Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

BM Genel Sekreteri BM’yi baltalıyor!

Bugün İstanbul’da konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye’nin bir iç savaşın eşiğinde olduğunu ve BM’nin pasif bir gözlemci olmadığını söyledi. Böylece BM Genel Sekreteri, kendisinin görevlendirdiği Kofi Annan’ın misyonunu fiilen sona erdirmiş oldu.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-31 16:24:31

BM Genel Sekreteri BM’yi baltalıyor!
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, İstanbul’da yapılan Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu’nun açılışında konuştu. Ban Ki-mun, BM’nin önemini koruyabilmesi için “kendisinden destek bekleyenlerin yanında olabilmesi” gerektiğini söyledikten sonra, Suriye’deki BM gözlemci heyetinin pasif bir konumda olmadığını ifade etti.

“BM, Suriye'de sadece masumların katline tanıklık etmek için bulunmuyor. Korkunç katliamların pasifgözlemcisi rolünü oynamak için orada değiliz” diyen BM Genel Sekreteri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye'deki BM gözlem ekibi, orada bir ateşkesin sağlanmasına yardım için bulunuyor. Gözlemcilerimiz, uluslararası toplumun gözleri ve kulaklarıdır. İhlalleri kayda geçirmek ve dile getirmek için oradayız ki faillerden hesap sorulabilsin. Geçen cuma günü yaşanan katliamda yaptığımız da buydu. Uluslararası toplum ne kadar çok şey bilirse, biz de en önemli hedefimiz olan soruna siyasi bir çözüm, bütün Suriye halkının hayatını ve çıkarlarını koruyan bir çözüm bulmaya o kadar yaklaşırız.”

,BM Özel Temsilcisi sıfatıyla Suriye’de bulunan Kofi Annan’ın da süreçle ilgili kaygılarını dile getirdiğini söyleyen Ban Ki-mun, “Geçen hafta yaşanan sivil katliamlarla birlikte Suriye'de artık son noktaya gelmiş olabiliriz. Suriye Hükümeti'nden Annan Barış planıyla ilgili taahhütlerini yerine getirmesini talep ediyorum. Uluslararası toplum, Suriye Hükümeti'nden halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmesini talep ediyor” dedi. BM Genel Sekreteri Suriye’de yaşananları eski Yugoslavya’da olanlara benzeterek sözlerini, “Suriye'de eski bir hikayeyi, bir tiranlığın gücü elinde tutmaya çalışmasını izliyoruz. Bu arayışı içinde rejim, Suriye'deki farklılıklar içeren halk arasındaki gerilimleri 20 yıl önce eski Yugoslavya'da gördüğümüze benzer bir şekilde büyütüyor” diye sürdürdü. Ban Ki-Mun, bu konuşmasıyla bir anlamda henüz gözlemci heyetinin Hula katliamına ilişkin araştırma sonuçları bile ortaya çıkmadan, bir anlamda Annan planının başarısız olduğunu ilan etmiş oldu.

Özgür Suriye Ordusu'nun istediği oldu!
Ban Ki-Mun’un bu tavrı, Hula katliamının ardından Esad yönetimini suçlayarak, Kofi Annan’dan planının başarısızlığa uğradığını ilan etmesini talep eden Özgür Suriye Ordusu liderlerinden Albay Riyad el Esad’ın çağrısını hatırlattı.

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adına yapılan çelişkili açıklamalarda, önce Albay Kasım Saadettin Humus’ta Esad yönetimine 48 saat süre verdiklerini, Cuma öğlene kadar yönetimden herhangi bir yanıt gelmezse ÖSO’nun artık kendisini Annan planına bağlı hissetmeyeceğini söylemişti. Zaten planın ilan edildiği ve Suriye yönetimi tarafından kabul edildiği günden beri eylemlerine ara vermeyen ÖSO’nun plana uyuyormuş gibi bir açıklama yapması bir yana, bu açıklamanın Türkiye’de bulunan ÖSO liderlerinden Albay Riyad el Esad tarafından yalanlanması da silahlı muhalefetin halini bir kez daha gösterdi.

Riyad el Esad açıklamasında Annan planından ayrılmak konusunda bir son tarih verilmesinin söz konusu olmadığını, ancak Kofi Annan’dan barış planının başarısızlığa uğradığını ilan etmesini istediklerini söyledi.

Clinton: “Askeri müdahale ihtiyacı her gün artıyor”

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise Danimarka ziyaretinde Suriye krizine değinerek, “askeri müdahale ihtiyacının” her geçen gün arttığını söyledi. Açıklamasında Hula katliamı konusunda peşinen Esad yönetimini suçlamadan önce konunun araştırılması gerektiğini vurgulayan Rusya’yı eleştiren ABD Dışişleri Bakanı, “Ruslar bana bir iç savaş görmek istemediklerini söylüyor. Ben de onlara izledikleri politikanın bir iç savaş çıkmasına katkıda bulunduğunu söylüyorum” dedi.

Davutoğlu “silahlı muhalefeti” savundu
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yaptığı konuşmada Hula katliamının bir dönüm noktası olduğunu ve Suriye yönetiminin iç ve dış meşruiyetinin kalmadığını savundu. Davutoğlu,”Suriye yönetimi iç meşruiyetini tümüyle kaybetti. 10'u aşkın ülkenin büyükelçilerini göndermesiyle Suriye'nin dış meşruiyet zemini de kalmıyor. Keşke olaylar bu noktaya gelmeseydi. Annan'ın çabası çok iyi niyetli, ama bunların başarıya ulaşması için ciddiyetle bir muhatap olması lazım. Hula katliamı bu muhatabın olmadığını ortaya koydu” diye konuştu. Böylece Davutoğlu da Hula katliamının sorumluluğunu Suriye yönetimine atfederek, Annan planının işlevini yitirdiğini savunmuş oldu.

Davutoğlu konuşmasının devamında ise “Biz hiçbir zaman bölgemize dışarıdan müdahale olmasını istemeyiz” dedi. Dışişleri Bakanı sözlerini, “Suriye yönetimi tutumuyla yapılacakların önünü kapattı. Arap ülkeleri ve İran'la birlikte yaptığımız inisiyatif karşılıksız kaldı” diye sürdürdü. Başbakan Erdoğan’ın ve bizzat kendisinin Suriye’ye NATO müdahalesi dahil, çeşitli dış müdahale seçeneklerini sürekli olarak savunduklarının unutulduğunu varsayan Davutoğlu, “aslında biz de dış müdahale istemiyoruz, ama elimizden geleni yaptık” mesajı verdi.

Ahmet Davutoğlu konuşmasında bugüne kadar aralarında çok sayıda sivilin de bulunduğu binlerce insanı katleden eylemler yapan “silahlı muhalefeti” savunarak, “Esad'ın toplumsal tabanı yıprandı. Esad, halkına karşı emir verdiği zaman ordudan kaçış başladı. Barışçıl gösteriler yapılabilse silahlı muhalefete ihtiyaç kalmayacak. Barışçıl gösterileri keskin nişancılarla, top ateşiyle susturacaksınız, hem de silahlı muhalefet olmayacak diyeceksiniz " dedi.

Davutoğlu, “İç savaş çıkmaması için BM kararlı bir tutum sergilemeli. Açık bir tavır alınmalı” diyerek, bir kez daha Annan planının başarısız olduğunun kabul edilmesi gerektiği mesajını vermiş oldu.

Haber Ara