Bundan 15 yıl önce Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan öncülüğünde bir araya gelen 8 İslam ülkesi D-8 adı altında bir işbirliği örgütü oluşturdu. Diğer Müslüman ülkeleri de içine alarak genişleyecek olan bu halka, sıradan bir işbirliği örgütü olmanın ötesinde, emperyalist Batı’nın saldırganlığına ve sömürüsüne karşı, İslam dünyasının bir başkaldırı hareketi olma özelliğini de içinde barındırıyordu. Bu yüzden D-8 projesi, bir işbirliği örgütü olmanın ötesinde, İslam dünyasının Batı medeniyetine karşı ortaya koyduğu, yeni bir medeniyet projesinin adıydı aslında. Bugün İslam coğrafyasının haline bakıldığı zaman, D-8’lerin önemi daha iyi anlaşılıyor. Dünya üzerinde, kan ve gözyaşının akmadığı, iç karışıklığın yaşanmadığı bir İslam ülkesi yok. Neden böyle olduğunun cevabı ise D-8’lerin kuruluş amacında saklı.
KURTULUŞ REÇETESİ D-8
D-8’ler Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başta İslam ülkeleri olmak üzere Müslüman olmayan medeniyetlere de miras bıraktığı bir barış ve refah sembolü olarak tarihteki yerini aldı. Erbakan’ın dünya insanlığına mirası bıraktığı D-8 Projesi, 15. yılında yeniden işlevsel hale gelmeyi bekliyor. Milli Görüş Lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın İslam Alemine emanet olarak bıraktığı bu proje, sadece İslam toprakları için değil Müslüman olmayanlar içinde bir kurtuluş reçetesidir.
BATI 6 MİLYAR İNSANI SÖMÜRÜYOR
Dünya barışının sadece batılıların eline bırakılmayacak kadar ciddi bir mesele olduğunun şuurunda olan Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan bu yüzden D-8 projesini hayata geçirmiştir. Kapitalist sistem kurduğu G-7’ler (sonradan 8 oldu) eliyle dünya üzerindeki yaklaşık 190 devlette yaşayan 6 milyar civarındaki insanı sömürmektedir. Erbakan bu 190 ülkeden sadece 30’unun gelişmesini tamamladığını tesbit eden liderdir. Bu yüzden D-8, geri kalan 160 devletin ve 5 milyar insanın azınlığa ezdirilmemesi hareketinin adı olmuştur. Yaklaşık 850 milyon nüfuslu 8 ortaklı bir oluşum olarak kurulan D-8 gelişmekte olan bütün ülkelerin birlikte ve hızlı kalkınmalarını, uluslararası münasebetleri tanzim eden mekanizmalara katılım güçlerinin artırılmasını, dünya ekonomisindeki etkinliklerinin güçlendirilmesini ve halkların daha iyi bir yaşam standardına sahip olmasını sağlamak için kurulmuştur.
D-8’ler NASIL KURULDU
D-8’ler 1997 günü İstanbul Çırağan Sarayı’nda Bangladeş, Mısır, İran, Malezya, Nijerya, Pakistan, Endonezya ve Türkiye’nin devlet ve hükümet başkanlarının bir araya gelmesiyle kuruldu. D-8’in kuruluşu tüm dünyaya ‘İstanbul Deklarasyonu’ ile ilan edildi. Bu ilan Başta Türkiye olmak üzere tüm dünya da geniş yankı uyandırdı. Emperyalist Batı tarafından ezilen ve sömürülen İslam dünyası, bir çıkış yolu bulmanın sevinciyle D-8’lere büyük ilgi gösterdi.
D-8’LER HANGİ AMAÇLA KURULDU
22 Ekim 1996 tarihinde aralarında Türkiye’nin yanı sıra İran, Malezya, Endonezya, Mısır, Pakistan, Bangladeş ve Nijerya’nın olduğu 8 ülke, REFAHYOL Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde, Türkiye'nin ve İslam Aleminin 21. yüzyıla dönük yeni uluslararası konum oluşturma projesiyle İstanbul’da bir araya geldi. Çalışmaların meyvesini verdiği yıl ise 1997 oldu. D-8’ler 1997 günü İstanbul Çırağan Sarayı’nda Bangladeş, Mısır, İran, Malezya, Nijerya, Pakistan, Endonezya ve Türkiye’nin devlet ve hükümet başkanlarının bir araya gelmesiyle kuruldu. D-8’in kuruluşu tüm dünyaya ‘İstanbul Deklerasyonu’ ile ilan edildi. Bu ilan Başta Türkiye olmak üzere tüm dünya da geniş yankı uyandırdı. Emperyalist Batı tarafından ezilen ve sömürülen İslam dünyası, bir çıkış yolu bulmanın sevinciyle D-8’lere büyük ilgi gösterdi.
D-8’lerin Zirve, Konsey, Komisyon ve Genel Sekretarya adı altında üç ana organı bulunuyordu. Bu üç organın faaliyetlerini İstanbul’da bulunan İcra Direktörlüğü sağlıyordu. Bu göreve atanan ilk kişi ise, 2006 yılına kadar Emekli Büyükelçi Ayhan Kamel’di. Mayıs 2006’da yapılan D-8 9. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda, İcra Direktörlüğü Genel Sekreterliğe dönüştürüldü. Sekretarya’ya Endonezya tarafından Genel Sekreter, İran tarafından Direktör ve Türkiye’den de İktisatçı atandı.
AMAÇ, İLKELER VE POLİTİKALAR
D-8'lerin bayrağında, temel ilkelerini sembolize eden 6 tane yıldız konulmuştu. Bu yıldızlar 6 ilkeyi ve 6 büyük misyonu temsil ediyordu. 54. Türk Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın bu 6 prensibi “Bu prensipler sadece D-8’lerin kendi prensipleri değil, Yeni Bir Dünya'nın kurulmasının da temel esaslarıdır.” diye özetliyordu.
Bu sekiz ülkenin gerek dünya nüfusunun beşte birine yakın bir nüfusa sahip olmaları, gerekse siyasi, askeri ve stratejik açıdan son derece önemli bir güce sahip olmaları, bu projenin ortaya çıkardığı potansiyel açısından nasıl bir hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor. Dahası D-8’in Müslüman ülkeler arasında dayanışma çabalarını tepkisellikten öte inisiyatif kullanma sürecine taşıyor. Örneğin İKT (İslam Konferansı Teşkilatı) ve II. Dünya Savaşı sonrasında oluşturulmaya çalışılan dayanışma hareketlerinin ortak özeklikleri reaksiyoner olmalarıdır. İsrail'in Kudüs'ü işgal ederek, Mescid-i Aksa'yı bombalanması İKT’nin kurulmasına sebep olmuştur. Yani bu ve buna benzer projeler İslam dünyasının tümüne ya da bir bölgesine yönelik tehditlere karşı ortaya konan tepkilere bağımlı kalmıştır. Prof. Dr. Necmettin Erbakan bu tepkiselliği daha da ileri götürerek, sadece ekonomik bir proje değil, barış ve bereket projesi sloganıyla, önceliği üye ülkelerden oluşan aksiyoner kimlikli bir hareket inşa etmiştir. Erbakan ‘D-8’in insanların barış ve adalet duygusunun her geçen gün arttığı bir ortamda, insanlığa bir umut olarak kurulduğunu,
Savaş değil, barış!
Çatışma değil, diyalog!
Çifte standart değil, adalet!
Üstünlük değil, eşitlik!
Sömürü değil, işbirliği!
Baskı ve tahakkümün yerine de insan haklarını koyan ve hakkı savunan bir proje olarak doğduğunu’ dile getirmiştir.
D-8 projesinin güney ülkeleri arasındaki dayanışma hareketlerinden de ayıran en önemli özelliği diğer bir çok teşebbüsün aksine, sekiz üye gibi kolay yürütülebilir bir üye sayısına sahip olmasıdır. Daha önceki G-15 projesi ülkelerin sayılarının çokluğu nedeniyle ciddi bir etkinlik ve hareket kabiliyeti kazanamamıştır. Türkiye’nin öncülüğünde kurulan D-8 projesi ise diğer teşebbüsler gibi hem bölgesel değildir, hem de Nijerya'dan Endonezya'ya, Malezya'dan Türkiye'ye kadar uzanan ve Asya, Avrupa ve Afrika'nın uç noktalarını kapsayan geniş bir coğrafyayı verimli ve etkin bir şekilde kullanabilme kabiliyetine sahiptir. D-8’ler siyasi, ekonomik ve kültürel bir birliktelik olmanın yanında, Batı sömürüsüne karşı alternatif bir güç ve bir medeniyet hamlesidir.
YARIN: D-8 DÜNYA BARIŞI İÇİN BİR ZORUNLULUKTUR
İBRAHİM YETİŞ / MİLLİ GAZETE