Telefon dolandırıcılığının lideri, toprak ağası çıktı

Telefonla aradıkları vatandaşlara kendilerini Cumhuriyet Savcısı ve emniyet teşkilatı çalışanı olarak tanıtıp, hesap numaralarına para aktarmalarını sağlayan çeteye yönelik operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Üç ayda 1 milyon 820 bin liralık dolandırıcılık yaptığı belirlenen zanlıların evlerinde yapılan aramalarda, bin 200 sim kart ele geçirildi. Altı ilde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınan zanlılar arasında 3 bin 500 dönümlük araziye sahip Urfalı bir toprak ağası da var.

Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, telefonla dolandırıcılık yapıldığı şikayetleri üzerine harekete geçmiş ve İstanbul ile Şanlıurfa üzerinden çalıştıkları belirlenen çeteyi, 6 ay teknik ve fiziki takibe almıştı. Takip sürecinde, çete üyelerinin banka hesaplarından para çektikleri belirlenen 150 kişi, farklı tarihlerde gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen bu kişilerden 55'i tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Polisin kontör çetesine yönelik operasyonları devam etti. Mağdurlarla telefonda irtibat kuran ve onları ikna ederek verdikleri hesaplara para yatırmalarını sağlayan çete üyelerinin kimlik ve adreslerinin belirlenmesinin ardından İstanbul, Ankara, Antalya, Gaziantep, İçel ve Şanlıurfa'daki 30 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Baskınlarda telefonda kendilerini savcı, emniyet müdürü, MİT görevlisi olarak tanıtan 20 kişi gözaltına alındı. Zanlıların evlerinde yapılan aramalarda, bin 200 adet başkaları adına düzenlenmiş sim kart, bir miktar nakit para, sim kartlar arasında kontör aktarımı yapan cihaz ve 2 bilgisayar kasası ele geçirildi.

Gözaltına alınanlar arasındaki çete lideri Ali F.'nin (32) Şanlıurfa'da köy ağası olduğu ve 3 bin 500 dönüm arazisi olduğu belirlendi. Çete üyelerinin 3 ay içerisinde, aynı yöntemle 101 kişiyi 1 milyon 820 bin lira dolandırdıkları belirlendi. Takip sırasında, polisin ulaşabildiği bazı müşterilerin hesaplarını bloke etmesi, paranın 585 bin liralık kısmının çete üyelerine ulaşmasını engellendi.

Çete üyelerinin, arka fonda telsiz sesi olduğu halde kurbanlarını arayarak, "PKK terör örgütüne operasyon düzenliyoruz. Siz vatanınızı seven insanlarsınız. Operasyonun başarılı olabilmesi için vereceğimiz hesaba para yatırın. Bu operasyon çok gizli eşiniz dahil hiç kimseye söz etmeyin." şeklinde onları ikna ettikleri belirlendi. İkna ettikleri kurbanlarının biriyle irtibata geçmesini önlemek için sürekli telefonda tuttukları anlaşıldı. Hatta takip sırasında çete üyelerinin kurbanlarını 5 saat boyunca telefonda tuttukları, ikna, para yatırtma ve paranın çekilmesi süreci boyunca hattan ayrılmamasını sağladıkları görüldü.

Kurbanlar arasında bulunan bir müteahhidin, çete üyelerinin güçlü ikna yeteneği sayesinde, polisin araya girmesine rağmen parayı yatırmaktan vazgeçmediği ortaya çıktı. Müteahhidin dolandırılmasını önlemeye çalışan polis ekiplerine "Siz sahte polissiniz." diyerek inanmadığı ve çete üyelerine 85 bin lira kaptırdığı öğrenildi.

Takip sırasında bir belediye işçisinin de yine çete üyeleri tarafından 5 saat boyunca telefonda tutulduğu, bu yüzden polisin araya girerek dolandırıcılığı önleyemediği, bu kişinin yakınlarının arabasındaki GPS vasıtasıyla ulaştıkları, ancak "Benden uzak durun. Sakın bana yaklaşmayın. PKK beni takip ediyor." diyerek yakınlarını uzak tuttuğu ve dolandırılmaktan kurtulamadığı ortaya çıktı.

Çete üyelerinin yapmış olduğu dolandırıcılık yöntemiyle ilgili vatandaşları bilinçlendirme adına yapılan 'canlandırma' görüntüleri basına dağıtıldı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan 20 zanlı, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.