İKİ TÜRLÜ TEFECİLİK YÖNTEMİ VAR
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tefecilik suçlarına yönelik hazırladığı rapora göre 2011 yılında meydana gelen tefecilik suçlarında suç örgütleri, iki farklı yöntem kullanıyor. Klasik yöntemle tefecilik, maddi açıdan zor durumda olan şahsa yakınlık gösterilerek faiz karşılığı para verme işlemi yapılıyor. Bu şekilde tefeci; borç verdiği şahsın kendisine çek, senet veya ipotek vermesini sağlayarak kendisini garanti altına alıyor. Bu durumda, mağdur borcunu ödese dahi, vermiş olduğu çek veya senet icra işlemine konuluyor.
ÜRÜN SATILMIŞ GİBİ İŞLEM YAPILIYOR
Son yıllarda tefecilik suçunun işlenme şekli bakımından 'POS tefeciliği' olarak adlandırılan yeni bir yöntem ortaya çıktı. POS tefeciliği yönteminde, gerçekte bir ürün satışı yapılmadığı halde, bir ürün satışı yapılmış ve satış ücreti ise kredi kartından ödenmiş gibi gösteriliyor. Bu işlemin sonucunda, kredi kartından çekilen miktardan ortalama yüzde 5 komisyon alınarak kalan tutar nakit olarak kredi kartı sahibine veriliyor. Sonuç olarak POS cihazları ve kredi kartları araç olarak kullanılmak suretiyle tefecilik suçu işleniyor.
Emniyetin tefecilik suçlarına yönelik sürdürdüğü operasyonlarda 'POS tefeciliği'nin yaygınlaştığı ortaya çıktı. Bu yöntemle gerçekte bir ürün satışı yapılmadığı halde, bir ürün satışı yapılmış ve satış ücreti ise kredi kartından ödenmiş gibi gösteriliyor. Bu işlemin sonucunda, kredi kartından çekilen miktardan ortalama yüzde 5 komisyon alınarak kalan tutar nakit olarak kredi kartı sahibine veriliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tefecilik suçlarına yönelik hazırladığı rapora göre 2011 yılında meydana gelen tefecilik suçlarında suç örgütleri, iki farklı yöntem kullanıyor. Klasik yöntemle tefecilik, maddi açıdan zor durumda olan şahsa yakınlık gösterilerek faiz karşılığı para verme işlemi yapılıyor. Bu şekilde tefeci; borç verdiği şahsın kendisine çek, senet veya ipotek vermesini sağlayarak kendisini garanti altına alıyor. Bu durumda, mağdur borcunu ödese dahi, vermiş olduğu çek veya senet icra işlemine konuluyor.
Son yıllarda tefecilik suçunun işlenme şekli bakımından 'POS tefeciliği' olarak adlandırılan yeni bir yöntem ortaya çıktı. POS tefeciliği yönteminde, gerçekte bir ürün satışı yapılmadığı halde, bir ürün satışı yapılmış ve satış ücreti ise kredi kartından ödenmiş gibi gösteriliyor. Bu işlemin sonucunda, kredi kartından çekilen miktardan ortalama yüzde 5 komisyon alınarak kalan tutar nakit olarak kredi kartı sahibine veriliyor. Sonuç olarak POS cihazları ve kredi kartları araç olarak kullanılmak suretiyle tefecilik suçu işleniyor.
TEFECİLİK SUÇU HER YIL ARTIYOR
Tefecilik suçu ile mücadele çalışmaları kapsamında; 2011 yılı içerisinde il KOM birimlerince 602 operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda bin 532 şüpheli hakkında yasal işlem yapıldı. 2007 yılında ise 183 olayda 431 şüpheli, 2008 yılında 248 olayda 548 şüpheli, 2009 yılında 578 olayda bin 371 şüpheli ve 2010 yılında 587 olayda bin 466 şüpheli hakkında işlem yapıldı.2011 yılında tefecilik suçlarında özellikle Ankara ve İstanbul ile birlikte Türkiye'nin güney kesimleri öne çıktı. Bunun yanı sıra, Batı ve Doğu Karadeniz bölgelerinde bulunan illerde tefecilik suç soruşturmaları yapılmadı. Ankara 113, Antalya'da 56, İstanbul ve Hatay'da ise 45 tefecilik olayı yaşandı. Van, Artvin, Bayburt, Bingöl, Gümüşhane ve Ardahan illerinde de tefecilik hadisesi olmadı.
TEFECİLİK SUÇU İÇİN EKONOMİK SUÇLAR BÜRO AMİRLİĞİ KURULDU
Tefecilik suçlarına yönelik 2007 yılında 11, 2008'de 14, 2009'da 39, 2010'da 31, 2011'de 69 planlı operasyon yapıldı. Özellikle 2011 yılında; önceki yıllara oranla tefecilik suçlarına yönelik gerçekleştirilen planlı operasyonlarındaki ciddi oranda artışın sebepleri ise şöyle sıralanıyor: "KOM Daire Başkanlığı bünyesinde Mali Suçlar ve Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün altında, anılan suç türü ile etkin mücadele edebilmek adına Ekonomik Suçlar Büro Amirliği'nin kurulmuş olması; İl Birimlerinin anılan suç türüne daha fazla yoğunlaşması; KOM Daire Başkanlığı koordinesinde tefecilik suçuna yönelik eğitim faaliyetleri düzenlenmesi; Suçla etkin mücadele edebilmek adına il KOM birimleriyle kurumsal ağ üzerinden yeni trendlerin paylaşılması."