Görmez: Kürtaj ve sezaryen için Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nu görevlendirdik
Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen 4. Semavi ve Geleneksel Dinler Liderleri Kongresi'de konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye gündemine damgasını vuran kürtaj ve sezaryen konusunda Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nu gö
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-31 08:25:57
Astana'da Türk gazetecilere konuşan Diyanet İşleri Başkanı; sezaryenle doğum, kürtaj ve nüfus artışı ile ilgili olarak Din İşleri Yüksek Kurulu'nun görevlendirildiğini, yakında bu konularla ilgili geniş kapsamlı açıklama yapacaklarını ifade etti.
HACCA İKİNCİ DEFA GİTMEK MÜMKÜN DEĞİL
Son zamanlarda Türkiye gündemindeki Hac kuralarına da değinen Görmez, 1970 yılından bu yana Hacca gitmenin kura ile yapıldığını hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurduğu sistem çerçevesinde bir kişinin birden fazla hacca gitmesinin mümkün olmadığını söyleyen Görmez,"Hacca resmen ikinci defa gitmek mümkün değil, doğru da değil. Eğer birileri başka yollarla bunu yapıyorsa kul hakkına girer "dedi. Görmez, kuralara yedi defa girip de hala Hacca gidemeyenleri 2014 yılında Hacca götürecekleri müjdesini verdi.
2 BİN 500 KAZAK İMAM TÜRKİYE'DE EĞİTİLECEK
Kazakistan Din İşleri Komitesi Başkanı Kayrat Lama Şerif ile iki saat süren bir görüşme yaptığını ifade eden Görmez, görüşmede Kazakistan'da bulunan 2 bin 500 imamın Türkiye'de mesleki eğitimden geçmesi konusunda anlaştıklarını söyledi. Öncelikle seviye tespit imtihanı yapılacağını ve imamların seviyelerine göre bir, iki, altı aylık seminerlerden geçirileceğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ilk etapta belki de 2 bin 500 kişinin Türkiye'ye götürülmesinin zor olacağını, bu yüzden Almatı ve Astana'da kurulacak merkezlere Türkiye'den gönderilecek uzmanlarla ile bu eğitimin burada da devam ettirileceğini beyan etti.
Kazakistan Din İşleri Komitesi Başkanı Şerif'in yurtdışında ilahiyat okuyan 400 Kazak gencinin Türkiye üniversitelerine transferi konusunu da istediğini, bununla alakalı Yüksek Öğretim Kurulu ile görüşeceğini belirten Görmez, yüzde 70 Müslüman olan Kazakistan'ın Hanefi ve Sünni olduğunu ve bu konuda Türkiye'den destek beklediklerini ifade etti.
Görüşmede Astana ve Almatı'daki üniversitelerin bünyesinde birer ilahiyat fakültesi açmak istediklerini dile getiren Görmez, Lama Şerif ile üzerinde anlaşmaya vardıkları konuları bir protokol metninde topladıklarını ve bu metininin de Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in Ekim ayında Türkiye'ye yapacağı ziyaret sırasında imzalanması konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtti.
Kazakistan'da görev yapan din adamlarının vize sorunlarını görüşmede dile getirdiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Görmez, din adamı ile misyonerlerin yaptığı hizmetin aynı sayılmasının doğru olmayacağını, bu yüzden de Türkiye'den gelen din adamlarının bu konuda mağdur edilmemesini
TÜRKİYE'DEN GELEN DİN ADAMLARINA MİSYONER MUAMELESİ YAPILMAMALI
Kazak mevkidaşına ilettiğini hatırlattı. Görmez, bu konuyla alakalı çalışmanın Ankara'da imzalanacak protokole girmesi konusunda da Kazak tarafın çalışma yapacağını söyledi.
Astana'da düzenlenen 4. Semavi ve Geleneksel Dinler Liderleri Kongresi'ne de değinen Görmez, "Farklı din mensuplarını bir araya getiren bu tür toplantıların bir kısmının çok masum olduğunu söyleyemeyeceğim" ifadesini kullandı. Görmez, bir kısmının çatışma kültürüne hizmet ettiğini kaydetti. Görmez, diyalog için tarafların her açıdan eşit olması gerektiğini, birilerin bu tür buluşmaları propagandası için kullanmaları durumunda ise toplantının asıl amacından uzaklaşabileceği uyarısı yaptı.
Kazakistan'ın farklı dini gruplar arasındaki diyalog çalışmasını da önemsediğini ancak bunun yanlış ifade edildiğini anlatan Görmez, 'Dinlerarası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur. Yani iki farklı dinden din adamı oturup örneğin çevre ile ilgili, savaşlarla ilgili bir konuyu görüşebilir, bu diyalogdur. Ancak dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez, din adamları dünya ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili sorunlarını tartışır' dedi.
Astana'da kurulan Din Konseyi Kurulu'nun önemli işlere imza atacağına inandığını belirten Görmez, bütün ilahi dinlerin tecrübesinden yararlanmak gerektiğini, her ilahi dinin ortaya koyduğu engin bir tecrübenin olduğunu vurguladı. Müspet bir harekete ihtiyaç olduğunu hatırlatan Görmez, din adamlarının buna katkıda bulunacağına olan inancını ifade etti. Görmez, günümüz dünyasında dinin yeniden insanların manevi sorunlarının çözümünde etkin rol almaya başladığını, bunun da sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.
Haber Ara