Kovulan yazar sadece 6 köşeye konu oldu!
Yeni Şafak Washington temsilcisini kovdu sadece 6 yazar konuyu köşesine taşıdı... İkisi uzun uzun yazarken ikisi ise tek cümlede konuya değindi... İşte köşelerin hal-i pür meali...
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-31 12:44:49
Sitemiz Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek'in konuyla alakalı yaptığı değerlendirmede ;
Yeni Şafak Yazarı Ali Akel, “özür açıklanmaz, özür dilenir” başlıklı bir yazı yazdığı için Yeni Şafak’taki yazılarına son verildi.
Uludere meselesi üzerinden yapılan tartışmaların bu kadar bizi kamplaştırması, bizi bu kadar sansüre tabi tutması bizim istediğimiz ve kabul edebildiğimiz bir şey değil.
Kürt meselesine, Uludere’ye veya başka meselelere bakmada kimse bizi AK Parti, BDP, CHP, MHP veya başka partilerin gözünden bakmaya zorlamasın.
Her meseleye siyasi bakmak zorunda değiliz.Bazı meselelerin insani tavrı her şeyi anlatmaya yeter.
AK Parti on yıllık iktidarında bir çok ezberi bozdu. Ancak basın yayın noktasında bu ezberi bir türlü bozamadı
Bugün hala basının amiral gemisi Hürriyet’tir, bugün hala etkili gazeteleri Doğan medyası çıkarmaktadır.
Bakmayın siz gazetelerin açıklanan satış rakamlarına, bir çoğu şişirme. Yazının devamını okumak için tıklayın
Medyada sadece beş yazar konuya köşelerinde değindi.
Ruşen Çakır yazısına Ali Akel'in verdiği insanlık ve gazetecilik dersi başlığını koyarken; Taraf yazarı Ahmet Altan Takrir-i Sükun; Aslı Aydıntaşbaş ise Nerede bu mutlu vatandaşlar başlıklarını tercih etti. Hürriyet yazarı Kanat Atkaya da konuya değinen yazısına Hizzayı Bozmayın başlığını verdi... Yeni Şafak'ta konuya değinen tek yazıyı ise Ali Bayramoğlu yazdı. Bayramoğlu Şaha kalkan ahlak, AK Parti ve demokrasi başlıklı bir yazısında tek bir cümle ile konuya değindi ve geçti.
HEPSİ AYRI AYRI BOĞUCU
Bayramoğlu Yeni Şafak'taki köşesinde şöyle yazdı:
Siyaset ve ortalık yine gergin... Kürtaj tartışması, Uludere meselesi, Başbakan'ın gazetecilere yönelik kan donduran "tasma" sözleri, kişiliği ve fikirleriyle bende özel bir yeri olan Ali Akel'in bir yazısından ötürü karşı karşıya kaldığı durum...
Hepsi ayrı ayrı boğucu...
ZATEN GÜNE ALİ AKEL'İN İŞİNDEN OLDUĞU YAZISIYLA UYANMIŞIM
Aslı Aydıntaşbaş da Milliyet'teki köşesinde konuya değinip geçen bir yazı yazdı:
Dün sabah iki günlüğüne Berlin’e gitmek için İstanbul Atatürk havaalanındaydım. Mekânda bir ağırlık var, ortam keyifsiz, görevlilerin ağızlarını bıçak açmıyor... Bir önceki gün 168 kişi grev yasağını protesto ettiği için işten atıldı. Hem de dünyada görülmemiş bir biçimde SMS’le... Nasıl ağır gelmesin?
Zaten güne de Yeni Şafak’ta Ali Akel’in Uludere yazısı nedeniyle işinden olduğu haberiyle uyanmıştım.
HİZZAYI BOZMAYIN
Hürriyet'teki köşesinde Kanat Atkaya da konuya değindi. Atkaya "Zülfiyare dokunmanın bedeli ..." yorumu yaptı ve şöyle devam etti:
Yeni Şafak yazarı Ali Akel. 25 Mayıs’ta Başbakan’ı Uludere üzerinden eleştiren bir makaleye imza attı. “Özür açıklanmaz, özür dilenir!” başlıklı yazı, iktidarın yılmaz destekçisi konumundaki gazetede 16 yıldır çalışan Akel’in işine son verilmesine yol açtı.
Zülfiyare bir dokunuşun bedeli bu. Başbakan’ın “Cıs” dediği konuya “Ama...” diye karşı çıkmanın cevabı bu. 2012 model andıç bu.
Ali Akel’e geçmiş olsun.
Bu vesileyle iktidarın canhıraş savunucularına, pek sevmediğim şekilde “yandaş” diye çıkışan meslektaşlarımdan bir ricam olacak.
Yapmayın. Etmeyin."
Ahmet Altan'ın yazısın okumak için tıklayın
SON VİDEO HABER
Haber Ara