Gürcistan'a sakın lüks araba ile gitmeyin!
Lüks jipi ile yaklaşık 1 yıl önce Türkiye’den karayolu ile Gürcistan’a giden Türk iş adamının başına gelmeyen kalmadı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-17 23:26:34
Gürcistan’daki iş yerini denetlemek üzere Sarp Sınır Kapısı’ndan 2 Nisan 2011 tarihinde Audi Q7 marka lüks jipi ile Türkiye’den Gürcistan’a geçen ve güvenlik kamerası üzerine iş yapan Türk iş adamı Yener Akbaş (45), burada faturasız mal sattığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Akbaş, bir süre sonra çıkartıldığı mahkeme tarafından faturasız mal satma suçlaması ile 2 yıl hapis istemiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. Daha sonra Akbaş’a bir suçlamada daha bulunulurken, bu kez lüks jipi ile Gürcistan’a bir kerede 1 tona yakın elektronik malzeme sokmakla suçlandı. Akbaş suçlamaları kabul etmemesine rağmen 7 ay tutuklu kaldı. 7 ay üzerine Akbaş’ın ailesinden Akbaş’ın serbest kalması için 43 bin TL istenildi. Aile parayı ödeyince Akbaş, 20 Şubat 2012 tarihinde serbest bırakıldı. Ancak Akbaş’ın otomobili geri iade edilmedi.
Hiçbir suçu olmamasına rağmen 7 ay boyunca sağlıksız koşullarda cezaevinde tutulduğunu belirten Akbaş, “Ben Gürcistan’daki iş yerimize gitmiştim. Bir müşteri geldi. Mal almak istediğini belirterek küçük bir kapora ödedi. Ancak malları almadı. Müşteri çıkınca dükkana polisler girdi. Faturasız mal sattığım gerekçesiyle karakola götürüldüm. Muhasebecim karakoldaydı. Daha sonradan öğrendim muhasebecim benden önce de 11 Türk iş adamını bu çete ile iş birliği yaparak tuzağa düşürmüş. Bana bir belge imzalatıldı. Avukatım önemsiz bir şey olduğunu söyledi. Ancak, aracım ile 1 tona yakın elektronik malzemeyi kaçak yollarla Gürcistan’a soktuğum iddiası ile ilgili bir belgeymiş. Yedi ay sağlıksız koşullarda cezaevinde tutuldum. Sürekli suçu kabul etmem istendi, suçsuz olduğum için kabul etmedim. Benim bilgim olmadan bu çete, ailemle pazarlığa oturup serbest bırakılmam karşılığında ailemden 43 bin TL almış. Otomobilim için ise 10 bin TL almış. Buna rağmen otomobilim iade edilmedi” dedi.
Akbaş, başına gelenlerin Gürcistan’a lüks otomobili ile girmesinden kaynaklandığını belirterek, “Sonradan öğrendim. Bu tuzakları otomobillere el koymak için yapıyorlar. Ardından serbest bırakmak için yüklü paralar talep ediyorlar. O ülkede hukuk yok. Benim tek suçum Q7 ile oraya girmek oldu. Cezaevinde kaldığım sürece 1 milyon TL’lik ekonomik kaybım var. Ödemelerimi yapamadım. Gürcistan’daki iş yerim yağmalandı. Tüm mülklerime icra kondu” diye konuştu.
Akbaş, uğradığı ekonomik kaybın ve manevi zararın temini için Gürcistan hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açacağını söyledi.
KAPUTOĞLU: TÜRKİYE'DE SUÇ İŞLEYİP
GÜRCİSTAN'A KAÇAN TÜRKLER ÇETELEŞİYOR
Mağdur Aileler Derneği Başkanı Nuriye Kaputoğlu, Türkiye'de suç işleyip Gürcistan'a kaçan Türkler’in çeteleştiğini iddia ederek, ''Türkiye'de suç dosyası bulunan bir yolunu bularak Gürcistan'a kaçıyor. Burada belli kişilerle işbirliği yaparak iş adamlarını tuzağa düşürüyorlar'' dedi.
Gürcistan'da tutuklu ve hükümlü bazı Türk vatandaşlarının iadesi için girişimlerini sürdürdüklerini belirten Kaputoğlu, ''26 kişinin dosyası gönderildi, incelemeleri yapılıyor. Türkiye'deki cezaevi şartları ve suçların karşılığı Gürcistan'a göre çok daha az. Bu nedenle Türkiye'de cezaevinde bulunan hiç bir Gürcü vatandaş kendi ülkesine gitmek istemiyor.''
Türk vatandaşlarına yönelik uyuşturucu kaçakçılığı olaylarının Türkiye hükümetinin tutumu nedeniyle son aylarda oldukça azaldığını belirten Kaputoğlu, ''Artık iş adamlarına eroin, esrar komplosu kurulmuyor. İş adamlarını faturasız mal getirdikleri ve sattıkları iddiası ile suçluyorlar. Suçlamaları yapan kişilerin hepsi aynı. Muhasebeci olarak bilinen H.K,'nın ismi 11 ayrı iş adamının suçlama dosyasında geçiyor. Bunlarda çeteleşmeyi açıkça gösteriyor.''
GÜRCİSTAN’DA hukuk dışı uygulamalara bir yenisi daha eklendi.
Hapishaneye atılan polis emeklisi Türk vatandaşı İmdat Gürbüz, mahkemece suçsuz olduğu anlaşılmasına rağmen 20 bin lari (22 bin lira) ödeyerek özgürlüğüne kavuştu. Gürbüz’ün başından geçenler ise polisiye filmleri aratmadı.
3 Zengin Türk İsmi İstediler
GÜRCİSTAN’DA yaşadıklarını anlatan Gürbüz, “Avukat bana 8 ile 11 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle yargılanacağımı söyledi. Benden zengin 3 Türk’ün ismini vermemi istediler. Vermem halinde serbest bırakılacağımı söylediler. Ama o 3 ismi verseydim aynı tuzak onlara da kurulacaktı” dedi.
Üst Mahkeme Suçsuz Buldu
GÜRBÜZ, bir şebeke tarafından tuzağa düşürüldüğünü belirterek, “Üst mahkeme suçsuzluğumu kabul etti. Buna rağmen 20 bin lari ödeyerek serbest kaldım. Suçsuz olmama rağmen 7 ay hapiste yattım. İşkencelere maruz kaldım. Özgür kalmak için o parayı nasıl topladığımı ben bilirim” dedi.
Gürcistan’da hapishaneye atılan polis emeklisi Türk vatandaşı, suçsuz olduğu anlaşılmasına rağmen 20 bin Lari ödeyerek özgürlüğüne kavuştu. Türkiye’de çeşitli illerde 23 yıl boyunca polis memuru olarak görev yaptıktan sonra 2004 yılında emekliye ayrılıp İstanbul ile Gürcistan arasında toplu taşımacılık yapan İmdat Gürbüz’ün başından geçenler polisiye filmleri aratmayacak türden. 2004 yılından bu yana otobüs şoförlüğü yapan Gürbüz, geçtiğimiz yıl İstanbul’dan yolcularını alarak Gürcistan’a hareket etti. Çalışmış olduğu firmanın Esenler Otogarı’nda bulunan ofisinden araca yolcu olan bir Gürcü'ye ait 22 adet paket yüklendi. Gürbüz’e yolcunun ücretinin Sarp Sınır Kapısı’nda kendisini bekleyen iki arkadaşı tarafından ödeneceği söylendi. Otobüs Sarp Sınır Kapısı’na ulaştığında otobüsteki tüm eşyalar boşaltıldı. Ancak Gürcü yolcuya ait 22 adet paket araçtan indirilmedi. Gürbüz, otobüsü bekleyen iki Gürcü’den araçtaki yolcunun 250 dolarlık ücretini alarak Gürcistan’a geçiş yaptı. Ancak Gürcü polisler, otobüs Gürcistan sınırlarına girdiği sırada aracı durdurarak araçta bulunan 22 paket içerisindeki otomobil yedek parçalarının faturasız olarak kaçak yollarla yurda sokulduğu, Gürbüz’ün bu işlem karşılığında Gürcüler'den rüşvet aldığı iddiaları ile işlem başlatıldı. Gürbüz olayla ilgili gözaltına alınırken otomobil yedek parçalarının sahibi olan üç Gürcü, paketler kendilerine teslim edilerek serbest bırakıldı.
KORKUNÇ PAZARLIK
Gözaltına alınan Gürbüz’e Türkiye Büyükelçiliği tarafından bir avukat tutuldu. Gürbüz konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Avukat bana 8 ile 11 yıl arasında ağır hapis cezası istemi ile yargılanacağımı söyledi. Benden zengin üç Türk’ün ismini vermemi istediler. Üç Türk’ün ismini vermem halinde serbest bırakılacağım söylendi. Üç ismi verseydim ismini vereceğim kişilere benzer bir tuzak kurulacaktı. 23 yıl polislik yaptım. Nasıl bir çete ile karşı karşıya olduğumu, nasıl tuzağa düşürüldüğümü çok geçmeden anladım. İstediklerinin hiç birini yerine getirmedim. Yargılamam başladıktan sonra benden 50 bin Lari istendi. Bu parayı ödemedim. Ben 8 kez hakim karşısına çıktım. 7 ay Tiflis Cezaevi'nde zor şartlarda kaldım. Otobüse konulan 22 adet paketin sahipleri ise bir kez formalite icabı hakim karşısına çıktılar. Üst mahkeme suçsuzluğumu kabul etti. Ancak buna rağmen 20 bin Lari ödeyerek serbest kaldım” dedi.
İŞKENCE GÖRDÜK
Gürbüz, kendisi gibi birçok Türk vatandaşının Gürcistan’da aralarında savcıların ve polislerinde bulunduğu bir şebeke tarafından tuzağa düşürüldüklerine belirterek, “Ülkemiz, Gürcistan’daki vatandaşlarının haklarını korumakta zayıf kalıyor. Suçsuz olmama rağmen 7 ay hapishanede kaldım. Zaman zaman bize psikolojik işkenceler yapıldı. Çırılçıplak soyularak topluca oturup kalkmamız istendi. Suçsuz olduğumun ortaya çıkmasına rağmen 20 bin Lari ödemeden serbest bırakılmadım. Özgürlüğüme kavuşmak için o paranın nasıl toplandığını ben bilirim” diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara