi ve kendisini tebrik için ziyaretine geldiler.

30 ay esaret altında tuttukları bir genci dün akşam serbest bırakan İsrail işgal güçlerinin sadece Kudüs'ün Silvan bölgesinde bu yılın başından itibaren gerçekleştirdikleri baskınlarda henüz çocuk yaşında 720 kişiyi kaçırdıkları ifade edildi.

İşgalcilerin tutuklanan Filistinlilere son derece iğrenç muamelelerde bulundukları ve korkunç işkenceler yaptıkları Filistin Esir Kulübü tarafından son yayınlanan raporda da dile getirildi.

HAZİRAN'DA YALNIZCA EL HALİL'DE 100 KİŞİ ESİR ALINDI

Öte yandan, direniş 64 ay süren mücadelenin sonunda 1100 kişiyi özgürleştirirken, İsrail işgal güçleri Haziran'da sadece El-Halil'de 100 kişiyi esir etti.

Filistin direnişi İsrail işgal devletinin Gilad Shalit adlı bir onbaşısını, 26 Haziran 2006 tarihinde işgal güçlerinin Gazze'ye yaptığı bir baskın esnasında ele geçirdikten sonra işgal devleti zindanlarındaki tutsakların bir kısmını özgürlüğüne kavuşturabilmek için 64 ay kararlı bir mücadele verdi. Bu mücadelesinin sonunda işgal devletini dize getirmesi ve bütün şartlarını kabul ettirmesi neticesinde 1100 kişi özgürlüğüne kavuşturuldu. Ancak işgal devletinin önünün kesilmemesi ve mazlum Filistin halkının haklarına uluslararası platformda kimsenin sahip çıkmaması sebebiyle işgal devleti serbest bırakılanların yerini sürekli yeni tutuklamalarla dolduruyor. Ramallah'taki işbirlikçi yönetimin İsrailli işgalcilerle güvenlik işbirliği anlaşmalarının olması da onların baskın ve tutuklama konusunda işlerini kolaylaştırıyor.

Filistin Esir Kulübü'nün hazırladığı rapora göre Haziran ayında, İsrail işgal güçleri tarafından en fazla baskın ve tutuklamaya maruz kalan el-Halil bölgesinde bir ay süresince gerçekleştirilen baskınlarda 100 kişi tutuklandı. Bunların içinde çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da bulunuyor.

Rapora göre baskınlar ve tutuklamalar son derece insanlık dışı ve vahşi metotlarla gerçekleştirildi. Çok uygunsuz saatlerde, bilhassa gece yarısından sonra insanların istirahatte olduğu vakitlerde evler basıldı, eşyaları dağıtıldı, ev eşyalarına ve gıda maddelerine zarar verildi, baskına maruz kalan evlerdeki insanlar, özellikle de kadınlar ve çocuklar silahlarla tehdit edildi. Baskınlarda köpekler ve ses bombaları kullanıldı. Kapıların açılması istenmeden vahşice kırılarak evlere girildi.

Filistin Esir Kulübü'nün raporunda baskın düzenlenen evlerdeki hastaların ve saldırılardan dolayı yaralananların da işgal güçlerinin tutuklamalarından kurtulamadıklarına, İsrail eşkıyaların onları da alıp götürdüklerine dikkat çekildi. Bunların içinde müzmin hastalar da var. Üstelik bu hastaların götürüldükleri yerlerde düzenli şekilde almaları gereken ilaçları almalarına imkân tanınmadı.

Tutuklananlardan 18'i 1948'de işgal edilmiş bölgelerdeki sorgulama merkezlerine götürüldü. Buralarda sorgulama esnasında kendilerinden isteneni yapmamaları ve istenen bilgileri vermemeleri halinde diğer aile fertlerinin, eşlerinin ve çocuklarının da tutuklanacağı, evlerinin yıkılacağı gibi tehditlere maruz kaldılar.

Tutuklananlar sorgulamaya alındıkları ve gözetim altında tutuldukları yerlerde son derece kötü ve insanlık dışı şartlarda bekletildiler.

İşgalci saldırganların baskınlarında tutuklananların arasında öğrenciler de önemli bir yekûn oluşturuyor. Haziran süresince sadece el-Halil'de tutuklanan öğrencilerin sayısının 21 olduğu bildirildi. Onların arasında üniversite öğrencilerinin yanı sıra lise ve ortaokul öğrencileri de var. Bazıları özellikle genel lise (üniversite giriş) sınavlarının yapılacağı tarih öncesi tutuklanarak hem önemli haktan mahrum bırakıldılar, hem de bu yolla kendilerine psikolojik işkence yapıldı.

(Filistin Enformasyon Merkezi)