Brown: Murdoch'ın gazeteleri özel hayatımın her alanına tecavüz etti
İngiltere'nin bir önceki Başbakanı Gordon Brown, telekulak skandalı sonrası medya-polis-siyaset ilişkisini incelemek amacıyla oluşturulan Leveson Komisyonu'na bugün ifade verdi.
Gordon Brown, Rupert Murdoch'ın sahibi olduğu tabloid gazete Su
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-11 14:17:29
Gordon Brown, Rupert Murdoch'ın sahibi olduğu tabloid gazete Sun'ın, emrivaki yaparak çocuklarının hastalığına yönelik haberi yayınladıklarını belirtti. İngiliz siyasetçi, maliye bakanı olduğu dönemde Sunday Times muhabirlerinin yasadışı yollarla özel hayatına ilişkin tüm bilgileri elde ettiğini ve bununla ilgili belgeleri polise verdiğini kaydetti.
Murdoch'ın sahibi olduğu Sun gazetesinin, Gordon Brown'ın oğlu Fraser'de 'kistik fibrozis' rahatsızlığı bulunduğuna yönelik yaptığı haberine ilişkin Brown, bu durumu o zamana kadar çok az kişinin bildiğini ve Sun'ın kendisinin rızası olmadan, 'emrivaki' yaparak bu haberi yayınladığını vurguladı.
Sun muhabirinin söz konusu haberi yayınlamadan önce sekreterini arayarak söz konusu haberi yayınlayacaklarını bildirdiklerini söyleyen Brown, "Bunun üzerine eşim Sarah'ı arayıp, bu haberin altında yayınlanmak üzere bir açıklama yapmamız gerektiğini söyledim. Ancak bu talebimiz Sun muhabiri tarafından kabul edilmedi." diye konuştu.
Brown, söz konusu haberle ilgili ayrıca Sun editörünün eşi Sarah'ı telefonla arayarak, "Dünyada hiçbir ailenin böyle bir haber dosyasının yayınlanması için açıktan izin vereceğini sanmıyorum. İzin vermeniz talebinde de bulunmuyorum zaten." dediğini aktardı.
Sun'ın o dönem editörlüğünü yapan Rebekah Brooks Leveson Komisyonu'na verdiği ifadede, söz konusu haber dosyasının yayınlanması için Brown ile açık bir anlaşma yaptıklarını söylemişti.
Murdoch'ın sahip olduğu The Sun tabloid gazetesinin, başbakanlık dönemindeGordon Brown'ın eşi ve çocuklarına ait hastane raporlarını gizlice elde ettiği ortaya çıkmış ve bunun üzerine Sun; Brown ve ailesinden özür dilemişti.
Maliye bakanı olduğu dönemde banka hesap bilgilerinden polis kayıtlarına kadar özel hayatına ilişkin her türlü bilginin yasadışı yollarla elde edildiğini kaydeden Brown, "Sunday Times muhabirlerinin, bana ait özel bilgileri nasıl elde edeceklerine dair tartıştıklarına dair bir ses kaydını polise teslim ettim. Bu, medyanın açık olarak özel hayata tecavüz etmesidir." dedi.
Sunday Times editörü John Witherow Leveson'a verdiği ifadede, gazete için çalışan bir kişinin, önceki başbakan Gordon Brown'ın sesini taklit ederek özel hesap bilgilerini elde ettiğini doğrulamıştı. Witherow, Gordon Brown'ın ev satın almasıyla ilgili Abbey Ulusal Bankası'ndan sağladığı krediye ilişkin hilekarlık yaparak bilgi edindiklerini itiraf etmişti.
Brown, Murdoch'ların ticari amaçları için medya gücünü kullanma konusunda başbakanlığı döneminde direnç gösterdiklerini ancak o zaman muhalefette bulunan Muhafazakarların Murdoch'ların her sözüne destek verdiğini hatırlattı. İngiliz eski başbakan, Murdoch'ın News International şirketinin, ticari çıkarları için kendisi başbakan olmasından daha önce Muhafazakarları desteklemeye başladığını sözlerine ekledi.
Öte yandan Rupert Murdoch Leveson'a verdiği ifadede, Sun gazetesinin 2010 seçimlerinde Muhafazakar partiyi destekleyen yayınlar yapmaya başlamasının üzerine dönemin İşçi partili başbakanı Gordon Brown'ın, 'Ben de News Corp'a savaş ilan ederim' diyerek kendisine meydan okuduğunu öne sürmüştü. Brown, Murdoch'ın bu iddialarını yalanlayarak, medya patronuna hiçbir zaman böyle bir şey söylemediğini belirtti.
Bu arada, geçen hafta Leveson'a ifade veren İçişleri Bakanı Theresa May, "Bir önceki başbakanın Brown'ın telefonlarının gizlice dinlendiği iddialarına ilişkin hükümet bu konuya araştırmak için neden gerekli adımları atmadı?" şeklindeki soruya, polisin zaten mevcut olarak telekulak soruşturmasını yürüttüğünü ve bu soruşturma tamamlanmadan hükümetin bir adım atmasının doğru olmayacağını söyleyerek cevap vermişti.
İnternetin bilgiye ulaşım konusunda insanlara inanılmaz bir imkan sağladığına da dikkat çeken Brown, "Geleneksel gazetecilik anlayışını derinden etkileyen bu durum şu soruyu ortaya çıkarıyor: Kaliteli gazeteciliğe kim destek verecek?" diye konuştu.
Medyanın açıktan siyasi görüşünü bildirmesinde bir sakınca olmadığını düşünen Brown, "Ancak burada asıl tehlike, haber ve yorumu birleştirerek bu siyasi düşünceyi kullanmak ve bununla sansasyonel haberler yaparak doğruları değersizleştirmektedir." yorumunda bulundu.
1997-2007 yılları arasında 10 yıl süreyle maliye bakanı olarak görev yapan Gordon Brown, 2007 yılında Tony Blair'in ardından İşçi Partisi liderliğine ve başbakanlığa seçilerek 2010 yılına kadar bu görevlerini devam ettirmişti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara