Dolar

34,8896

Euro

36,6457

Altın

3.046,15

Bist

10.058,47

Müslümanların ülkemize büyük katkısı oldu

Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, geçtiğimiz hafta ziyaret ettiği Türkiye'ye ilişkin izlenimlerini Zaman'a aktardı. İlk kez 50 yıl önce geldiği Türkiye'nin köklü değişimler geçirdiğine işaret eden Fischer, Avusturya'daki Türklerin de iki ülke arasında bağ kurduğunu dile getirdi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-29 11:25:34

Müslümanların ülkemize büyük katkısı oldu
100 yıl önce İslam'ı resmi din olarak anayasaya eklediklerini hatırlatırken, "Bundan gurur duyuyoruz. Müslümanlar bize büyük katkı sağladı." dedi. Popülist milliyetçiliğin Avrupa'yı uzun süredir uğraştırdığını da anlatan Fischer'e göre aşırı sağın şansı yok. Ama bu akımla etkin mücadele şart.

Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, aşırı sağın yükselmesini önlemede sosyal ve ekonomik politikaların bir çözüm olup olmayacağına ilişkin soruya ise şu cevabı verdi: "Ben bu sorunun tam doğru ifade edildiğini düşünmüyorum. Tabii ki ekonomik ve sosyal dinamik yetmişli ve seksenli yıllardaki gibi olsaydı aşırı sağ akımlar daha az başarılı olurdu. Çünkü daha iyi şartlarda daha az gayri memnun vatandaş var olacaktı. Ancak demokrasi, sadece iyi şartlarda varlığını sürdürebilen 'iyi hava demokrasisi' gibi bir olgu değildir. Demokrasinin prensipleri sosyal ve ekonomik şartlar kötü olduğunda da başarı ile uygulanmalıdır.''

İyi bir ekonomik ve sosyal politikanın yönetimlerin elini güçlendireceğini kaydeden Avusturya Cumhurbaşkanı, "Ancak problemin bir ayağı da burada gizli. İyi bir ekonomik ve sosyal politikanın ne anlama geldiği konusunda da çok farklı fikirler var." dedi. Avusturya'nın monarşi döneminde Bosna-Hersek'in imparatorluğa entegre olmasından sonra İslam'ı da resmi din olarak anayasasına eklediğini belirten Fischer, şöyle konuştu: "İslam'ın 100 yıldır tanınmasından ve bu durumun muhafaza edilmesinden gurur duyuyoruz. Müslümanlar Avusturya'nın gelişimine çok önemli katkılar sağladılar. Bu katkıyı gelecekte de sağlayacaklarından, uyum sürecinin ve dini toleransın devam edeceğinden eminim.''

Hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret etmek hem de Efes'te 50 yıl önceki kazılarda bulunan teras evlerin ortaya çıkarılışını kutlamak için geçtiğimiz hafta Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Fischer, Efes'in Avrupa'nın köklerini simgeleyen bir sembol olduğunu ifade ederek, "Avusturyalı arkeologların en meşhur ve önemli arkeolojik kazı merkezlerinden biri olan Efes'i ilk olarak 30 yıl önce bilim bakanı iken tanıdım." dedi. Avrupa Birliği'nin ve özellikle Euro Bölgesi'nin çok hassas ve zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Fischer, durumun aydan aya hatta bazen haftadan haftaya değiştiğini söyleyerek, para birliğinde yer alan ülkelerin ekonomi politikalarında işbirliklerini güçlendirerek mali piyasaların daha sıkı kontrol edilmesini sağlamalarının çok önemli olduğunu dile getirdi. "Dayanışma fikri ve karşılıklı sorumlulukların ulusal egoizme galip gelmesi gerektiğini" kaydeden Avusturya Cumhurbaşkanı, bu durumun Yunanistan, İspanya, Portekiz ve diğer ülkeler için en iyi yardım olduğunu belirtti.

Suriye'deki gelişmeleri de 'cesaret kırıcı' olarak niteleyen Fischer, başlangıçta Kofi Annan'ın arabulucu rolünden çok ümitli olduğunu ve bunu devam ettirdiğini ancak durumun gittikçe kötüleştiğini söyledi. Askeri bir müdahaleden yana olmadığını ancak her gün artan kurban sayısını hiçbir şey yapamadan izlemeyi de kaldıramadığını kaydeden tecrübeli devlet adamı, Esed'e ve Suriye'deki güç odaklarına 'Annan ve uluslararası arabulucuların önerilerini hızlı bir şekilde uygulaması' çağrısında bulunarak, "Suriye yönetimi için zor bir çözüm, gittikçe daha kanlı ve şiddetli bir hale gelen ve durdurulamayan bir iç savaştan 100 kat daha iyidir." şeklinde konuştu.

İlk kez 50 yıl önce geldiğim Türkiye çok değişti

Türkiye'ye hiç de yabancı bir isim olmayan 74 yaşındaki Avusturya Cumhurbaşkanı, 1963 yılı yaz aylarında okuldan bir arkadaşı ile birlikte arabalarına yerleştirdikleri bir çadırla Yugoslavya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretine ilişkin ilginç bir hatırasını ise şöyle aktardı: ''İstanbul sınırındaki bir çayırlıkta bir elimde sabun diğer elimde fırça, arabanın jant kapaklarını ayna yaparak tıraş olduğum bir resmi Cumhurbaşkanı Gül'e gösterdiğimde kendisi çok güldü." Türkiye'nin son 50 yılda büyük ve köklü değişimler geçirdiğini ve bugün 50 yıl önceki o çayırlıkların yerini yüksek binaların doldurduğunu belirten Heinz Fischer, "On defadan fazla ziyaret ettiğim Türkiye'nin değişim sürecini çok iyi takip ettim." dedi.

Türkiye ve Avusturya cumhurbaşkanlarının kısa bir zaman diliminde dört kez bir araya geldiğini hatırlatan Fischer, son dönemde iki ülke arasındaki ilişkileri 'mükemmel' olarak niteleyerek, "Artan ekonomik ilişkiler, iki ülkenin cumhurbaşkanlarının arasındaki samimi ve mükemmel ilişkileri ispatlıyor." diye konuştu.Avusturya'da yaşayan Türklerin iki ülke arasındaki bir başka bağ olduğunu kaydeden Fischer, Türkiye'nin AB üyeliği sürecine ilişkin olarak da, ''Samimi olarak eklemek isterim ki, ülkemde Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin çok geniş bir bakış açısı mevcut. Bu noktadan hareketle, gelecekte Türkiye'nin üyeliğine ilişkin yapılacak bir referandumun sonuçları hakkında şimdiden bir tahmin yapılamaz. Bununla birlikte ilişkilerimizi mükemmel olarak değerlendirebilirim.'' tespitlerinde bulundu.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara