Şerzan Kurt davası mütalaa aşamasında

Muğla'daki öğrenci olaylarında polis kurşunuyla öldürüldüğü ileri sürülen üniversiteli Şerzan Kurt davasında mahkeme heyeti mütalaa aşamasına geldi. Hakkında yöneltilen bütün suçlamaları reddeden sanık polis memuru Gültekin Şahin, söz konusu iddianamenin bir kararname niteliğinde olduğunu savundu. Mahkeme heyeti, savcının mütalaa için ek süre talep etmesi üzerine duruşmayı erteledi.

        İki yıl önce Muğla'da çıkan öğrenci olaylarında hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'un duruşmasına Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanık polis memuru Gültekin Şahin ile Kurt'un babası Ömer Kurt, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve BDP Eskişehir il teşkilatı üyeleri katıldı.

        Geçtiğimiz duruşmada Adli Tıp Kurumu'ndan raporun gelmesini bekleyen mahkeme heyeti, incelenmek üzere gönderilen DVD'nin hiçbir işlem yapılmadan mahkemeye geri gönderildiğini söyledi. Duruşmada söz alan Şerzan Kurt'un avukatları, incelenmek üzere gönderilen DVD'nin yeni bir inceleme gereğinin olmadığını belirtti. Savcının iddianameyi olası kasıt olarak açtığını hatırlatan avukatlar, bu duruma itiraz ederek olayın hedef gözeterek kasten adam öldürme suçu olarak değerlendirilmesini istedi.

        Sanık polis memuru Gülteki Şahin'in avukatı Erol Halka ise Adli Tıp Kurumu'nun mahkemeye sunduğu rapora göndermede bulunarak, söz konusu raporda sunulan ölüm şekillerinin kendileri için önemli olduğunu, ancak raporda bazı eksikliklerin olduğunu söyledi. Av. Halka, "Adli Tıp Kurumu raporlarında maktul Kurt'un sol omuz başı arka yüzünde 0,7–0,8 mm çapında mermi giriş deliği bulunuyor. Bir mermi kendinden küçük bir kalibrede delik açabilir mi? Bu fizik kurallarına aykırıdır. Yine Kurt'un olay günü üzerinde olan giyside 0,6 mm çapında bir delik vardır. Ayrıca bulunan 9 mm'lik mermi çekirdeğinde de herhangi bir deformasyon ve DNA izine rastlanmamıştır." dedi.

        Sanık Gültekin Şahin de yaptığı savunmasında Kurt'un avukatlarının olayı kasten adam öldürme olarak nitelendirmesine itiraz etti. "50-60 kişilik grubun ellerinde taş sopa olması, karakol basmak istemesi, dükkanlara saldırması olayında ben nasıl hedef gözetirim. Ben görevimi yaptım. Görüntülerde de sabit. Havaya ateş ediyordum." diyen sanık Şahin, iddianamede delil olması gerektiğini, savcının hazırladığı iddianamenin ise bir kararname olduğunu savundu.

        Mahkeme heyeti, savcının mütalaa süresi istemesi üzerine sanık Gültekin Şahin'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 24 Temmuz'a erteledi.