Nakıboğlu: Dağıttıkça, Allah karşılığını kat be kat veriyor
Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıboğlu, her yıl kar ve zararlarını hesapladıktan sonra 'zekât fonunu' belirlediklerini söyledi. Yıl içerisinde dağıttıkları zekâtın bu kaynaktan harcandığını vurgulayan Nakıboğlu, "İlk günden beri babamı
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-23 11:02:22
Anadolu Girişimci İşadamları Derneği (AGİD)'nin geleneksel hale getirdiği 'Ufku Zorlayanlar' programının bu ayki konuşmacısı Osman Nakıboğlu, Hilton Oteli'nde sanayicilere tecrübelerini anlattı. Babasının kendilerine vermeyi öğrettiğine dikkat çeken Nakıboğlu, kazandıklarını herkesle paylaştıklarını kaydetti. Orta Asya'daki Türk okullarında yaşadığı ibretlik anıları aktaran Nakıboğlu, sanayici ve iş adamlarının duygusal olmasından yana olduğunu ifade etti. Çalışanlar ve çevreye karşı sosyal sorumluluklarının bilincinde olmanın önemine değinen Nakıboğlu, "Kazandıklarımızı paylaşmayı bilmeliyiz. Biz bu bilinçle yolumuza devam ediyoruz. Bundan herhangi bir kötülük görmedik. Verdikçe Allah da bize daha fazlasını veriyor. Her insandan alacağımız şeyler var. Kimse yabana atılmamalı. Peygamberimizin de (sas) işaret ettiği gibi istişarede fayda var. Aile şirketlerinde karşılıklı güven olmalı. Şüpheye mahal verilecek unsurlardan uzak kalınmalı." şeklinde konuştu.
ANKARA-ESKİŞEHİR ARASINDA ENERJİ YATIRIMI
Nakıboğlu, 1980'de bir aile şirketi olarak kurulan Naksan Holding bünyesinde 5 bin 500 çalışanın bulunduğunu belirtti. Nakıboğlu, 1 milyar TL ciroyla 2010 yılı itibariyle Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında iki firmalarının yer aldığını açıkladı. Plastikten halıya, enerjiden lojistik ve teknolojiye pek çok sektörde faaliyet gösterdiklerine işaret eden Nakıboğlu, Ankara-Eskişehir arasında kömür madeni üzerinde 2x245 megavatlık bir enerji santrali kurduklarını hatırlattı.
Tesisin 2013'ün sonunda enerji üretmeye başlayacağını dile getiren Nakıboğlu, "Burası, Türkiye'nin 1.17'lik elektrik ihtiyacına karşılık verecek. Enerji, son yıllarda pik yaptı. Tüm sektörler bu alana yöneldi. Geçmişte fueloil ve mazota dayalı enerji yatırımları yapılmıştı. Daha sonra bu saha fiyatların artışıyla cazip olmaktan çıktı. Yatırım yapanlar mağdur oldu. Doğalgaz iyiydi. Ama şu günlerde doğalgaz da bu güzelliğine kaybetti. Enerji gibi yılların gözde sektöründe acele edenler kazanıyor. Şu an doğalgaza girmek avantajlı değil; çünkü dışa bağımlıyız. Bundan dolayı biz kömür madenini tercih ettik." diye konuştu.
'KİMSE KİMSENİN İŞİNE KARIŞMIYOR'
Naksan'ı yöneten ve görev bölümü yapılan 4 kardeşten kimsenin kimsenin işine karışmadığının altını çizen Nakıboğlu, başarılı olmanın bir kuralının da bu prensipte yattığını söyledi. Nakıboğlu, şöyle devam etti: "Aile şirketlerinde bu çok önemli. Sorumlulukların belirlenip, kimsenin kimsenin işine karışmaması lazım. İlk aldığım elemanların yüzde 60'ı yanımda bir süre çalışır. Onların vasıflarını öğrenirim. Ailelerini ziyaret ederim. Fiili olarak üretimin her bacağında çalışan birisiyim. Yönetici olabilmek için de üretimi iyi bilmek gerekir. Eğer sen üretimi bilmezsen alttaki profesyoneller seni kandırabilir. Profesyonellerle mi profesyonelsiz mi ? Çok tartışılan bir konu. Her ikisi de olacak. Profesyonellere de bir yerde fikri veren siz olacaksınız. Her profesyonel seni doğru yönlendirmeyebilir. 'Fazla zeka rızka manidir' diye bir söz vardır. Eğer zeki kişiler zengin olsaydı, tüm profesörlerin bugün dünyanın en zenginleri olması gerekirdi."
"KREDİYE DAYALI HİÇ BİR SEKTÖR AYAKTA KALAMAZ"
İnsanın sevdiği işi yapmasının ve onun ayrıntılarına girmesini isteyen Osman Nakıboğlu, karlılığın da ayrıntıda yattığını kaydetti. Her sektörün öyle veya böyle para kazandığını ifade eden Nakıboğlu, sanayiciliği, babadan devir almadan öğrendiklerini dile getirdi. Nakıboğlu, şunları söyledi: "Herhangi bir işletme tecrübemiz yoktu. Birebir işin her noktasını öğrenerek yukarıya doğru yavaş yavaş tırmandık. Büyük de tırmanmamak lazım. 'Her şeye hemen sahip olayım, adımımı büyük atayım.' Bu da çok büyük hata. Bilhassa şimdiki gençler okuldan mezun olduktan sonra bir masa, sandalye ve bilgisayar ile bankadan kredi çekip yatırım yapmak istiyor. Bu yanlış. Krediye dayalı hiçbir sektör ayakta duramaz. Ancak öz sermayesinin yüzde 10-20'si kredi kullanmış ise kazanabilir. Yoksa yatırımın büyük bir kısmı krediye dayalı hiçbir sektör yol kat etmemiştir. Batan şirketlerin bir çoğunun sermayesi krediye dayalı olandır. Ama kendi öz sermayesi güçlüyse, adım adım yürümüş, bir değer bir marka edinmişse o kalıcı oluyor. Asıl sermayenin tabandaki büyüklüğü o tecrübedir. "
'UZAKTAN FABRİKA YÖNETİLEMEZ'
Hiç kimsenin, fabrikasından uzak durarak işini yönetemeyeceğini vurgulayan Nakıboğlu, Sabancı ve Koç gibi holdinglerin paranın gücüyle işleri yürüttüklerini söyledi. Nakıboğlu, "Oraya koydukları elemanlar başarılı veya başarız; yüzde 50'lik karla ayakta kalıyorlar. Yoksa hiç kimse fabrikasından uzak durup da işi yönetemez. Her gün farklı senaryoları olan bir üretimle ilgilenmediğinde başarılı olman mümkün değil." ifadelerini kullandı. Bekar olan işçilerini evlendirdiklerine işaret eden Nakıboğlu, TOKİ ile yaptıkları prokolle 342 çalışanını zekat fonundan yüzde 50'sini karşılayarak konut sahibi yaptıklarını sözlerine ekledi.
'ADANA'NIN ÇOK BÜYÜK ÜRETİM GÜCÜ VAR'
Adana Vali Yardımcısı Fikret Deniz, Yüreğir Kaymakamı Abdullah Dölek, Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı ve Defterdar Tamer Utkucu'nun da katıldığı programın açılış konuşmasını yapan AGİD Başkanı Ahmet Coşkun, TUSKON'un kurucu üye derneklerinden biri olduklarına dikkat çekti.
TUSKON'un, Türkiye'nin en hızlı gelişen ve en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Coşkun, bu yıl kuruma gelen yurt dışı seyahat sayısının 800'ü aştığını anlattı. Coşkun, "Asli görevimiz insanların ufkunu açmak. Adana olarak çok büyük üretim gücümüz var. Bu üretim gücümüzü dar pazarlarda değil de daha geniş alanlarda pazarlamanın yollarını arıyoruz. Adana, kısa bir dönem durağan döneme girmişti. Kentimiz, bunun bilincine vararak şahlanmaya başladı. OSB'deki 3 bin 650 dönüm yer sanayiye açıldı. Sanayimiz yeniden ivme yakaladı." dedi.
'YÜREĞİR, GÖÇTEN EN FAZLA ETKİLENEN İLÇE OLDU'
Programın ana sponsoru Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan da ilçenin yüzde 43'ünün göçle oluştuğunu açıkladı. Göçten, Yüreğir'in en fazla etkilenen ilçe olduğunu da söyleyen Başkan Çelikcan, şöyle dedi: "İşsizlik, sağlık ve terör gibi nedenlerle ilçemize gelenlerle sorunlarımız biraz daha büyüdü. 8 bin 500 hektarlık hizmet alanımız ilçemize yeni katılan beldelerle 81 bin hektarlık alana genişledi. Hizmet alanımız 10 kat büyüdü. Belediyemizin borçlarını öderken de hizmeti aksatmadan vermeye çalışıyoruz."
Haber Ara