Dolar

34,8647

Euro

36,6580

Altın

3.047,58

Bist

10.058,47

Davutoğlu: Uçağımız uluslararası hava sahasında vuruldu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk askeri uçağının uluslararası hava sahasında vurulduğunu söyledi.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT'de Türk askeri uçağının vurulması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türk

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-24 10:22:03

Davutoğlu: Uçağımız uluslararası hava sahasında vuruldu
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk askeri uçağının uluslararası hava sahasında vurulduğunu söyledi.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT'de Türk askeri uçağının vurulması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türk jetinin görev tanımı ile ilgili bilgi veren Davutoğlu, "Çok net vurgulamak istiyorum. Uçağımızın görev tanımı, Doğu Akdeniz'deki son durumlar da göz önünde bulundurularak ulusal güvenlik sistemimiz itibariyle, ulusal radar sistemimizin test edilmesi ve eğitim amaçlı bir uçuştur. Yani Suriye'ye dönük, Suriye'nin şu an yaşadığı kriz ile ilgili herhangi bir misyon, herhangi bir görev tanımı yoktur." dedi.

        Türkiye'nin hava sahasında ulusal güvenlik ile ilgili sürekli uçuşlar yapıldığını kaydeden Davutoğlu, "Yani ordumuzun, silahlı kuvvetlerimizin ülke savunması için gerekli kapasiteye sahip olduğunun ve bu kapasitenin işlediğinin test edilmesi gerekir. Son dönemde Akdeniz sahillerine yakın sahiller itibariyle ulusal güvenliğimizi ilgilendiren radarlarla ilgili bir test uçuşu. Kesinlikle Suriye ile ilgili ne özel, ne gizli bir misyonu yoktur." diye konuştu.

    Uçağın tek başına uçuş yaptığına dikkat çeken Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu, tamamen test uçuşudur, eğitim uçuşudur. Sürekli de yapıldığı için bir risk unsuru gözetilmediğinden, bu uçuş, tamamı ile o mantık içinde tanzim edilmiştir. Yoksa riskli bir göreve hiçbir zaman tek başına bir uçak gönderilmez. İki, uçağımız silahsızdır. Yani riskli bir göreve gönderilen uçak, silah donatımından arındırılmış bir şekilde gönderilmez. Ancak test ve eğitim uçuşu yapılan uçaklar, bu şekilde giderler ve taraflar bunu bilir. Bilmesi illa bildirim olduğundan değil, uçağın bu tür uçuşlardaki kimliği açık olmuşsa ki bizim uçağımız açık kimlikle uçuyor; yani gizlenmiş bir kimlik değil. Açık olarak uçağımızın, herkes tarafından gözlenebilen bir kimliği vardır. Bu kimliğini de gizlememiş bir uçaktır. Böyle bir uçuştan bir tehdit algılaması çıkarmak ya art niyet taşır ya amatörce bir yaklaşım taşır. Böyle bir tehdit algısı doğuracak bir uçak değil. Silahsız, tek başına uçan, kimliğini gizlememiş açık bir uçak. Görev tanımı da Türkiye'nin kendi ulusal radar kapasitesini test etmek, eğitim ve test uçağı. Herhangi bir şekilde Suriye'ye dönük bilgi toplama da dahil bir misyon yürüten uçak değil."

        "UÇAĞIMIZ İLE İLGİLİ TEREDDÜT DOĞURACAK HERHANGİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

    Bir uçağın hasmane bir tutum içinde olduğunun anlaşılabileceği bazı durumlar olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Uçağın uçuş şekli, mesajlar ve diğer iletişim kanallarının açık olup olmaması, kimlikten kasıt sadece Türk uçağı olması değil. Türk uçağı olduğu zaten biliniyor. Ama yaptığı görevin mahiyeti itibariyle de kimliği açık bir uçak." dedi.

        Bu tür uçuşların sürekli yapıldığını söyleyen Davutoğlu, "Çünkü bu kadar gerilimli bir ortamda bulunduğunuzda, Doğu Akdeniz'de bu kadar uzun sahili olan bir ülkenin her an kendi sahilini ve kendi topraklarını koruma kapasitesini kendisinin test etmesi ve sürekli bu eğitim içinde olması lazım." diye konuştu. Davutoğlu, Türk uçağı ile ilgili tereddüt doğuracak herhangi bir durumun söz konusu olmadığını vurguladı.

