Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kömürlerimiz elektriğe dönüşecek!

MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer: ''Türkiye mutlaka kömürlerini elektriğe dönüştürmek zorunda''dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-29 17:11:25

Kömürlerimiz elektriğe dönüşecek!
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kimya, Metal ve Maden Sektör Kurulu Başkanı Cevat Kır ''Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşmasında en önemli itici güç yeraltı kaynaklarımızdır. Yer altında yatan madenlerimiz yeryüzüne çıkartılmalıdır. Hedefimiz madenlerimizin çıkarılmasını teşvik etmektir'' dedi.

MÜSİAD Kimya, Metal ve Maden Sektör Kurulu'nun ''Enerjide dışa bağımlılığın reçetesi madenlerimiz ve kaya gazı'' konulu panelinde konuşan Kır, ''Çevreyi destekleyen ekolojiyi bozmayacak projeler ön planda tutulmalıdır. Yeraltı kaynaklarımızın zenginliği Türkiye'nin potansiyelinin yüksek olduğunu ortaya koyarken bunun dinamiğe çevirmek iş adamı ve sanayiciler olarak hepimizin görevi olmalıdır'' ifadelerini kullandı.

''Petrol ve doğalgaz üretiminin yetersizliğinden dolayı neredeyse yüzde 92 oranında dışa bağımlı olan Türkiye'nin acilen yeni enerji kaynaklarına ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Kır, ''Çünkü petrol ve doğalgaz senelerdir Türkiye'nin canını acıtmaktadır. Enflasyonun işsizliğin ve cari açığın büyük nedeni enerji harcamaları olmuştur. Vergilerin çoğu ihracatın neredeyse tamamına yakını enerjiye gitmiştir. Ama yine de Türkiye bugün bile cari açıkla mücadele etmek üzere baş başa kalmıştır. Dünyaya ihracat yapan firmalarımızdan gelecekle ilgili bütün planlarını petrol fiyatlarına göre yapmaktadırlar. Bunun için üretimde kullanılacak parayı bir kenara ayırıp ne olur ne olmaz diye atıl olarak tutmaktadır. Ülkemizde her üretim ister iç piyasaya istese dış piyasada olsun ihracat amaçlı yapılan bütün ürünlerin maliyetine etki eden en büyük faktör enerjidir. O zaman birinci önceliğimiz ürün üretiminde kullanılan enerji maliyetine düşürmeye yönelik olmalıdır. Üretim faaliyetlerinde RES, HES, hidroelektrik, jeotermal gibi enerji üretim kuruluşlarını özendirmeliyiz'' diye konuştu.

Türkiye'nin kaya gazı potansiyeli hakkında da bilgi veren Kır, dünyada petrol ve doğalgazın alternatifi olarak gündeme gelen kaya gazının Türkiye'deki rezervinin 9,6 milyar tona ulaştığının belirtildiğini bildirerek, şöyle devam etti:

''Konya - Ereğli ve Niğde - Bor havzasında 8 milyar ton petrol şeyli rezervi belirlenmiş. Türkiye'nin her yıl 57 milyar dolar enerjiye, doğalgaza vermiş olduğu parayı hesaplarsak, bunun büyük bir kısmı, yüzde 70 oranı sanayide ve elektrik üretiminde kullanılırken, yüzde 10'luk kısmı evsel yakıtlarda kullanılmaya başlanmıştır. Oysa ülkemizin doğalgaza alternatif kaya gazı petrol seyri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden birisidir. Araştırmacılar ısıtıldığında petrol ve doğalgaz üretebilen kayalardan 2,6 milyar varil ile 8,3 milyar varil arasında çıkabileceğini hesaplamıştır. Bunun parasal değeri ise 218 milyar 121 milyon 419 bin dolar ile 687 milyar 191 milyon 374 bin dolar arasındadır. Cari açık, Türkiye gibi doğalgaz ithalatçısı olan ülkelerin üzerinde baskı oluşturmuştur. Bu ülkelerin doğalgazının yurt dışı tedarikçilerinden alıyorlar. Kaya gazının artan üretimi Türkiye gibi uzun vadeli kontratlarını petrole endeksleyen ülkelere karşı büyük avantaj sağlayacaktır.''

KURULU SANTRALLERİMİZ DIŞINDA 17.000 MEGAVATLIK KÖMÜRÜMÜZ DAHA VAR

Jeopolitik açıdan bakıldığında enerji kaynaklarının çeşitlenmesinin son derece avantajlı olacağını kaydeden Kır ,''Türkiye enerji karışımına daha fazla kaya gazı sokabilir. Piyasada daha kolay buluyorsa da bu durum enerji fiyatlarının azalarak piyasada daha az kırılganlıkların oluşmasını sağlar. Enerji artışının tüm dünyada artışı ile kaya gazı konusunda yatırımlarında artacağı şüphesizdir'' dedi.

Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer ise Türkiye'nin jeolojik yapısının karmaşık olduğunu belirterek, bunun hem avantajı hem de dezavantajının olduğunu belirtti.
Avantajın çok çeşitli madenlerin bulunmasına imkan sağladığını söyleyen Üzer, ''Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 60 çeşidi ülkemizde üretilmekte ve ellisinde de oldukça iyi durumdayız, dezavantajı ise Türkiye'de madencilik yapmak zor, rezervler bölük, sondaj yapmak masraflı, ama dünyada bir kıtanın çeşitliliği kadar maden çeşitliliğine sahibiz. Dünyada üretim bakımından 10. sıradayız'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin mutlaka kömürlerini elektriğe dönüştürmek zorunda olduğunu da vurgulayan Üzer, ''Türkiye'nin toplam kömür rezervinin 13,2 milyar ton yani dünya rezervlerinin yüzde 1,7'si, ama maalesef 8300 megavat kendi kömürlerimize dayalı santrallerimiz var, yüzde 18'e falan geliyor. Dünyada kömürden elektrik elde etme oranı yüzde 41 bizde yüzde 18, şu anda kurulu santrallerimiz dışında 17.000 megavatlık kömürümüz daha var'' diye konuştu.

1986'dan 2000'li yıllara kadar Türkiye'de MTA ve özel sektörün toplam 150 bin metre sondajı olduğunu, bugün ise Türkiye'nin sondajının 1,5 milyon metre üzerine çıktığını dile getiren Üzer, hedeflerinin 5 milyon metre sondajın üzerine çıkmak olduğunu belirtti.

ÇEVREYE OLUMSUZ ETKİLERİ NEDENİYLE AVRUPA'DA KAYA GAZI ÇALIŞMASI YOK

Kaya gazının problemlerine değinen Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Zühtü Göksel, çevreye olumsuz etkileri nedeniyle Polonya'da yapılan çalışmaların durdurulduğunu Avrupa'da kaya gazıyla ilgili çalışma bulunmadığını bildirdi.

Göksel, ''Çünkü kuyu açıldıktan sonra kuyuya 4000 ton civarında su basılıyor, bunun içinde kimyasallar da var. Dolayısıyla su kaynaklarının kirlenmesi veya tükenmesi tam olarak tespit edilemediği için artı gazın dışarıya çıkarken su içinde çözülmesi nedeniyle kirlenmesi yani su kirliliği ve gaz kirliliği nedeniyle çalışmalar durdurulmuştur. Fakat uzun vadede doğalgazda çok iyi olan Rusya, Katar ve İran'ın orta vadede önemleri azalacak. Bunların yerine Almanya, Polonya gibi kaya gazı rezervi olan ülkelerin önemi artacak'' dedi.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara