Gündoğdu: Öğretmenleri, 'haram para yiyor' konumundan çıkarsınlar yeter

Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Öğretmenler olarak para falan istemiyoruz. Bizi haram para yiyor konumundan çıkarsınlar yeter. Çalışmıyor göstermekten çıkarsınlar yeter. Tebeşir tozu yutmayanlar öğretmen üzerinden topluma ahkam kesiyor. Bunun düzeltilmesi lazım." dedi.

Cihan Tv Network'te yayınlanan Anadolu'da Sabah programına katılan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, hükümet ile memurların ilkkez gerçekleştirdiği toplu sözleşme görüşmeleri ve kabul etmedikleri Hakem Heyeti kararına karşı bundan sonra izleyecekleri yol hakkında bilgi verdi.

Alınan kararların hayata geçirilmesiyle memurların 'iyiki toplu sözleşme yaptık' diyeceklerini belirten Gündoğdu, "Kamu Personeli Danışma Kurulu kurduk. Burada hayata geçirilmek üzere alınan kararlar var. 2005'den sonra göreve başlayan 180 bin öğretmen var. Toplamda 300 bin memurdur. Devletin bunlara bir derece borcu var. Bunu kararlaştırdık. Bunun gibi yüzlerce konu gün be gün hayata geçecek. Memurlar 'iyi ki toplu sözleşme yaptık' diyecek. 'Dünya yanıyor' bakışının Türkiye yansıtılmasıyla memura hakkını vermezsek, bunun sosyal politika açısından maliyetinin ne olur sorusunun sorulması. Yunanistan'a benzemeyiz. Yunanistan'da mesai 14'te bitiyor. Biz toplu sözleşmede fazla mesai hakkı talep ettik daha fazla çalışmak için. Çalışmak isteyenle, çalışmadığı için sınıfta kalan ülkeyi kıyaslamak armut ile elmayı kıyaslamaya benzer. Şartları farklı içeriği farklı. Siyasilerimiz krizi en iyi yöneten ülkelerin başında geldiği ile övünüyoruz. Avrupa'nın birincisiyiz, dünyanın üçüncüsüyüz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e bakınca Afrika ülkesiyiz." diye konuştu.

'ÖĞRETMENE BAKIŞTA YENİ SORUNLAR VAR'

Öğretmene bakışta yeni sorunlar olduğunu vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti: "Başbakan'ın yanıltılması var. Mehmet Şimşek'in bakışıyla bütün memurlar hak ettiklerini alamadı. Mali kadronun KHK ile eşit işe eşit ücret uygulamasında 130 liradan 730 liraya kadar ek ödeme verdiği bunlar doğru. Kurumlar arası uyum sağlanıyorken, öğretmene, hekim dışı sağlık çalışanına, diyanet çalışanına sizin başka bakanlıkta karşılığını bulamadık derken, kurum içi dengesizlik oldu. Öğretmen en az maaş alan kategorisine indirildi. Yetmedi bakanından dayak yiyor yetmiyor Başbakan yanlış brife ediliyor. Öğretmenlik, ihtisas mesleği, eve iş götüren tek meslek. Ben 14 sene öğretmenlik yaptım. Hafta sonlarımın yüzde 50'si yazılı okumakla geçerdi. Her siyasi 10 dakikalık televizyon programı için bile saatlerce hazırlık yapar. Ama öğretmenin 15 saatlik ders için 30 saatlik hazırlık yaptığı dikkate alınmadı. Nöbeti rehberliği en önemlisi Türkiye'nin geleceği öğretmenin rehberliğinin işlevselliğindedir. Öğretmene değer vermektedir. Öğretmenler Günü geliyor, eli öpülesi öğretmen bir gün, ondan sonra dövülesi öğretmen bu doğru bir yaklaşım olmamıştır. Başbakan'ın bunu tamir etmesi lazım. Öğretmenler olarak para falan istemiyoruz. Bizi haram para yiyor konumundan çıkarsınlar yeter. Çalışmıyor göstermekten çıkarsınlar yeter. Öğrenciler tatilde, öğretmen 15 gün çalışıyor, okullar açılmadan 15 gün önce çalışmaya başlıyor. Öğretmen orada ne işi yapıyor ki, hangi işi verdinde öğretmen yapmadı. Bu uslüp yanlışlığıdır. Eğitime işletmeci gözüyle bakmaktır. Tebeşir tozu yutmayanların öğretmen üzerinden topluma ahkam kesmesidir. Bunun düzeltilmesi lazım. Ağacın devrildiği yerden doğrultulması lazım. Milli Eğitim Bakanı'nı yapmıştır, yaptığı yanlışları, yanlış bilgileri, yanlış yönlendirmeyi düzeltmesi lazım."

'BUNDAN SONRA MUHATAP HÜKÜMET'

Toplu sözleşme sürecinin en karlılarının 4/C'liler olduğunu belirten Gündoğdu, en mağdurlarının da öğretmenler olduğunu kaydetti. 29 Mayıs gecesi itibariyle Hakem Heyeti'yle işlerinin bittiğini ifade eden Gündoğdu, "Ama Kamu İş Veren Heyet Başkanı'yla, işimiz bitmedi. Bundan sonraki her süreçte bu genel konuları onunla konuşacağız. Esas muhatap olan hükümet. Bundan sonraki kısa ve orta vade çalışma planımızı hazırlıyoruz. Hükümet 2013 Ağustos'nudaki toplu sözleşmede, Anayasa'da yapılan değişikliği hazmetmek zorunda. Toplu sözleşmenin yasa ve anayasadaki yerini icraatte de kabul etmek zorunda. Başka çaresi olmadığını görecek. Bu maç burada bitmez bütün haklarımızı elde edinceye kadar mücadele devam edecek." şeklinde konuştu.