Müslümanlar, İslam düşmanı haberlerle kendini tehdit altında hissediyor

Bielefeld ve Keele üniversitelerinin yaptığı, "Çarpık İmajlar?- Avrupa Medyasında Müslümanlar" adlı araştırmayla ilgili birer açıklama yapan Müslüman kuruluşları, "Müslümanlar, İslam düşmanı haberlerle kendini tehdit altında hissediyor." uyarısında bulundu.

Almanya'daki Bielefeld Üniversitesi ile İngiltere'deki Keele Üniversitesi'nin ortaklaşa yaptığı, "Çarpık İmajlar? – Avrupa Medyasında Müslümanlar" adlı araştırma, Avrupa'da medyanın İslam ve Müslümanlarla ilgili önyargı ve yanlışlarla dolu yayınlar yaptığını tescilledi. Konuyla ilgili birer açıklama yapan İslami çatı kuruluşu Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) ve İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG), araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara dikkat çekerek, "Müslümanlar, İslam düşmanı haberlerle kendini tehdit altında hissediyor." tespitini yaptı ve önyargısız yayınlar için adımlar atılmasını talep etti.

KRM dönem sözcüsü Ali Kızılkaya, "Böylesi, medyada Müslümanlara bakışı konu alan, irdeleyen araştırmalar selamlanacak niteliktedir." dedi. Araştırmanın, Avrupa'da paralel bir medya yapılanmasının söz konusu olmadığını da gösterdiğini belirten Kızılkaya, "Müslümanların çok dilliği onlara, global enformasyon imkanlarına ulaşma şansı veriyor. Endişe verici olan ise, 4 milyon Müslüman'ın kendilerini, İslam düşmanı haberler nedeniyle tehdit altında hissediyor olmasıdır. Eğer Müslümanlar medyada çoğunlukla negatif şeylerle, İslam'a mensubiyetleri negatif şekilde öne çıkarılırsa, böylesi bir algılamaya şaşırmamak gerek." diye devam etti. Olumlu gelişmelerin de olduğunu belirten Kızılkaya, "Ancak son zamanlarda böylesi haber yapmalar önemli oranda azalmaya başladı ve bu pozitif bir gelişmedir. Önyargılardan arınmış bir medya haberciliği için yine de atılması gereken adımlar vardır." dedi.

IGMG Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise, "Müslümanlar bilgilenmek için Alman ve yabancı medyayı takip ediyor. Bu sevindirici bir durum. Fakat kat edilmesi gereken daha çok mesafe var. Almanya'daki Müslümanların neredeyse yüzde 90'ı hâkim medyada temsil edilmediklerini, yüzde 80'i de aynı medyanın İslam konusunu saygı sınırlarının dışında ele aldığını düşünüyor. Medyanın yapıcı bir rol üstlenebileceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 70 dolaylarında bulunuyor. Müslümanların ekseriyeti hem Alman hem de diğer dillerdeki medya yayınlarını takip ediyor. Araştırmanın oraya koyduğu sonuçlar arasında özellikle sevindirici olan, araştırmada kullanılan kavramlarla ifade edersek, "tehdit etkisi yapan" haberciliğe rağmen söz konusu medyanın takip edildiği sonucudur. Araştırmanın sonuçları aynı zamanda medyanın toplumsal dönüşüme yeterince ayak uyduramadığı ve hassasiyet geliştirmediğini de gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Önyargılı haberciliğin verdiği zararlara dikkat çeken Yeneroğlu, "Müslümanlar söz konusu olduğunda hâkim medyada olumsuz haberciliğin öne çıkması ve bunun oluşturduğu güven eksikliği toplumsal huzura büyük zarar vermektedir. Ve bu noktada, karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerin gerekliliği net olarak ortaya çıkıyor. Tüm bunlara rağmen Müslümanların medyanın yapıcı rol üstlenebileceğine dair henüz ümitlerini kaybetmemiş olmadıkları sonucu önemlidir ve bu sonuç gelecekte yapıcı gelişmeler adına bir çıkış noktası olabilir. Ancak burada kendisine görev düşen kesim sadece medya değildir. Medyanın birçok olayda kendilerine servis edileni yansıttığı bir vakıadır. Dolayısıyla bu hususta, özellikle siyasilerin Müslümanlar hakkında genelleyici ve popülist açıklamalardan kaçınmaları gerekmektedir. Bugün için en önemli ihtiyacımız karşılıklı saygı ve ileri görüşlülüktür." dedi.