12 siyasi mahpusun imzaladığı mektupta ortak alan kullanım sürelerinin kanunsuz biçimde kısıtlandığı, ziyaretçilerin soyularak aranma gibi onur kırıcı davranışlarla karşılaştığı, hastane sevk taleplerine geç yanıt verildiği, koğuş değiştirme dilekçelerine yanıt verilmediği, disiplin cezalarına itiraz için infaz hakimliğine verdikleri dilekçelerin ya kaybolduğu ya da yerine ulaşana kadar yasal sürenin geçtiği anlatılıyor.
11 Haziran günü İHD Urfa şubesine iletilmek için verilen mektup, şubenin eline 19 Haziran günü geçti.Urfa Şubesi'nin yaptığı son açıklamada cezaevi ile ilgili daha önce 23 Temmuz 2008, 25 Mayıs 2009, 26 Şubat 2010 ve 10 Mayıs 2011'de Urfa Cezaevi'ndeki gayriinsani koşullar olduğuna ve kanun dışı uygulamalar yapıldığına dair basın açıklaması yapıldığı ve 2007 ve 2008 yıllarında altı aylık raporlarında Urfa Cezaevi'ne dikkat çektikleri belirtildi.
Şube ayrıca "16 Haziran Urfa E Tipi Cezaevi Olaylarıyla İlgili Ön Raporu" da kamuoyuyla paylaştı.
Ön raporda şubenin cezaevinden isyan çıktığı ve yangın başladığı duyumunun 16 Haziran günü saat 22.30 sularında alındığı belirtiliyor.
Raporda gecenin ilerleyen saatlerinde çıkan yangın sonucu 13 kişinin yaşamını yitirdiğini ve beş kişinin de yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bilgisi teyit edilebildiği söyleniyor.
Şube yetkililerin açıklamalarını şöyle değerlendiriyor: "Cezaevi koşullarını protesto için yatak ve battaniyeleri ateşe verildiğini cezaevi yönetiminin kapıları açmamaları, ölümlerin yaşanmasına sebebiyet verildiği görüşü ağırlık kazanıyor.
Tutsakların kapıların ardına barikat kurma gibi bir seçenekleri yoktur. Zira kapılar dışa dönük açılmaktadır.
2000 yılında koğuş sisteminden oda sistemine geçilerek, F Tipi şekline dönüştürülmüş, altı kişilik olarak tasarlanmıştı.
Bu altı kişilik odalarda zaman zaman 20 hatta 24 kişi istif edercesine odalara atılmışlardır.
Bu kalabalık durum beraberinde sağlık koşullarını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.
2007 yılından bu güne İHD Urfa Şubesi onlarca raporunu yayınlayarak cezaevindeki kapasitenin üç misline çıkmasının yaratacağı olumsuz gelişmelerin yanında çözüm önerilerini de sunmuştu. Bu önerilerin hiçbiri dikkate alınmadı."
Bianet