    "UÇAĞIMIZI ULUSLARARASI HAVA SAHASINDA VURULMUŞTUR"

        Davutoğlu, şöyle devam etti: "Uçağımızın güzergahı İskenderun Körfezi üzerinden Akdeniz'in belli derinliğine kadar gidip gelerek... Alçak uçuş yapma sebebi de budur. O da söyleniyor, yani alçak uçuş yapması da yine bu radar testleri ile ilgili bir durum. Uçağımızın bu profilinde Suriye ile ilgili bir durum yine yok... Uçağımız uluslararası hava sahasında vurulmuştur. Suriye sınırına 13 deniz mili uzaklıkta. Suriye hava sahası 12 mildir, 13 mil uzaklıkta oluyor... Radar görüntülerimiz, elimizdeki veriler, uçağımızın vurulduktan sonra pilot kontrolü ortadan kalktığı için düzensiz hareketlerle ve o anda zaten merkezle irtibatı kesiliyor, doğal olarak kontrolü kaybettiği için Suriye kara sularına düşer. Yani vurulduğu andan sonra Suriye kara sularına düşer ve 8 mil açıkta denize düşer. Bizim gördüğümüz tablo, elimizdeki veriler bunlar." Davutoğlu, telsiz ve radar kayıtları incelenerek bu verileri elde ettiklerini vurguladı.

    Türk uçağına yapılan hiçbir uyarının bulunmadığını kaydeden Davutoğlu, "İhlal var mı? Evet, ilk misyonu yapıp Türkiye'ye dönerken kısa süreli olarak Suriye hava sahasına girmesi söz konusu. Ama bu, vurma olayı ile alakalı değil." dedi.

    "SURİYE TARAFINDAN VERİLMİŞ HERHANGİ BİR UYARI YOK"

    Bu tür durumlarda, hava şartlarına ve bazen de teknik sebeplere bağlı olarak kısa süreli ihlallerin her zaman olabildiğini belirten Davutoğlu, "Olaydan 15 dakika önce bir ihlal söz konusu ama bu ihlal esnasında Suriye tarafından verilmiş herhangi bir mesaj ya da uyarı yine yok. Aksine bizim radarımızdan, uçağımıza giden bir uyarı ile yanlış rotaya girdin (orada topografya birbirine çok benzediği için Türk hava sahasına gireceğim derken kısa süreli bir ihlal yaşanıyor), bizim radarımızın uyarısı üzerine pilotlarımız süratle Suriye hava sahasını terk ediyorlar... Daha sonra Türk hava sahasına girer uçağımız ve tekrar rutin görevine döner. Vurulma olayı bundan yaklaşık 12-13 dakika sonra, bizim hava sahasına girdikten sonra, uluslararası hava sahasında 13 mil uzakta olur. Şimdi Suriye bu iki olay arasında illiyet bağı kurmaya çalışıyor. Halbuki böyle bir illiyet bağı kurulamaz. Bu olay bitmiş, o ihlal istenilmeyen bir ihlal, kasıtlı olmayan, her zaman olabilecek, çoğu zaman bizim hava sahamızda da olan ve karşılıklı mesajlarla ki bunun bir çok aşaması var... Velev ki böyle bir ihlal olmuş olsa önce mesaj göndereceksiniz uçağa. Çünkü uçağın kimliği açık, bant kanalları açık, kendisini gizlememiş. Uçarken, bu açık şekilde belli. Ona mesaj göndereceksin, uyaracaksın. Ola ki bir yanlışlık olmuştur. Son birkaç ay içerisinde bile bizim sınırımızda, dost ülkeler, komşu ülkelerle karşılıklı mesajlarla bu aşılabildi. Bu, her zaman olabilecek bir şey. Olmadı, uçak kaldırırsınız, kontrollü bir şekilde davranırsınız; ola ki ileri bir aşamada daha açık bir uyarı mesajı veya uçağı inmeye zorlarsınız. Bütün bunlar olabilecek bir süre zaten Suriye hava sahasında kalınmış değil. Dolayısı ile bundan hiçbiri yapılmadan, bizim uçak Suriye hava sahasını terk ettikten sonra, uluslararası hava sahasına çok sonra, uçuş itibariyle söylüyorum, döndükten sonra, ikinci bir vukuat alıyor tabiri cazise." şeklinde konuştu.

    Türk uçağının Suriye tarafına herhangi hasmane bir tutum içinde olmadığını yineleyen Davutoğlu, "Süratle Suriye hava sahasını terk etmiştir. Bütün o süreç bittikten sonra da rutin görevine dönmüştür. Bu arada da bize dönüp de diplomatik kanallar üzerinden ya da istihbarat üzerinden 'uçağınız böyle bir ihlal yaptı, sebebi nedir' ya da 'yapmasın'... Yani böyle bir mesaj da yaşanmamış." dedi.


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara