Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Olayı savaşa dönüştürmek için bizi itekleyenlerin tuzağına düşmemeliyiz'

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, "Türkiye, uçağımızı düşürme konusunda karar verenlerin süratle karşılığını bulacağı yaklaşımları sergilemeli. Ama asla bunu karşılıklı savaşa dönüştürmek için bizi itekleyenlerin tuza

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-27 10:44:14

'Olayı savaşa dönüştürmek için bizi itekleyenlerin tuzağına düşmemeliyiz'
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, "Türkiye, uçağımızı düşürme konusunda karar verenlerin süratle karşılığını bulacağı yaklaşımları sergilemeli. Ama asla bunu karşılıklı savaşa dönüştürmek için bizi itekleyenlerin tuzağına düşücü bir politika içerisine de girmemeliyiz." dedi.

Suriye'nin Türk savaş uçağını düşürmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Aslan, yaşanan olayın ne uluslararası hukuk ne komşu ülke ilişkileri anlamında izah edilebilir, tolerans gösterilebilir herhangi bir şekilde görmezden gelinebilir bir konu olmadığının altını çizdi. Türkiye'nin kendi uçağına yapılan bu tecavüzün karşılığını hem uluslar arası hukuk hem diplomasii alsanında, hem de devlet olmanın gerektirdiği her türlü seçeneği masada tutmak, mahfuz etmek şartıyla yerine getirmesi gerektiğine değinen Aslan, "Tabi ki biz bölgemizde ne diğer ülkelerle bir savaş çığırtkanlığı yapacak veyahut savaş isteyecek insanlar değiliz. Hem millet hem devlet olarak asla çoğu akrabamız olan, binlerce yıl da yaşasak bu dünya durdukça komşumuz olan bir ülkeyle böyle bir nedenle savaşa girmek gibi bir yaklaşım içinde olmayız." diye konuştu. Ancak Türkiye'nin uçağına veya sınırda herhangi şekilde tecavüz edilebilecek bir ülke olmadığını ispatlama mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Aslan, "Türkiye, şuanda uluslar arası platformda haklılığını belgelendirmeye, delillendirmeye çalışıyor. Birçok sağlam deliller var elinde. Birçok sınır ihlalleri oluyor. Bundan önce bildiğim kadarıyla 114 kere sınır ihlali olmuş komşu ülkelerle. İhtar etmeden, ikaz etmeden uluslar arası hukukun gereklerini yerine getirmeden uçak düşürme gibi bir eylem olamaz. Onun için de Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunun gereği neyse yerine getirmek durumundadır. Şunu veya bunu yapsın demek bizim haddimizi aşan bir şeydir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümetinin uyguladığı politika ne olursa olsun onun arkasında dururuz. Komşu olmak hiçbir ticari kaygı bunun dışında bir düşünceye bizi sevk edemez. Ne şekilde devlet olarak karşılık verilecekse o karşılığın gereği yapılmalıdır. Biz de devletimizin bu politikasının kaya gibi arkasında dururuz." şeklinde konuştu.

"MİLLİ MENFAAT SÖZKONUSU OLDUĞUNDA OLAYA TİCARİ YAKLAŞMAYIZ"

Suriye ile Türkiye arasında savaş yaşanması gibi uluslar arası planın olduğunu herkesin gözlemlediğine dikkat çeken Aslan, "Bu bölgede, Suriye'ye müdahaleyi Türkiye vasıtasıyla yaptırma, kimin ne emeli varsa, bu emeli kendileri değil de Türkiye'yi bir anlamda maşa olarak kullanarak yaptırmak gibi bir uluslar arası politikanın olduğu da açık. Türkiye buna düşmemeli. Ama Türkiye komşuları ile olan ilişkilerini hem bu bağlamda götürmemeli, her türlü tecavüze karşı kendisi caydırıcı bir güç olduğunu ispat edici şeyler yapmak durumundadır. Hem de mutlaka çok daha ılımlı mutedil olarak, ülkelerin demokrasi hareketlerini destekleyici fakat o ülkelerin iş işlerini çok zorlamayıcı, onun yerine muhalefetle o ülkenin yöneticileri arasında diyalog sağlayıcı, büyük devlete yakışan politikalar uygulamalıdır." açıklamasını yaptı.

Suriye ile yaşanan sıkıntının geçici olduğunun da altını çizen Aslan, şunları söyledi: "Suriye bizim komşu ülkemizdir. Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Dolayısıyla iktidarın ve bu kararı verenlerin süratle karşılığını bulacağı yaklaşımları Türkiye süratlendirmeli. Ama asla bunu karşılıklı savaşa dönüştürme gibi bu konuda bizi itekleyenlerin tuzağına düşücü bir politika içerisine de girmemeliyiz. Yoksa Suriye ile yaşanan sıkıntıların en fazla ceremesini çeken şehiriz. Hem vizelerin kalkmasıyla ayda gelen 60 bin ziyaretçimizi kaybettik. Bu parasal anlamda Gaziantep ve bölgeye 1,5 milyar dolar civarında kaynaktır. Bundan esnafımız ciddi biçimde zincirleme olarak faydalanıyordu. Bunu kaybettik. Suriye üzerinden diğer ülkelere geçiş güzergahımızı kaybettik. Dolayısıyla ihracatçılarımız başka güzergahlardan çok daha fazla maliyetle ihracat yapma sıkıntısıyla karşı karşıya kalmış durumda. En fazla kayba uğrayan şehiriz ama ülkemizin ve hükümetimizin politikası, bu milletin devletin menfaatleri söz konusu olduğunda bunlar bizim için ikinci plandadır. Ticari kaygı şeklinde yaklaşımımız olmaz."
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara