Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İstanbul'da Somali nereye doğru gidecek

II. İstanbul Somali Konferansı, “Somali’nin Geleceğinin Hazırlanması: 2015 Hedefleri” temasıyla 31 Mayıs-01 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Konferansa 54 ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı veya Bakan seviyesinde katılıyor.Öte yandan Somali’den, Türkiye'den ve dünyanın dört bir yanından gelmiş ve Somali'de çalışmakta olan Sivil Toplum Kuruluşları, Somali'de yaşayan insanların ihtiyaçlarına ve isteklerine dayanarak rapor hazırladı

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-31 11:23:17

İstanbul'da Somali nereye doğru gidecek
TİMETÜRK / Cuma Gerger 

II. İstanbul Somali Konferansı, “Somali’nin Geleceğinin Hazırlanması: 2015 Hedefleri” temasıyla 31 Mayıs-01 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Konferansa 54 ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı veya Bakan seviyesinde üst düzey katılımının yanı sıra, başta BM Genel Sekreteri, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olmak üzere uluslararası ve bölgesel örgütlerin temsilcileri iştirak edeceklerdir.

Somali için bir takvim belirlenmiş durumda. Somali'de mevcut geçiş döneminin 20 Ağustos 2012 tarihinde son bulması öngörülüyor. II. İstanbul Somali Konferansı, geçiş döneminin son bulması öncesi son uluslararası toplantı niteliği taşıyor.

Geçiş dönemi çerçevesinde, Somali toplumunun Geleneksel Kanaat Önderleri olarak seçilen 135 kişi, 20 Ağustos 2012’ye kadar Somali Kurucu Meclisi’nin toplam 825 üyesini ve 15 Temmuz 2012'ye kadar Somali Parlamentosu’nun 225 üyesini belirleyecek. 20 Temmuz 2012 itibarıyla görevlerine başlayacak parlamento üyeleri, 4 Ağustos 2012'de parlamento başkanı ve yardımcılarını ve 20 Ağustos 2012'de ise Cumhurbaşkanını seçecek. Böylece, 20 Ağustos’ta Somali’de yeni bir dönem başlayacak.

Söz konusu siyasi takvim içerisinde, 135 kanaat önderinin Türkiye'ye gelerek 5 gün boyunca 200 civarı Somalili sivil toplum temsilcileriyle buluşmaları büyük önem taşıyor. Türkiye, 300’den fazla Somalili önderi İstanbul’da toplamayı başararak Somali tarihinde ve geleceğinde bir ilke imza atıyor.

Orsam'ın raporuna göre II. İstanbul Somali Konferansı’nın ilk günü enerji, su, yollar ve direnç konularında dört ortaklık forumu düzenlenecek. Söz konusu forumlara Somali'den, BM donörlerinden, uluslararası özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katılacak. Forumlarda özellikle Somali’de altyapı hedeflerinin belirlenmesi, bu alandaki uzun vadeli yatırımların ve bu yatırımları cazip kılacak yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, uluslararası toplumun önümüzdeki bir kaç yılı kapsayan uzun vadeli taahhütlerini hayata geçirmesi ele alınacak. Enerji, su ve yollar forumlarında, bu alanlardaki kalkınma yardımlarının, direnç forumunda ise diğer kalkınma yardımları ile insani yardım konularının ele alınması planlanıyor. Forumda Türkiye, Somali ve Birleşmiş Milletler eş başkanlık görevini üstlenecek.

Somali Sivil Toplum Grupları Toplantısı

II. İstanbul Somali Konferansı öncesinde 26 Mayıs 2012’de İstanbul’da (Gayrettepe, Dedeman) Somali Sivil Toplum Grupları Toplantısı düzenlendi.

Somali'nin Kurucu Meclis ve Parlamento üyelerini seçecek olan Geleneksel Kanaat Önderleri, ulema, sivil toplum ve diaspora temsilcileri, aydınlar, gençlik ve kadın temsilcileri ile Somali Sivil Toplum Grupları Toplantısı kapsamında Somali'nin mevcut sorunlarını ve geleceğini görüşecek. Somali Sivil Toplum Grupları Toplantısı katılımcılarını temsilen bir sözcü, 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Somali Konferansı'nın siyasi oturumunda grup adına bir konuşma yapacak.


Davutoğlu: Somali'nin kapısı İstanbul'dur

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,  “Bugün, Somali'de hiçbir büyükelçilik tam kapsamlı çalışmazken, bizim büyükelçiliğimiz Somali’de bütün çalışanlarla birlikte ayakta ve bundan sonrada Somali halkıyla da dayanışmasını göstermeye devam edecek. Yine, ‘Somali’ye, Mogadişu’ya uçak seferleri başlayacak’ dedik. Türk Hava Yolları 20 yıldan sonra ilk defa Somali’ye düzenli uçak seferlerine başladı. Şu anda Somali’nin dünyaya açılan kapısı İstanbul’dur ve bundan sonra da hep İstanbul olacaktır. Bugün büyük acılar çekiyor olabilirsiniz. Ama biz size güveniyoruz. Çünkü siz büyük bir medeniyetin çocuklarısınız. Köklü şehirler kurmuş olan büyük bir medeniyetin çocukları” diye konuştu. Davutoğlu, “İnşallah hep birlikte Somali'yi tekrar dünyanın yükselen müreffeh bir bölgesi haline getireceğiz. Bunu gerçekleştirme kudretine sahipsiniz” diye konuştu. “Somali barışı Afrika barışı demektir” diyen Davutoğlu,“Somali barışı, Yemen'de, Hint Okyanusu'nda barış demektir. Onun için bu barışı gerçekleştirmek amacıyla Somali’ye desteğimizi sürdüreceğiz. Hint Okyanusu’nda bütün Afrika’da barış hakim olsun. Afrika halkları kendi geleceklerine sahip çıksınlar. Hiçbir yabancı güce fırsat vermeden hiçbir dış tesire, dış etkiye mahal bırakmadan Somali'nin geleceğini Somalili kardeşlerimiz tayin etsinler. Hedefimiz budur.” Davutoğlu,“Somali’de yeni bir güne doğuyoruz. İnşallah bu yeni doğan gün Somali’nin yükselişinin, Somali’nin ve Afrika’nın tekrar dünyanın en müreffeh bölgesi haline gelişinin işaretlerini taşıyacak” dedi.

Sivil toplum konferans öncesi rapor hazırladı
Somali’den, Türkiye'den ve dünyanın dört bir yanından gelmiş ve Somali'de çalışmakta olan Sivil Toplum Kuruluşları, Somali'de yaşayan insanların ihtiyaçlarına ve isteklerine dayanarak hazırlanan yardım, rehabilitasyon ve kalkınma programları vasıtasıyla Somali’de yaşayan insanların yoksulluk ve felaketlerden uzaklaşabilmelerine yardımcı olacak politikalara katkıda bulunmak üzere Somalili hissedarlar ve Uluslararası topluluklar için düzenlenen İstanbul II Konferansı’nda kendilerine sunulan fırsatı değerlendiriyor.
Yardımların rehabilitasyon ve kalkınma ile ilişkilendirilmesi:
Somali’de yaşayan insanlar oldukça tehlikeli bir durumda. Gıdaların ulaşılabilirliği açısından yapılan son iyileştirmeler, çoğu ailenin felaketten sadece bir hasat dönemi uzakta olduğu gerçeğini saklayamıyor. Tahmini 2.34 milyon insan kriz içerisinde ve bölgenin yeniden kıtlıkla karşı karşıya kalma ihtimali var. Kalıcı çözümlere ihtiyaç duyan ve kendi ülkesinde yerinden edilmiş 1.35 milyon insan ve komşu ülkelerde 1 milyon mülteci bulunuyor. Sadece insani yardımlarla ya da devlet fonlarıyla çözülemeyecek olan bu kriz 20 yıldır kronik olarak yaşanmaktadır.İhtiyaca bağlı olarak rehabilitasyon ve kalkınma yardımları ile Somali halkının kendi geleceklerini belirleyebilmelerine olanak sağlayacak ve ülkenin yerel kapasitesi üzerine kurulacak yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.
Somali’de yaşayan insanların, daha iyi bir gelecek bekleme hakları var ve bu nedenle, devam etmekte olan acil yardım çalışmalarının yanı sıra uluslar arası arenada rehabilitasyon alanına dikkat çekmek istiyoruz. Somali halkının ve sivil toplumunun gelecekte yaşanması muhtemel olan durumları önlemeye, ortaya çıkabilecek etkileri azaltmaya, bu durumlara karşı hazırlıklı olmaya ve mücadele etmeye yönelik kapasitelerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, diğer uzun dönem hedefler acil durumlarla kontrolden çıkacaktır. Bu hedeflere ulaşmak, geçim çeşitliliğini ve güvenliğini iyileştirerek, tehlikelere, çatışmalara ve diğer gerilimleri kaynaklarına karşı daha iyi hazırlanarak ve iklim değişiklikleri dahil olmak üzere uzun dönemli eğilimleri daha iyi anlayarak mümkün olacak. Böylece uzun dönemli çabaların işe yaraması için güvenilir bir temel hazırlanmış olacak
Kalkınma alanındaki öncelikler, eğitim, sağlık, su ve geçim dahil olmak üzere başlıca hizmetlere erişebilmeleri için yatırıma ihtiyaç duyan Somalili insanlar tarafından belirlenmelidir. Yardımlar, onların ihtiyaçlarına bağlı olarak yapılmalı ve politik ya da askeri stratejilerle ilişkilendirilmemelidir.
Güney Merkez Somali’nin birçok bölgesindeki güvenlik durumu, göçmenlerin kitleler halinde geri dönüşüne engel teşkil etmektedir. Yerlerinden edilmiş ve/veya yardıma muhtaç bırakılmış pek çok Somalili insanlar göz önünde bulundurulduğunda planlar, barınma, eğitim ve istihdam gibi uzun dönemli ihtiyaçları karşılamak üzere yardımların rehabilitasyonlailişkilendirilmesine dayanan bir politikanın parçası olarak geliştirilmelidir.
Prensibe dayalı yardım:
Somali’ye yapılan tüm yardımlar (acil yardım, rehabilitasyon ve kalkınma) ihtiyaçlara göre belirlenmeli ve ırk, etnik kimlik, cinsiyet, bölge veya coğrafi konum göz önünde bulundurulmaksızın objektif olarak yapılmalıdır. Hayırseverler, ihtiyaç duyulan şeylerin zamanında ve verimli bir şekilde temin edildiğinden emin olacak şekilde çalışmalı ve bu prensip, kısa dönemli acil yardımlarda olduğu gibi rehabilitasyona başlamak açısından uzun dönemli yardımlara da benzer şekilde uygulanmalıdır.
Sivil Toplum Kuruluşları, İstanbul’daki tüm hissedarlardan müdahalelerinin yerel topluluklar üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmalarını ve rehabilitasyon ve kalkınmaçalışmalarınınkonuyla ilgili zayıf ve hassas noktaların sayısını arttırmadığından emin olmak için uygulamaları en iyi şekilde (HCT’nintahliyelerdeki tutumu dahil olmak üzere) yerine getirmelerini istemektedir. Örneğin, yerinden edilmiş insanlar, üzerinde mutabık kalınan protokollere uyulmaksızın ya da danışılmaksızın yeniden yapılandırma veya kalkınma çalışmaları için taşınmaya zorlanmamalıdır.

Yardımlardan faydalanan halklar, sivil toplumlar tarafından tasarlanan, uygulanan, yönetilen ve aynı zamanda ilgili merciler tarafından desteklenen girişimler, sürdürülebilir sonuçların sağlanmasına yönelik en büyük potansiyele sahiptir. Bağışçılar ve insani yardım kuruluşları, kapasite geliştirme çalışmaları da dahil, (bölgedeki ya da diasporadaki) Somalili sivil toplum kuruluşlarına ve uluslararası forumlara anlamlı bir katkı sağlayabilmek adına fırsat ve teşviklere yönelik yatırım yapmalıdır.
İnsani yardım kuruluşlarında görev alan kişiler güvenilir ve şeffaf olmanın yanı sıra fonların nasıl tahsis edildiğini ve harcandığını raporlarla belgelemelidir. Söz konusu kişilerin tümü, Somali’deki güvenilir girişimleri desteklemeli ve teşvik etmelidir. İstanbul’daki bağışçılar, fonlarının ve eylemlerinin şeffaflığından ve güvenilirliğinden emin olunmasını sağlayacak bir sistem oluşturmalıdır.
Hükümetler, Somali için insani yardım kuruluşlarının tümünün kendilerini sorumlu hissedecekleri koordinasyon süreçleri yaratmalıdır. BM ve İslami İşbirliği Teşkilatı’nın insani yardımlardaki liderliği, Somali’deki Sivil Toplum Kuruluşları dahil olmak üzere süreçte yer alan kişiler arasındaki insani koordinasyonu iyileştirme çabaları üzerine kurulmalı ve anlamlı katılımları ve işbirliğini teşvik etmelidir. Bunun yanı sıra, kalkınma çalışmaları açısından da koordinasyondan sorumlu olmalıdırlar.
Anlaşmazlığa düşen taraflar, insani yardıma güvenli ve engellenmemiş erişim sağlanmasını ve ihtiyaç içindeki insanların korunmasını mümkün kılmalıdır. Somali’deki askeri eylemlerin planlanması ve uygulanması sırasında sivilleri göz önünde bulundurmalı ve bunların siviller üzerindeki olumsuz etkilerini asgari seviyeyeindirmelidir.
Esnek ve uzun dönemli fon sağlama:
Somali’ye gönderilecek yardımlar kısa dönemli fayda sağlamalı ancak toplumu, kuraklık ve seller gibi gelecekte gerçekleşmesi muhtemel risklere karşı da dayanıklı kılmalıdır. Hayırseverler, dayanıklı bir toplum yaratmak üzere hayat kurtarmanın ötesini hedefleyen yardımlar ve uzun dönemli esnek fonlar sağlamadan insani yardım projelerini desteklemeye devam ederlerse Somali’nin krizle yüz yüze gelmesi için tek bir hasat dönemi yeterli olmaya devam edecektir.
Somali halkına yardım etmek üzere şu anda sunulmakta olan yeni fonlar ve mekanizmalar, ihtiyaçlara bağlı olarak yardımlar, rehabilitasyon ve kalkınma arasındaki bağlantıyı desteklemek üzere tasarlanmış olmalıdır. Bu fon ve mekanizmalar, politik ya da askeri hedeflerin meşruluğunu kanıtlamak amacıyla kullanılmamalıdır. Somali’deki politikalarsabit olmayıp hızla değişim göstermektedir ve prensibe dayanan yardım ve toplumsal sorumluluk çalışmaları, bu ortamdaki riskleri asgari seviyeye indirmek üzere kullanılabilecek yegane yöntemlerdir.
En savunmasız kişi ve varlıkların korunması için mikro finans gibi daha kapsamlı bir yaklaşımın kullanılması gerekmektedir. Yaşanan son acil durumdaki yenilikçi planlama, yerel üreticileri desteklerken insanların gıdaya ve diğer başlıca hizmetlere ulaşabilmesini mümkün kılmıştır.
Esnek ve çok yıllık fonlar, uygulayıcı ortakların yenilikçi projeleri hayata geçirmelerini ve bu projeleri değişken erişim şartlarına ve hızla değişen ihtiyaçlara uyarlamayı mümkün kılmaktadır. Esnek ve uzun dönemli fon sağlamak yardım, rehabilitasyon ve kalkınma arasındaki bağlantıyı güçlendirirken projelerin Somali’deki yoksulluğun ana nedenlerine yönlendirilmesini sağlayacaktır.Ayrıca, bu sayede toplulukların dayanıklılığı arttırılırken krizler meydana gelmeden önce etkinin azaltılmasına dair çalışmaların başlaması mümkün hale gelecektir.
Hükümetler, hayırseverlerin ve diğer insani yardım örgütlerinin yardımlarını terörizmi desteklemekle suçlamadan söz konusu kişi ve kuruluşlara güvenilir bir şekilde ulaştırabilmelerine yardımcı olmalıdır.
Özet:
• Somali’deki toplulukların ihtiyaçlarını ve isteklerini anlamak ve yoksulluğun altında yatan ana nedenleri ele almak üzere Somali’deki yardım, rehabilitasyon ve kalkınma çalışmaları arasındaki bağlantıyı kolaylaştırmak için uluslararası toplulukların yardımlarını memnuniyetle karşılamaktayız.
• Toplulukların yaralarını sarmalarına ve zenginleşmelerine yardımcı olmak üzere uygulanacak projelerin geliştirilebilmesi için esnek, öngörülebilir ve uzun dönemli kaynakların sağlanması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için iş camiasının Somali'deki topluluklarla nasıl işbirliği yapması gerektiğine dair bir çalışmanın yapılması önemlidir.
• Yardımlar, ilk olarak toplumların yaralarını sarmalarına ve gelecekte yaşanması muhtemel şoklara karşı dayanıklılık kazanmalarına yardımcı olurken bu toplumların geçimlerini yeniden yapılandırabilmek adına uzun dönemli destek sunmalıdır.
• Onlarca yıldır Somali’de faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları olarak Somali’ye gönderilecek tüm yardımların (acil yardım, rehabilitasyon ve kalkınma) ihtiyaçlara göre belirlenmesini ve objektif olmasını istiyoruz.
• Yardımların ihtiyaçlara bağlı olarak gönderildiğinden emin olduğumuzda ve çok yıllık esnek fonlar sağlandığında dayanıklılık da sağlanmış olacak ve halkların, kendi kalkınma hedeflerine katkıda bulunmaları mümkün kılınacaktır.

İmza sahibi aracı kuruluşlar:
• ACF
• AFREC
• Adeso–African Development Solutions
• CaritasSwitzerland
• CHESVI
• ConcernWorldwide
• COOPI
• HIJRA
• İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı)
• Kimse YokmuDernegi
• KISIMA
• MuslimCharities Forum
• NorwegianRefugeeCouncil (NRC)
• Oxfam
• Relief International (RI)
• Somali Relief and Development Forum
• The Humanitarian Forum
• Trocaire
• VSF Germany
• Wasda
• World Vision



SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara