Dolar

34,8459

Euro

36,6446

Altın

3.023,04

Bist

10.063,80

İran gibi atom bombası gayretinde değiliz ki!

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ülkesine uygulanan ambargoyu anlamakta zorluk çektiğini belirterek, 'KKTC halkı ne İran'daki gibi atom bombası yapma gayreti içerisindedir, ne Suriye'deki gibi kendi insanını öldürmektedir. Bize yapılan büyük bir insanlık ayıbıdır; insan hakları ihlalidir' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-15 11:39:07

İran gibi atom bombası gayretinde değiliz ki!
İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları çerçevesinde Türk toplumuna verdiği konferansta Eroğlu, "Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni işgal etmiştir. AB'nin bu cumhuriyeti üye yapması, sorunun yıllardır çözümüne engel oluyor. Rumlar her şeyi elde etmiş, ulaşacakları yere ulaşmışlar. Bizimle niye anlaşsınlar ki?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan Rusya, Çin ve Fransa gibi üç tane 'ağabeyi' olduğunu ve uluslararası platformda kendi aleyhindeki istediği kararı veto ettirebildiğine dikkat çekti.

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın bazı zamanlar ''ülkemiz işgal altındadır'' gibi sözler sarf ettiğine işaret eden Eroğlu, "Bu sözleri üzerine ben de 'Aslında işgalci sizsiniz' diye karşılık veriyorum. Çünkü bizi ortaklık devletinden dışlayan Rumlar." yorumunda bulundu.

Hristofyas'a bazen esprili bir şekilde "Ben Türkiye'ye teşekkür ediyorum, senin de etmen lazım." dediğinde Rum liderin şaşırdığını aktaran Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yunanlılar Kıbrıs'ta darbe yaptığı zaman 10 bin kişilik bir ölüm listesi vardı ve bu listede komünistler önde yer alıyordu. Hristofyas da komünist parti üyesi. Ona, 'Kıbrıs Türk'ü canını kurtardı ama siz de canınızı kurtardınız. Türkiye'ye teşekkür etmeniz gerekirken, siz işgalden bahsediyorsunuz' diyorum."

Ecevit hükümetinin Kıbrıs'a müdahale öncesinde İngiltere'ye gelerek görüş alışverişinde bulunduğunu da hatırlatan Eroğlu, "İngiliz tarafı o dönemde birlikte müdahaleye yanaşmamıştı. Fakat şimdi konuştuğum bazı İngiliz vekiller birlikte müdahale etmemekte hata yaptıklarını itiraf ediyor." şeklinde konuştu.

Rumların niyeti olması halinde 15 günde anlaşmaya varılabileceğini yineleyen Eroğlu, "Rum, Rum'dur. Kendi halkının, kendi devletinin çıkarlarını bizim çıkarlarımızdan ön planda tutacağını düşünmek lazımdı. Ben bunu Meclis kürsüsünden de söyledim." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Göreceksiniz Hristofyas, Papadopulos'tan farklı bir siyaset uygulamayacaktır. Sayın Talat ile 2 yıl görüştü bir anlaşma olmadı. 2 yıl da benimle görüştü. Adamın aklında sadece alma var, verme yok" dedi.

Anlaşma istediklerini ancak bunun sadece Türk tarafının kendi isteğiyle olmayacağını ifade eden Eroğlu, "bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun" anlayışına karşı olduklarını vurguladı.

Cihan'da yer alan habere göre, Rum başkanlık seçimlerinden sonra yeni şartlarda, iki tarafın da kabul edebileceği bir metot ile masaya oturup yola devam edebileceklerini belirten Eroğlu, gelinen aşamada BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a, Rum Başkanlık seçimlerine kadar güven artırıcı önlemlerin ilgili komitelerde görüşülmesini önerdiklerini kaydetti.

Çalışacak komitelerle bir yere varmayı istediklerini kaydeden Eroğlu, "Ucu açık müzakere devam edemez. Süresi baştan belirlenmesi lazım. Kıbrıs Türkü olarak daha ne kadar çözümsüzlüğün mağduru olacağız." şeklinde konuştu.

2004'teki Annan Planı'na Rumların "Hayır" demesinin iyi kullanılmadığını da sözlerine ekleyen Eroğlu, eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 'belki çözüm buluruz' düşüncesiyle masaya oturmada acele ettiğine ve bu fırsattan yararlanılamadığını savundu.

Bir soru üzerine İngiltere hükümetinin vize konusunda kendilerine de sıkıntı çıkardığını kaydeden Eroğlu, ''Eskiden İngiliz konsolosluğuna gidip müracaatımızı yaparak vizemizi alırdık. Şimdi ise Roma üzerinden müracaatımızı kabul ediyorlar. Ben buraya gelirken Türkiye Cumhuriyeti'ne ait diplomatik pasaportla geldim. Yıllardır kullandığım KKTC pasaportumla gelmek istedim ancak bu zorluğu çıkarınca ben de diplomatik pasaportumla geldim" dedi.

Eroğlu, Londra'da yaşayan vatandaşların seçme ve seçilme hakkının, başlatılan Anayasa değişikliği çalışmalarında değerlendirilmesi için siyasi partilerle görüşeceğini söyledi.

Haber Ara