Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Almanya'nın istikrarı tehlike altında"

Alman iktisatçı Prof. Hans-Werner Sinn krizdeki AB ülkelerinin Almanya'ya karşı bir "sürek avı" yürüttüğünü ileri sürdü. "Mali piyasaları Almanya'nın paralarıyla rahatlattılar." diyen ünlü ekonomist Almanya'nın istikrarının tehdit altında olduğunu sa

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-03 09:14:18

Alman iktisatçı Prof. Hans-Werner Sinn krizdeki AB ülkelerinin Almanya'ya karşı bir "sürek avı" yürüttüğünü ileri sürdü. "Mali piyasaları Almanya'nın paralarıyla rahatlattılar." diyen ünlü ekonomist Almanya'nın istikrarının tehdit altında olduğunu savundu. Ancak buna rağmen ekonomik veriler ve ihracat uzmanlarının açıklamaları Almanya'nın krize karşı hiç olmadığı kadar hazırlıklı bulunduğunu ortaya koyuyor.

Almanya'nın saygın ekonomi kuruluşlarından Ifo Enstitüsü'nün başkanı Prof. Hans-Werner Sinn son AB zirvesinde Başbakan Angela Merkel'in gördüğü yoğun siyasi baskıyı eleştirerek Güney Avrupa ülkelerini bekleyen krize karşı uyarıda bulundu. Ekonomi gazetesi Handelsblatt'a konuşan Prof. Sinn, AB liderlerinin zirvede aldığı kararları ağır dille eleştirerek Almanya'nın mali istikrarının tehlikede olduğunu ileri sürdü. "Wall Street, Londra ve Paris'teki bankalar kurtuldu." diyen ünlü ekonomist, Almanya'ya ise Güney Avrupa ülkelerinin bankalarına ait borçları ödeme sorumluluğunun kaldığını savundu.

Ifo Başkanı, "Mali piyasaları rahatlatacak tedbirler alındı, ama bu nihayetinde Almanya'nın servetini tüketecek bir yol bulunabildiği için gerçekleşti. Bu da Almanya'nın mali istikrarını tehdit ediyor." diye konuştu. Başbakan Merkel'in II. Dünya Savaşı'ndan bu yana hiçbir Alman başbakanının görmediği kadar yoğun bir siyasi baskıyla karşılaştığını ileri süren Prof. Sinn, "Sürek avı yürüttüler. Almanya'nın paralarına ulaşabilmek için emperyal heveslere sahip olmak ve diğer halklara karşı nefret beslemekle suçladılar. Merkel bu baskıya daha fazla dayanmadığı için boyun eğmek zorunda kaldı. Artık serveti elinden alınmak istenen Alman halkının son umudu Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara kaldı." ifadelerini kullandı.

İHRACATÇILARA GÖRE ALMANYA KRİZE HAZIR

Ifo Enstitüsü Başkanı Prof. Hans-Werner Sinn'in gündeme getirdiği çarpıcı iddialara rağmen iktisadi veriler ve diğer ekonomi kuruluşlarının araştırmaları Almanya'nın Yunanistan, İspanya ve diğer AB ülkelerindeki krize karşı hiç olmadığı kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor. Her ne kadar AB'deki iç pazar Almanya'nın en büyük pazarı olsa da bunun genel ihracattaki payı her geçen yıl biraz daha azalıyor. Bilindiği üzere AB pazarının Alman ihracatındaki payı geçen yıl yüzde 59,2'ye gerileyerek son 20 yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Dış Ticaret Birimi Başkanı Volker Treier de bu oranın düşmeye devam edeceğini ifade etti.

Bu yıl AB'nin ihracattaki payının yüzde 50'ye gerilemesinin beklendiğine işaret eden Treier, "Kalkınmakta olan ülkeler hızla büyümeye devam ediyor ve bizim ihracatımız da artan oranda bu ülkelere yönelecek." diye konuştu. Bu kapsamda Almanya'nın Fransa'dan sonra ikinci büyük ticari ortağı haline gelen Çin'in bilhassa Volkswagen, Audi ve Porsche gibi Alman otomobil devleri için en önemli pazar haline gelmesi bekleniyor. Öte yandan altyapı, üretim tesisi ve çevreci teknoloji yatırımlarında Alman teknolojisini tercih eden pek çok Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkesi de yeni pazarlar olarak önem kazanıyor. Krizin Euro'nun değerini düşürmesi sayesinde Almanya da kendi ürünlerini daha kolay satabiliyor.

İÇ PAZAR GÜÇLENİYOR

Diğer yandan yapılan son araştırmalar dünya çapında rekabet şartlarını yerine getiren on ülke arasında yer alan tek Euro bölgesi ülkesinin ise Almanya olduğunu ve yabancı yatırımcılara cazip imkanlar sağladığını gösterdi. İsviçreli ekonomi okulu IMD'nin yaptığı anketlerde bunun kalifiye uzman gücü, siyasi istikrar ve güvenilir altyapıdan kaynaklandığı belirlendi. Danışmanlık şirketi Ernst & Young'ın 400 Çinli girişimci arasında yaptığı araştırmada ise Almanya AB genelindeki en cazip yatırım hedefi çıktı. Çinli şirketlerin yüzde 63'ünün Avrupa'daki merkezleri için Almanya'yı tercih ettiği belirlendi.

VERGİ FAZLASI, YATIRIM İMKANI SAĞLIYOR

Bu arada Alman devlet tahvilleri uluslararası piyasalarda neredeyse "kapışılırken", bunun sonucunda faizler düştüğü için inşaat kredilerinde patlama yaşanması Alman iç pazarında sıra dışı bir canlanma sağladı. Geçen yıl hiç olmadığı kadar büyüyen inşaat sektörünün üretimi yüzde 15 artış gösterdi. Krizdeki AB ülkeleri vergileri arttırıp devlet yatırımlarını azaltırken, vergi fazlası olan Almanya bu gelirleri yatırımları teşvik etmek için kullanabiliyor.

Kiel merkezli Dünya Ekonomi Enstitüsü'nün tahminlerine göre sağlık, bakım, emeklilik ve işsizlik sigortalarının kasalarındaki prim fazlasının bu yılın sonuna kadar 15 milyar Euro'yu bulması bekleniyor. Bu da prim kesintilerin azaltılarak iç tüketimin canlanmasını sağlayacak şekilde kullanılması imkanını beraberinde getiriyor. Ayrıca bu vergi fazlası muhtemel bir kriz halinde 2008/09 krizinde olduğu gibi devlete yine işten çıkarmaları engelleyecek şekilde kısa mesai uygulamasını hayata geçirme imkanı sağlıyor.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara