"Ermeni altınlarının akıbeti belli oldu" haber ses getirdi. Müttefik ülkelerin 23 Kasım 1923'te imzaladıkları gizli bir anlaşma ile bu altınları kendi aralarında paylaştıklarının belirlenmesi gözleri o ülkelere çevirdi.
Ermeni soykırımı iddialarını sürekli gündeme getirip Türkiye'yi uluslararası arenada köşeye sıkıştırmaya çalışan Fransa peki şimdi ne yapacak. "Fransa aldığı paraları ödeyecek mi?"
İşte bu soru hem önemli hem de kritik. Zira Ermeniler'in bu paraların peşine düşmeleri pekala mümkün...
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt yazdı...
Ermeniler'in kayıp altınları...
Ermeni sorununa ilişkin araştırmalarıyla bilinen Prof. Dr. Kemal Çiçek son açıklamalarıyla ezber bozdu.
Ermeniler'in zorunlu göç (Tehcir) nedeniyle terk ettikleri taşınmaz malların (Emval-i Metruke) satışından elde edilen 5 milyon Osmanlı altın lirasına meğer İngiltere ve müttefikleri el koymuş.
Prof. Çiçek'in tespitlerine göre, 5 milyon Osmanlı altın lirası Talat, Enver ve Cemal paşalar tarafından Eylül 1916'da Berlin'de gizli hesaplara yatırılmış.
Ermeni araştırmacılar, şahısların kendi isimlerine bu paraları aktardıklarını ileri sürüyor ve bu nedenle paralara ulaşılamadığını, bunun tazminat olarak Ermeniler'e ödenmesi gerektiğini ileri sürüyorlardı.
Hatta Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'na yönelik "Bu altınları sermaye olarak kullandıklarına dair" Amerika'da açılmış davalar var.
Yeni ulaşılan bilgiler bu konudaki kafa karışıklığını ortadan kaldırıyor.
Fransa aldıklarını ödeyecek mi?
O dönemde banknot paraların bedeli olarak Alman bankalarına yatırılan 6.5 milyon Osmanlı altın lirası ile bu altınlara da İngilizler ve müttefikler tarafından el konulduğu ortaya çıkarıldı.
Versail Anlaşması'nı müteakip, Alman bankalarındaki bu paralara el konulduğu ve müttefiklerin de 5 milyon Osmanlı altınının Ermeniler'in "Emlak-i Metruke" parası olduğunu bildiği anlaşıldı.
Müttefik ülkelerin 23 Kasım 1923'te imzaladıkları gizli bir anlaşma ile bu altınları kendi aralarında paylaştıkları belirlendi.
Prof. Çiçek'in çalışması, Kanada'ya göç eden ve Britanya vatandaşı sayılan bir grup Ermeni gencin o yıllarda dava açtıklarını ve maddi zararlarının söz konusu paradan telafi edilmesini istediklerini, mahkemenin 5 bin sterlinin kendilerine ödenmesine karar verdiğini gösterdi.
Bu durumda İngiltere de Ermeniler'in kayıp altınlarının kendisinde olduğunu kabul etmiş oluyor.
Yine Ermenistan'ın Dostları Derneği'nde görevli eski istihbaratçı F.C.Corbyn'in 1932'de yaptığı araştırmada, müttefiklerin bu parayı Osmanlı'dan zarar gören kendi vatandaşlarının tazminatları için kullandıklarını, o dönemde İngiltere'ye aktarılan kısmından sadece 200 bin sterlin kaldığını belirtiyor.
Başka bir deyişle, Ermeniler'in kayıp 5 milyon Osmanlı altın lirası İngiltere, Fransa ve İtalya arasında paylaşılmış.
Fransa'nın soykırımını tanıdığı hatta inkârını bile suç saymaya çalıştığı düşünülürse, Fransız vatandaşı Ermeniler'in rahatlıkla bu paralarının peşine düşmeleri mümkün...
Tarihçiler komisyonu kurulsaydı
Prof. Çiçek'in araştırması bir gerçeği daha ortaya çıkarıyor.
Osmanlı Ermeni tehciri konusunda kayıtlarını eksiksiz tutmuş.
Emval-i Metruke kayıtları bile sapasağlam duruyor.
Yani, kimin malları satıldı ise kayıt altında.
Malları satılanlar arasında ödeme yapılanlar da defterlere geçirilmiş.
Malları satılmayanların eski tapu kayıtları ise halen duruyor.
Şayet Türkiye'nin önerdiği tarihçiler komisyonu kurulur, tüm ülke ve taraflar arşivlerini tam olarak açarlarsa,
mağduriyetlerin tamamını ortaya çıkarmak mümkün.
Sadece olayların sebep ve sonuçları değil, tazmin edilmesi gereken kayıplar da ortak komisyon tarafından tespit edilmiş olur.
Bütün bunlar yaşanan acıları ortadan kaldırmaz ama bir nebze hafifletir.
Ortak geçmişe bakışımızı ve gelecek tasavvurlarımızı da değiştirir.
BUGÜN