Türkiye’de gündemin bir numarasına oturan kürtaj tartışması yarım yüzyıldır Avrupa’da da çok hararetli bir şekilde tartışılıyor. Kürtaj şu an Avrupa’da sadece Malta’da tamamen yasak durumda. Tecavüze uğrayan kadınlar dahi kürtaj yaptıramıyor. Katolik nüfusun yoğun olduğu Polonya, Portekiz, İrlanda gibi ülkelerde sıkı denetimler mevcut.
Alman Deutsche Welle haber ajansı, Avrupa’da kürtaj yasalarının son durumunu verdiği haberinde Türkiye’de de hükümetin Katolik nüfusun yoğun olduğu Polonya’dakine benzer bir yasak getirmeyi planladığını kaydetti. Avrupa genelinde kürtaj için yasal süre ortalama 12 hafta.
İngiltere’de bu oran bazı durumlarda 24 haftaya kadar çıkabiliyor. İsveç, Hollanda, Almanya ve Yunanistan gibi ülkelerde bu süre, duruma göre 18, 20 hatta 24 haftaya kadar çıkabilmekte. Ancak bu durumlarda tıbbî rapor isteniyor.
İşte Avrupa’da durum
Avrupa’da kürtajla ilgili son durum şöyle:
Malta: Tamamen yasak.
İrlanda: 1993’te yapılan referandumda kürtajın yasallaşması yüzde 67 oyla reddedildi. Sadece anne hayatının tehlikede olması durumunda kürtaja başvurulabiliyor. Tecavüz sonucu hamile kalmış bir kadın kürtaj yaptıramıyor.
Kıbrıs Rum Kesimi ve İspanya: Sağlık ve tecavüz durumlarında izin veriliyor.
Lüksemburg, Finlandiya ve İngiltere: Sağlık ve tecavüz gerekçelerine ek olarak “ekonomik ve sosyal nedenlere bağlı” kürtaja da izin veriyor.
Diğer Avrupa ülkeleri: Kadınlar herhangi bir gerekçe göstermeye mecbur bırakılmaksızın yasal olarak kürtaja başvurabiliyor.
Polonya’da 3 şart var
Türkiye’ye örnek olarak gösterilen Polonya’da kürtaj 1997’de komünistlerin iktidardan düşmesinin ardından yasaklandı. AB’ye göre bu durum Polonya’da yılda ortalama 180 bin kaçak kürtaj operasyonu yapılmasına sebep oluyor. Polonya’da kürtaj şu 3 istisna dışında yasak.
1) Anne adayının hayatı hamileliğin devamı durumunda tehlikeye girecekse
2) Tecavüz durumunda
3) Doğacak bebeğin ciddi sağlık sorunları varsa
Diğer Avrupa ülkelerinin aksine Polonya’daki kadınlar yasadışı kürtaj operasyonları nedeniyle herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmıyor. 1 ve 3’üncü durumlarda doktor raporu kürtaj için şart koşulurken tecavüz durumunda ise savcılıktan onay alınması gerekiyor. Bir kadını bebeğini zorla aldırmaya teşvik etmek ya da zorlamak da suç olarak kabul ediliyor.
‘Amaç orta yol bulmak’
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de kürtajın aile ve çocuk planlaması yöntemi olarak kullanıldığını, bunun çok yanlış olduğunu belirterek, ”Kürtajın anneye inanılmaz zararları var. Kanama, rahim yırtılması, kısırlık, yapışıklıklar, enfeksiyonlar ve bunlara bağlı ağır durumlar, kanamalar, kanser eğilimi, bunları biz kadınlara anlatmayacak mıyız?
Bu tartışmanın Türkiye gündeminde bulunması kadınların yararınadır” dedi. Kürtajla ilgili tartışmayı kısıtlamalar ya da kanuni yasaklamalar gibi düşünmemek gerektiğinin altını çizen Akdağ, “Kürtajla ilgili tartışma ülkede insanımızın bu konudaki duyarlılığının ve farkındalığının artmasında büyük katkıda bulunuyor.
Sonuç olarak kürtaj nereye kadar serbest olur nereye kadar yasaklanır, kimler için serbest olur kimler için yasak olur bu konuda tek başıma benim işim değil. Benim dışımda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı ilgilendirir, Adalet Bakanlığı’nı ilgilendirir. Dolayısıyla hükümetimizi topyekun ilgilendirir.
Sağlık Bakanı’nın teknik anlamda tek başına karar vereceği mesele değildir. Kadının hakkını elbette koruyacağız” dedi.
Kürtaj ve tecavüz konusundaki değerlendirmelerinin çarpıtıldığını öne süren Akdağ,bu konuyu bu şekilde çarpıtarak tartışan bazı muhalefet milletvekillerine, bazı kadın örgütü üyelerine, bazı medya mensuplarına ve bazı hukukçulara, mal bulmuş Mağribi gibi konuyu yanlış tarafından gündemde tutmaya çalışanlara seslenmek istediğini belirterek, “Tecavüze uğramış kadın tertemiz bir insandır, masumiyetine halel gelmiş değildir. Toplumu bu hususta düşünmeye davet ediyorum. Bu insanın hiçbir suçu ve günahı yoktur” diye konuştu.