ÇETKODER: Piyasada at, eşek, kedi, köpek etleri cirit atıyor
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, piyasada at, eşek, kedi, köpek etlerinin adeta cirit attığını belirterek, yetkilileri etkin denetime çağırdı. Bu konuda yasal düzenlemenin aciliyetine dikkat çeken Gö
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-01 09:22:25
Konuyla alakalı yazılı bir açıklama yapan ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş, insanların neyi nasıl tükettiğini bilmediğini söyledi. Göktaş, şöyle konuştu: "Dün, bugün piyasada at ve eşek etlerinin kesilmiş halde yakalandığını, sürekli de kesim yapıldığının haberlerini alıyoruz. Bunun böyle olduğunu, yıllardır aynı şekilde devam ettiğini tüketici kuruluşları olarak iyi biliyoruz. Çünkü yeterli, sıkı denetim yok. Bu işle mücadele edecek olan yasal zemin yok. Çok acil bir yasal düzenleme gerek. At, eşek, kedi, köpek keserek bunları piyasaya sunanlar için ağır yaptırımlar getirilmeli. Ülkemizin her yerinde bu görüntüler var ve giderek artış kaydediyor. Hastalıklı, hiçbir işe yaramayan hayvanları kesip millete yediriyorlar. Çünkü etkin bir denetim ve yaptırım yok."
"EN UCUZ YEMEK DEMEK EN SAĞLIKSIZ DEMEKTİR"
Hazır yemek sektörünün de sıkı denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Göktaş, bu tür tek tırnaklı hayvanların etlerinin genellikle hazır yemek denilen tabldot yemek veren yerlerde daha sık yakalandığını kaydetti. "Ciddi bir denetim ve kontrol olmuş olsa bunlar olmaz." ifadesini kullanan Göktaş, devletin kurum ve kuruluşlarında ve bu tür hazır yemek hizmetinin sunulduğu, 'hizmet alımı' şeklinde gerçekleşen ihaleler ile verilen işler neticesi bu olumsuzlukların yaşandığını vurguladı.
Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Çünkü en ucuz fiyata verdim, verelim hesabı yapılıyor. Bu doğru değil. Yemeğin en ucuzu olmaz. En ucuz demek, en sağlıksız olan demektir. Çünkü idareler yemek hizmetini alırken bir yaklaşık maliyet çıkartıyorlar. Bunu çıkartırken çok teknik hesap yapıyorlar. Teknik şartnameleri var. O şartnamelerde yemeğin reçetesi var. İçine ne, ne kadar girecek belli. Bu yemeğin bir çiğ maliyeti, bir de pişmiş maliyeti var."
MALİYETİ 5 LİRA OLAN YEMEĞİ, 3 LİRA FİYAT VERENE FİRMAYA VERİYORLAR
Yemeğin hazır hale gelinceye kadar içine ne giriyorsa, bir maliyetinin çıkarıldığını aktaran Göktaş, "Ama ihalede bir bakıyorsunuz en fazla kırana veriyorlar. Kendilerinin namuslu yoldan yaptıkları hesaba göre, 3 kap yemek (tabldot) 5,5 lira–7 lira arasında bu rakamı resmi tespit etmişken, ihalede 2– 3- 3,5 liraya kadar teklif verene işi veriyorlar. Böyle olunca da alan firmalar hileye, hırsızlığa başvuruyorlar. Bunun gerçeği bu. Çünkü eldeki teknik şartname belli. O şartname harfiyen uygulansın, etkin denetim olsun, muayene ve kontrol komisyonları o şartnameye uygun çalışsınlar o yemekçinin, kurumun yaşaması mümkün değil, iflas eder." ifadelerini kullandı.
"KONTROLLER ARTSIN, MİLLETE NE ETİ YEDİRİYORLAR GÖRECEKSİNİZ"
Devletin bu tür ihaleleri ve alınan yemekleri kontrol etmesini isteyen Göktaş, "İşi o kurumun yetkililerine değil, tarafsız kurullara versin. Tarım müdürlüğü gıda kontrol şubesi ile sağlık müdürlüğü halk sağlığı şubelerinden ekipler kurup bu hazır yemek sunulan başta hastaneler, yurtlar, okulları çok sıkı denetlesinler. Bakın millete ne eti yediriyorlar göreceksiniz. Ama bu denetim kendileri tarafından iç denetim olarak yapıldığından, o firmalar içerdeki kontrol ve muayene teşkilatlarındakileri kafaya alıyor, işlerini düzene koyuyorlar. Milletin sağlığını düşünen de olmuyor." sözlerini kaydetti.
Göktaş, piyasada ucuz kebap, tantuni, ciğer satanların da çok sıkı denetiminin gerektiğini belirterek, "1,5–2 liraya kebap, tantuni, döner hiç olmaz. Seyyar satıcılar başta olmak üzere halka hazır yemek sunan, lokanta, kafe gibi yerlerin etkin denetimi lazım. Halkın sağlığı ile oynayanların canına ot tıkanmalı. Bunun içinde acilen yasal düzenleme şart. Kesene de, satana da, ağırlaştırılmış ve caydırıcı cezalar konmalı." uyarısında bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara