Ali Koç: CEV'in kararında danışıklı dövüş var

Fenerbahçe'nin eski Asbaşkanlarından Ali Koç ile Voleyboldan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dinçay, basın mensuplarıyla, Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı'nın CEV Şampiyonlar Ligi'ne alınmaması sürecinin irdelendiği bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Ali Koç, Fenerbahçe'ye Wild Card verilmemesinde Türkiye Voleybol Federasyonu'nun etkili olduğunu belirterek, yaşananları bir danışıklı dövüş olarak niteledi.

Fenerbahçe'ye yapılanların aksine Galatasaray'ın Wild Card başvurusu konusunda özel olarak yönlendirildiğini belirten Ali Koç, Chelsea-Fulham ve Milli Piyangodan ikramiye çıkması gibi verdiği ilginç örneklerle de yapılan haksızlığın büyüklüğünü anlattı.

Fenerbahçe'nin CEV Şampiyonlar Ligi'ne katılımı için hala imkanlar olduğunu, CEV'in son ana kadar şampiyona statüsü ve katılacak takımlar hakkında değişiklik yapma imkanının bulunduğunun yine CEV'in talimatlarında yazdığını belirten Ali Koç, tüm yaşananlara rağmen Fenerbahçe'nin voleybola yaptığı yatırımların kesilmediğini, yeni sponsorluk görüşmelerinin sürdüğünü ve Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı'nın geçen yıldan daha kuvvetli bir kadroya sahip olacağını söyledi.

Voleyboldan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Hakan Dinçay ise, iddia edilenin aksine Fenerbahçe'nin geçen sezonun başında lig statüsünde yapılan yanlışlığı Türkiye Voleybol Federasyonu'na (TVF) bildirdiğini, belgeleriyle birlikte açıkladı. Dinçay, TVF'nin Mayıs ayında yapılması nedeniyle Fenerbahçe'nin yıldız takımıyla mücadele ettiği Türkiye Kupası Dörtlü Finalleri için, Federasyonun CEV Dörtlü Finalleri'nden 3 gün önceki bir tarihi verdiğini de bildirdi.

VOLEYBOLDAKİ BAŞARININ NEDENLERİ İYİ İNCELENMELİ

İlk olarak Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne alınmamasına ve yaşanan polemiklere rağmen Türkiye Voleybol Federasyonu'nu başarılı bulduğunu belirten Ali Koç, "Türkiye'de Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali düzenlendi, voleybola ciddi yatırımlar yapıldı, voleybol en çok atılım yapılan, en çok uluslararası başarı getiren spor dalı oldu. Bu nedenle federasyonu başarılı buluyorum. Ancak bu başarının nedenleri iyi incelenmeli. Ağaç meyve vermese bunlar olmazdı. Kulüplerin çok büyük yatırımlarını göz ardı etmiyoruz. Ancak son yıllarda Fenerbahçe ile Türkiye Voleybol Federasyonu arasında sağlıklı bilgileri tesis edemedik." diye konuştu.

Fenerbahçe'nin Türkiye'de voleybolun marka değerine yaptığı katkının asla yadsınamaz bir gerçek olduğunun altını önemle çizen Ali Koç, "Bayan voleybol Türkiye'de en çok seyredilen 3. spor dalı olduysa, bugün bayan voleybol liginin yayın ihalesinden söz ediliyorsa, Türkiye CEV Şampiyonlar Ligi'ne ev sahipliği yapıyorsa, Türkiye'ye çok önemli yabancı voleybol yıldızları geliyorsa, Milli Takımın başarılarını konuşuyorsak, bunun lokomotifinin Fenerbahçe olduğunu söylemek hakkımızdır. Ayrıca Fenerbahçe'nin voleybola yaptığı yatırımlar, tüm kulüpler için de itici güç oldu ve bugün bayan voleybolunu bu noktaya getirdik. Ancak burada en önemli aktör Fenerbahçe olmasına rağmen, CEV Şampiyonlar Ligi'ne katılımda Fenerbahçe'ye haksızlık yapıldı ve burada Federasyon yeterli ilgiyi gösteremedi." diye konuştu.

STATÜ, KUVVETLİ TAKIMIN ALEYHİNE DEĞİŞTİRİLDİ

Sezon başında TVF'nin lig statüsünü Fenerbahçe'nin itirazlarına rağmen kuvvetli takımın aleyhine olacak şekilde düzenlediğini belirten Ali Koç, 24 maçta galip gelen takımın yarı finalde tek maç kaybetmesiyle şampiyonluk şansını yitirdiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Fenerbahçe gibi bir takımı 3 veya 5 maçlık bir yarı final serisinde elemek neredeyse imkansızdı. 24 maçta galip geliyorsunuz ve tek maçta yenilince tüm emekler boşa gidiyor. Format kuvvetli takımın aleyhine. Bugün CEV Şampiyonlar Ligi'ne gönderilen takımla 6 maç yapmışız ve 6'sını da kazanmışız. Federasyon, Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonluğu unvanını koruması için ekstra destek vermeliydi."

HİÇBİR SAVUNMA HAKKI TANINMADI

CEV'in Fenerbahçe Kulübü'ne gönderdiği bir yazıyı okuyan ve Fenerbahçe'nin Avrupa şampiyonluğunu kutladığını belirten Ali Koç, bunun yanında CEV'in saha dışı bir takım olaylardan rahatsızlık duyduğunu belirttiğini iletti.

Fenerbahçe'ye Wild Card verilmemesinin nedeninin Bakü'de yaşanan olaylara bağlandığını ve bu nedenle Wild Card önceliği takdirinin Fenerbahçe'den yana kullanılmadığını belirten Ali Koç bu nedenlerin, "Takımın tespit edilen otelde kalmaması, forma renginin yanlış olması, final maçında takım menajerinin gereken yerde oturmaması ve şampiyonluk sonrası seremonide oyuncuların giydiği tişörtler." olarak sıralandığını belirterek, şunları söyledi:

"2 yıl öncesinin Dünya Şampiyonu, son Avrupa Şampiyonu, her yıl Final Four'a kalan bir kulübün Wild Card talebi, bu sudan sebeplerle, en çok Wild Card'ın verildiği bir senede hiçbir savunma hakkı tanınmadan reddedildi."

CHELSEA'NİN YERİNE FULHAM'I GÖNDERMEK GİBİ BİR ŞEY

Voleybol Federasyonu'nun bu süreçte takındığı tavrı ağır bir şekilde eleştiren Ali Koç, federasyondan bunun değiştirilmesini istediklerini belirtti. Wild Card'ın kazanılmış bir hak olmadığının bilincinde olduklarını belirten Ali Koç, şöyle devam etti:

"Sportif başarıların dışında voleybolun marka değerine katkı sağlaması, bu spora renk getirmesi, seyircilerinin tribünlerde yarattığı ambians ve renk katma konularında da Avrupa'da en önemli kulüp Fenerbahçe'dir.

Bu durum, Chelsea'nin Avrupa şampiyonu olduğu bir yılda, Şampiyonlar Ligi'ne Chelsea'nin yerine Fulham'ın gönderilmesi gibi bir şeydir. Federasyonun takındığı tavır yanlıştır. Bilhassa oraya gidip CEV ile bu kararı etraflıca görüşmeliydi. İleri sürülen sebepler bahanedir ve disiplin cezalarıyla geçiştirilebilecek konulardır. Ancak Federasyon bunu son derece normal karşılamış ve Federasyon Başkanı, 'Kavgalı olduğunuz birini düğününüze davet etmezsiniz.

Çocuğunuz masaya kafasını vurduğunda masayı dövemezsiniz' sözleriyle değerlendirmiş, bu konularda bizim savunma yapmadığımızı belirtmiş, CEV'in kararını çok normalmiş gibi göstermiştir. Oysa bize söylenen: Wild Card konusunda CEV'in ülke federasyonlarından görüş aldığı gerçeğidir. CEV'nin ülke federasyonlarına danışmadan tercih yapabileceğini düşünmüyoruz. Çünkü, CEV'in aldığı karar voleybolun marka değerini desteklemiyor. Wild Card süreci böyledir diye bir şey de yok."

Fenerbahçe'nin CEV Şampiyonlar Ligi'ne alınmamasını daha önce danışıklı dövüş olarak yorumladığını hatırlatan Ali Koç, "Bunun hala bir danışıklı dövüş olduğunu düşünüyorum. Çünkü Wild Card başvurusu yapılan süreçte Galatasaray katılım konusunda yönlendirilmiştir. Kimisi çıkar diye Milli Piyango bileti alır, kimisi de bana çıkmaz diye almaz. Ama birisi size piyangonun çıkacağını söylerse, siz de gider bilet alırsınız. Federasyon bize, 'Benle iyi ilişkileriniz olmazsa, başınıza bu gelir' mesajını vermek istemiştir. Ben, biz gitmiyorsak Galatasaray da gitmesin demek istemiyorum. Çünkü bu ülkeye ihanet olur. Orada bir Türk takımı olsun. Ancak biz de gitmeliydik." ifadelerini kullandı.

HALA BİR İMKAN VAR

Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı'nın CEV Şampiyonlar Ligi'ne katılma olasılığının hala bulunduğunu belirten Ali Koç, "CEV talimatlarında, CEV'in son ana kadar, şampiyonaya katılacak takımlarda değişiklik yapabileceği yazıyor. 24 takım değil de 25 takım katılır. Bir grup 5 takımdan oluşur. Bunlar çözümlenebilecek sorunlar şeklinde. Çünkü bu karar Wild Card'ın kredibilitesini sorgulayan bir karardır." diye konuştu.

Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımının alınmaması nedeniyle Fenerbahçe Grundig'in de Şampiyonlar Ligi'nden çekileceği şeklinde bir kararın söz konusu olmadığını belirten Ali Koç, Fenerbahçe'nin voleybol yatırımlarının devam edeceğini belirterek, "Transfer çalışmalarımız sürüyor. Tüm yaşananlara rağmen, yatırımlarımıza devam edeceğiz ve geçen seneden daha kuvvetli bir takım kuracağız. Şu ana kadar Takımımızdan ayrılan tek oyuncu Naz Aydemir'dir." şeklinde konuştu.

Ali Koç, Universal Hastaneler Grubu'nun Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı sponsorluğundan çekilmesinin ardından, yeni sponsorluk görüşmelerinin sürdüğünü ve bayan voleybolun cazip hale gelmesiyle bir çok şirketin sponsor olmak istediğini de sözlerine ekledi.

DİNÇAY: FENERBAHÇE SEZON BAŞINDA YANLIŞI BİLDİRDİ

    Voleyboldan sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Hakan Dinçay ise Voleybol Federasyonu'nun açıklamalarının aksine, geçtiğimiz sezon başında lig formatında yapılan değişikliği olumlu bulmadıklarını Federasyon'a bildirdiklerini belgeleriyle açıkladı.

    "CEV olayından sonra, 'Ligin başında Ankara'da toplantı yapıldı. O zaman neredeydiniz?' denildi." diyen Dinçay, konuşmasına şöyle devam etti:

    "Evet geçen sezonun başında 13. 06 2011 tarihinde bir toplantı yapıldı ve kulüplerden lig statüsü hakkında görüş istendi. Daha sonra 30 Haziran'da lig statüsü belirlendi. İlk toplantıda kulüplerden görüş istenmişti. Biz de 27 Haziran tarihinde Genel Sekreterimiz Vedat Olcay imzasıyla saat tam 16. 22'de Federasyon'a bir faksla görüşümüzü bildirdik. Bizdeki tüm yazılar, tarih ve yazı sırasıyla mevcuttur. Biz bu statünün Türk Voleyboluna yarar getirmeyeceğini bu statünün yanlış olduğunu sezon başında söylemiştik."

    Hakan Dinçay, Voleybol Kadınlar Türkiye Kupası Dörtlü Finalleri konusunda Federasyon ile yaşanan sıkıntı hakkında ise Federasyon'un daha önce Mart-Nisan'da oynatacağını söylediği finalleri Mayıs'ta oynatması nedeniyle buraya yıldız takımla çıktıklarını kaydetti.

    Dinçay, "Bize daha önce dörtlü finallerin Mart-Nisan'da oynanacağı söylenmişti ve CEV Şampiyonlar Ligi'nden birkaç gün öncesine denk gelen 21 Mart tarihi bildirildi. Biz ise o tarihte Dörtlü Final için birkaç gün erken gittiğimiz Bakü'deydik. Bakü'ye erken gitmemiz de teknik ekibimizin bir tercihiydi. Daha sonra Türkiye Kupası finallerinin 12-13 Mayıs'ta yapılacağı bildirildi ve o tarihlerde tüm milli oyuncularımızın statü gereği milli takımlarında olması nedeniyle yıldız takımımızla finallere katıldık. Bizim gibi Vakıfbank da genç takımıyla katıldı." dedi.

    Erkek ve Bayan Voleybol Takımlarımız için antrenör arayışlarının sürdüğünü, bir çok şeyin belli olduğunu, bunların 1 hafta içinde kesinleşeceğini ve duyurulacağını belirten Hakan Dinçay, "Erkek Takımımız, Şampiyonlar Ligi'nde ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek. Bayan Takımımız da geçen yıldan daha iyi bir takım olacak." diye konuştu.