Atatürk’ten sonra G.Saray gelir
“Türkiye’nin en büyük markası G.Saray. Yurt dışında ise Türkiye dendiğinde Atatürk’ten sonra akla gelen 2. isim G.Saray’dır. Bu durumun değerini iyi bilmeli ve Türkiye lehine bunu iyi kullanmalıyız.”
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-26 05:32:34
“Mali, idari ve Türkiye’de başarı hedeflerimizi 2014 Mart ayına kadar yakalarız. Sonra yurt dışı başarısı geliyor. Bu hedefi sürdürebileceklerse benden genç arkadaşlarıma bırakacağım.”
G.SARAY’IN Türkiye’nin en büyük markası olduğunu iddia eden başkan Ünal Aysal, yurt dışında da G.Saray’ın Atatürk’ten sonra en büyük, en tanınan ikinci markası olduğunu ifade etti. Antalya’nın Kemer İlçesi’ne bağlı Göynük Beldesi’nde kendisine ait Ma Beach Otel’de dinlenen Aysal DHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“YURT dışında Türkiye dediğiniz vakit, Atatürk’ten sonra akla gelen ikinci isim G.Saray’dır. Bizim bunun değerini iyi bilmemiz ve Türkiye lehine bu durumu çok iyi kullanmamız lâzım. Benim yapmak istediğim ve esas vizyonumun temelinde yatan da budur. Dünyaya Türkiye’yi tanıtırken G.Saray ismini de yukarı doğru çekmek ve bu iki gelişimi birden sağlamak.
AYRICA G.Saray’ın yurt dışı başarılarının devamlı olması gerekiyor. Bir kez, iki kez kupa almak bizi çok sevindirmeyecek. Bu kupaları devamlı, hatta her sene almak önemli. Bunu yapmanın tek yolu var. O da Avrupa’nın en büyük 10 kulübünün arasına girmek. O 10 kulüp içerisinde devamlı kalabiliyorsanız, şampiyonluk çok yakın demektir. Yani benim için şampiyonluktan ziyâde her sene o 10 takım içinde olmak, gelirlerimizi de buna göre sürekli aynı şekilde tutmak. Masraflarımızı da bu seviyede çok iyi kontrol etmek. Bu hedeflere ulaştığımız vakit zaten başarı da kaçınılmaz olur.
temellerimizi attık. Artık G.Saray kulübünün mali yapısı düzene girecek. Önümüzdeki seneden itibaren sportif başarılarımız bunun üzerine eklenecek. Sportif başarılarda da en öncelikli hedefimiz, yurt dışı başarılardır. Her vesile ile anlatmaya çalıştığım gibi, Türkiye’deki başarılar gayet tabii çok önemli; ama yurt dışında elde edilecek başarılar gerekli. Türkiye’yi yurt dışında iyi temsil etmek gerekiyor.”
HEDEFLER yakalandığında görevim tamamlanacak. Bu hedeflerden ilk ikisini tahmin ediyorum ki 2014 yılı Mart ayına kadar yakalamış olacağız. Bunlar mali, idari ve Türkiye içi başarı. 2014 sonrası ise yurt dışı başarılar dönemi başlıyor. Bu hedefi benden genç olan arkadaşlarım sürdürebileceklerse görevimi onlara bırakacağım.
AMA görürsem ki böyle bir şey ve heyecan yok. Benim de sağlığım müsaade ediyorsa, bugünkü enerjim aynen devam ediyorsa, gayet tabii bu göreve ondan sonra da devam ederim. Bu benim için büyük bir sorumluluk. Ben bu sorumluluğumu hiçbir zaman başkalarının üzerine atmayı düşünmüyorum. Yapabildiğim kadarını ben yaparım. Yapamadığımda da (müesseselerin devamlılığı var) öbür arkadaşlarıma devreder, onlara yardımcı olmaya çalışırım.”
‘Terim bana çok benziyor’
“FATİH Terim ile benzer yanlarımız var. İkimiz de kazanmayı seviyoruz. İkimiz de başarıya odaklıyız. İkimiz de sabırsızız ve heyecanlıyız. Ben şahsen heyecanlı bir adamım. Heyecanlarımla yaşıyorum ve vizyonumla heyecanımı birleştirdiğim vakit de başarıya ulaşıldığını görüyorum.
FATİH hocada da aynı şeyleri gördüm. Aynı beklentiyi, hırsı, kazanma zevki ve heyecanını gördüm. O bakımdan iyi bir düzenimiz var. İnşallah bozulmaz ve bu şekilde devam eder.”
