Mahmut Şevket Paşa suikastı
Tramvay hattında ve yapım çalışmasının sürdüğü dar yol, “Saraylı Hanım” ismindeki birinin cenaze alayı yüzünden iyice sıkıştığı için otomobil tetikçiklerin olduğu noktaya yakın bir yerde durdu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-12 15:52:16
Uzun süre devam eden sıkıyönetim sürecinde Meşrutiyet, Mahmud Şevket Paşa'nın Harbiye Nazırlığı’nda şahsi diktatörlüğe dönüştü ve ordu içerisinde siyaset bir veba salgını gibi yayıldı.Ordunun asıl vazifesini ihmal ederek siyasetle meşgul olması, ve Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa’nın hatalı kararları askeri, siyasi ve ekonomik sebeplerle birleşerek Ege’deki “On İki Ada” nın ve “Trablusgarb” ın kaybına neden oldu. “Hürriyet” ve “Özgürlük” vaadiyle iktidara gelen İttihatçıların şiddetli baskısı, cemiyet içerisinde ayrışmaya yol açtı ve Arnavutluk’ta çıkan isyanı bastırmak üzere gönderilen muhalif subaylar “Halaskar Zabitan” adlı bir siyasi grup oluşturarak Said Paşa Sadaret’indeki İttihaçı hükümeti düşürdü. Mahmud Şevket Paşa’nın Harbiye Nazırlığı da böylece sona erdi.
Babıali Baskını ve Mahmud Şevket Paşa’nın Sadareti
II. Meşrutiyet Dönemi’nin en önemli ve güçlü aktörlerinden Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesiyle neticelenecek süreç de bundan sonra başladı. 1913 yılına gelindiğinde İmparatorluk büyük askeri ve siyasi gailelerle karşı karşıyaydı. I. Balkan Savaşı, ordu içerisinde yayılan siyaset ve birbirini çekememezlikler sebebiyle ağır bir yenilgiyle bitti. Edirne’nin dahi Bulgar işgaline uğradığı bu nazik zamanda iktidara yeniden sahip olmak isteyen ve başını Talat ve Enver Paşa’ların çektiği İttihatçılar, hükümete karşı 23 Ocak 1913’te “Babıali Baskını”nı gerçekleştirdiler.Bu baskında “Halaskar Zabitan” grubunun başkanı vaziyetindeki Harbiye Nazırı Nazım Paşa öldürüldü. Kamil Paşa Hükümeti zorla istifa ettirildi ve İttihat Terakki Cemiyeti bu sefer tam anlamıyla iktidara geldi. İktidarın başındaki isim ise “31 Mart”ın “Fatih”i ve artık Sadrazam olan Mahmud Şevket Paşa’ydı.
Suikast planları
Fakat, devletin varlık yokluk mücadelesi verdiği bu süreçte iktidar mücadelesi henüz sona ermemişti. Cemiyete karşı gelişen muhalefet, Mahmut Şevket Paşa’yı iktidarın önemli bir dayanağı olarak gördüğü ve Sadrazam da Cemiyete karşı gün geçtikçe başına buyruk hareket ettiği için öldürülmesine karar verildi. Osmanlı Tarihi’ndeki bu meşhur suikastin gerçek azmettiricileri ve hedefleri bütünüyle ortaya çıkaralamadıysa da “Babıali Baskını”nda öldürülen Harbiye Nazırı Nazım Paşa’nın mensup olduğu “Halaskar Zabitan”ların intikam için İttihatçıları benzer bir baskınla devirme planları vardı. İşte bunlardan Kürt Şerif Paşa, Gümülcineli İsmail, Müdür Muhib, Miralay Fuad, Yüzbaşı Kazım, Pertev Tevfik, Kemal Midhat Bey’lerin başını çektiği bir komite Prens Sebahattin Bey’i başa geçirmek düşüncesi etrafında bu amaçla bir araya geldi.11 Haziran 1913 günü, suikast için seçildi ve Topal Tevfik, Ziya, Nazmi, Şevki, Mehmet Ali, Abdullah Safa ve Abdurrahman isimlerindeki yedi tetikçi şöförleri Cevad Bey’le, Beyazıt Meydanı’nın Divanyolu’na çıkan Saka çeşmesi civarında bir otomobil içinde beklemeye başladı. Olay günü Sadrazam Mahmud Şevket Paşa da olacaklardan habersiz, bugün İstanbul Üniversitesi’nce kullanılan Harbiye Nezareti’nden öğlen 11, 5’te otomobiliyle yanında Başyaver Eşref, Yaver İbrahim, Şöför İsmail Hakkı ve Uşağı Kazım Bey’ler olduğu halde Babıali’ye gitmek için hareket etti. Tramvay hattında ve yapım çalışmasının sürdüğü dar yol, “Saraylı Hanım” ismindeki birinin cenaze alayı yüzünden iyice sıkıştığı için otomobil tetikçiklerin olduğu noktaya yakın bir yerde durdu.
Bu sırada tamir bahanesiyle üç saattir çeşme yanında bekleyen tetikçiler bekledikleri fırsatı yakalamış olmakla rovelverlerle ateş etmeye başladı. İlk kurşunlardan biriyle Mahmud Şevket Paşa yanağından yaralanırken, Yaver İbrahim Bey hemen oracıkta hayatını kaybetti. Suikastçilere karşılık vermekte olan Uşak Kazım Ağa da ise yaralandı. İşte bu sırada Topal Tevfik otomobilin basamağına çıkarak pencereden Mahmud Şevket Paşa’nın beynini üç-dört kurşunla parçaladı ve arkadaşları ile araca binerek sur dışına kaçtı. Başyaver ve şöför saldırıdan yara almadan kurtuldu, Mahmud Şevket Paşa ise kısa süre önce ayrıldığı Harbiye Nezareti’ne geri götürülerek Şura-yı Askeri Dairesi’nde tedavisine çalışıldı.
Fakat yapacak bir şey kalmadığından yarım saat sonra orada öldü. Bundan sonra yaşananları “Tercüman-ı Hakikat Gazetesi” muhabiri: “Mahmud Şevket Paşa’nın cenazesi Harbiye Nezareti binasının alt katında, Fındık Hafız Efendi tarafından gasledilmiş ve Enderun-u Hümayun Efendileri bu esnada kendisine yardımda bulunmuştur. Cenaze törenine Padişah adına Baş Mabeynci Halid Hurşid Bey, Şehzade Ziyaeddin ve Ömer Hilmi Efendi’ler ve Yaveran-ı Şehriyari’den Fuad Bey ve Almanya, İsviçre, Fransa Ateşemiliterleri ve resmi askeri birçok görevli katılmıştır.Cenaze, Harbiye Nezareti avlusunun ortasında üzeri şal örtülü bir masa üzerine konulmuştur.
Dualarla buradan hareket edilip, Beyazıt Meydanı’nda süvari bölükleri, müfrezeler, alaylar, taburlar, Darü’l-Fünun talebeleri, birçok polis, jandarma ve ahalinin de katıldığı bir cenaze alayıyla Paşa’nın şehid edildiği noktaya gelinip dua edilmiştir. Saat on ikiyi çeyrek geçe Yaver İbrahim Bey’in cenazesinin getirilmesiyle kalabalık daha da artmış ve Ayasofya Camii’nde cenaze namazları kılınmıştır. Daha sonra Sirkeci’ye varılarak cenazeler istimbotla Dolmabahçe’ye çıkarılmış ve “Hürriyet-i Ebediyye” tepesine nakledilmiştir. Burada irad edilen nutuk ve duaların ardından yapılan definler ile tören sona ermiştir.” Cümleleriyle aktarmıştı.
İttihat Terakki Cemiyeti’ni dahi zorlayan Mahmud Şevket Paşa’nın ölümü o dönemde Osmanlı siyasetindeki bütün grupların işine geldi ve İstanbul Muhafızlığı ve Emniyet Müdürlüğü’nce hazırlığı haber alınan suikast için Cemiyetin girişimiyle hiçbir tedbir alınmadı. Sadrazamın üstünlüğünden böylece kurtulan İttihatçılar bu olayı muhalifleri bütünüyle sindirmek için kullandı. Olayla ilgili görülen, katiller de dahil 37 kişi kişi yargılandı ve 12’si Beyazıt Meydanı’nda idam edildi.
Dünya Bülteni
SON VİDEO HABER
Haber Ara