‘Sorunumuz F.Bahçe değildi’
“3 Temmuz’da başlayan süreçte G.Saray’ın başına taş düşmesin diye tedbir almaya çalıştık. F.Bahçe yurt dışına gidiyorsa G.Saray bundan mutluluk duyar.”
“TÜRK spor kulüpleri yurt dışında birbirlerine yardımcı olmak durumunda. Biz birbirimize köstek olmayız. Bunu büyük bir samimiyetle her zaman söyledim. 3 Temmuz’da başlayan süreçte de bizim sorunumuz F.Bahçe ile ilgili değildi. Bunu her zaman, son derece net bir şekilde anlatmaya çalıştım ama herkes bunu rekabet duygusu içerisinde anladı.
G.Saray’ın başına bu süreçte bir taş düşmesin endişesiyle tedbirlerimizi almaya çalıştık. Bugün F.Bahçe eğer yurt dışına gidebiliyorsa G.Saray bundan sadece mutluluk duyar. İnşallah bundan sonra da bu tip hataların içerisine hiçbir kulüp düşmez. Bu, tahmin ediyorum herkese ders olmuştur. Önümüzdeki süreçte tüm takımlarımıza başarılar diliyorum.”
‘GS Store’un satışları arttı’
G.Saray Store için ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Sponsor olarak Nike devreye girdi. Ürünlerin dizaynı ve hazırlanması zaman alacak. Gelecek yıl ürünler çeşitlenip de taraftarların beklentilerine uygun şekilde olacak. Bu sene şampiyonluk sonrası çok fazla ürün sokabilseydik, daha fazla satış yapabilecektik. Yine de satışlarımız fena değil.”
‘Göynük’ün yeri ayrı’
“GÖYNÜK benim çok huzur bulduğum bir belde. Buradaki tüm ilişkilerim çok dostane gelişti. Kendimi de bu nedenle buranın bir parçası, taşı toprağı gibi hissetmeye başladım. Buranın ebediyete kadar hemşehrisi olduk.
BURADAKİ hayır işlerinin tamamında belediye başkanımız Necati Topaloğlu’nun büyük katkısı var. Yaptıklarımızdan daha iyilerini yapmayı sürdüreceğiz.”
‘5 milyonluk futbolcuyu arkadaşları oynatmaz’
“Amrabat’a 7.5 milyon önerdik. Cimri değiliz ama lüzumsuz bonkörlük yapmayız. 2 milyonluk oyuncuya 5 verirsen takım içi dengeler bozulur.”
“AMRABAT için 7.5 milyon Euro teklif ettik. Bu çok büyük rakam. Ancak G.Saray bunu verebilecek olanaklara sahip. Kaldı ki Amrabat gözümüzde çok büyük isimlerden biri de değil. Ama iyi bir orta saha oyuncusu.
HAK ettikleri müddetçe bu paralar muhakkak verilir. Cimri değiliz ama lüzumsuz bonkörlüklerde bulunmak da istemiyoruz. Takım içindeki dengeyi bozmamak gerekiyor. Yani bir oyuncuya 2 milyon verirken öbürüne 5 milyon verirseniz, o 5 milyon alan oyuncuyu oynatmazlar. Arkadaşları oynatmaz.”
‘Mesajlar bir yılda realiteye dönüştü’
“G.SARAY’I yaklaşık 10 yıldır çok yakından takip ediyordum. G.Saray’ın imkânlarını ve nelerin yapılması gerektiğini basında açıkladım. Mesajlarım tam olarak algılanmayınca, kendim denemek istedim. Spor kulüplerinin başarısında, çok iyi organizasyon, rasyonel yönetim, sağlam mali yapı önemlidir, Bu mesajlar artık realiteye dönüştü. Bunlar artık vizyon değil, kâğıt üstüne dökülmüş, gerçekleşmiş olaylardır.”
‘Özel hayatıma dönmeyi isterim’
“G.SARAY’LA ilgili program ve hedefler belli. Bunların tam manası ile yerine oturduğunu görür ve izlersem çok rahat bir şekilde o gün ayrılabilirim. Neticede ben özel hayatını da seven bir insanım. Şu an vaktimin % 80’i G.Saray‘a gidiyor ve seve seve bu hizmeti veriyorum. Ama görevimi tamamladığımı hissedersem özel hayatıma dönmek isterim.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara