"Telekulak soruşturması polisin takdiri, siyasetçilerin değil"

İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May, telekulak skandalı sonrası medya-polis-siyaset ilişkisini incelemek amacıyla oluşturulan 'Leveson Komisyonu'na bugün ifade verdi. May, Murdoch'ın İngiltere'deki gazetelerinde patlak veren telekulak skandalını ilk kez, New York Times gazetesinde Eylül 2010 tarihinde yayınlanan bir haber dosyasında gördüğünü ancak haberi okumadığını kaydetti.

Komisyonun "Haberi görmenize rağmen neden konuyla ilgilenmediniz?" şeklindeki sorusuna İçişleri Bakanı, "Gazetede bir haber görünce bununla ilgili araştırma yapılıp yapılmaması, içişleri bakanının karar vereceği bir mesele değildir." diye cevap verdi.

May, telekulak soruşturmasını işaret ederek, Bağımsız Polis Soruşturma Komisyonu'nun (IPCC) bağımsız bir kurum olduğunu ve neyi nasıl araştıracağına kendilerinin karar verdiğini sözlerine ekledi.

Telekulak soruşturmasına ilişkin yeni delillere ulaşıldığı takdirde soruşturmanın devam edip etmeyeceğine içişleri bakanlığının değil polisin karar vereceğine dikkat çeken May, "Öncelikle polisin soruşturmasını tamamlamasını beklemeliyiz. Ardından gerekli yargılama yapılacaktır." şeklinde konuştu.

"Telekulak konusu yeterince siyasallaşmadı mı zaten?" sorusuna İçişleri Bakanı, "Avam Kamarası'nda (meclis) tartışılan konuların hepsinin zaten siyasi bir yönü vardır. Fakat benim görevim, konuya ilişkin belge ve bilgilere bakarak bir karar vermektir." diye cevap verdi.

"Bir önceki başbakanın (Gordon Brown) telefonlarının gizlice dinlendiği iddialarına ilişkin hükümet bu konuya araştırmak için neden gerekli adımları atmadı?" şeklindeki soruya ise May, polisin zaten mevcut olarak telekulak soruşturmasını yürüttüğünü ve bu soruşturma tamamlanmadan hükümetin bir adım atmasının doğru olmayacağını savundu.

Öte yandan Polis Yöneticileri Birliği'nin (ACPO) yeni bir medya-polis ilişkileri uygulaması üzerinde çalıştıklarını belirten Theresa May, bu uygulamada üst düzey polis yetkililerine 'medya eğitimi' vereceklerini vurguladı. Yeni uygulamaya göre polislerin hangi gazeteciyle, ne konuştukları kayıt altında olacak. Ayrıca, gazeteciler polislere yemek ısmarlayamayacak ve hediye veremeyecek.

Gazeteciler ile polisin iletişim içinde olmasının birçok noktada faydalı olduğuna dikkat çeken May, yeni uygulamada bu ilişkilerin 'kayıt altına' alınacağını belirtti. Görüşmeleri sadece kayıt altına almak yeterli olacak mı; 'içeriğine' de bakmak gerekmez mi?" şeklindeki ilgili soruya May, içeriğin sadece başlık olarak kaydedileceğini belirtti.

Medya ile iletişimde polis ve politikacılar arasındaki farklılıklara ilişkin May, "Milletvekilleri tekrar seçilmek için seçim kampanyası yapmak durumunda. Polislerin kampanya yapmak gibi bir derdi yok." yorumunda bulundu.

İngiliz bakan, kişi ve grupların medyaya ilişkin şikayetlerini yapacağı bir birimin olması gerektiğini vurgulayarak, "Fakat bu birim düşünce özgürlüğü ile şikayetçilerin haklarını tazmin etme arasındaki dengeyi koruyabilmeli." diye konuştu.

Dünya medya devi Rupert Murdoch'ın İngiltere'deki haftalık tabloid gazetesi News of the World'da (NotW) patlak veren telekulak skandalı sonrası Başbakan David Cameron'ın talimatıyla kurulan ve medya etiğini inceleyen bağımsız 'Leveson Komisyonu'; medya-toplum , medya-siyasetçi ve medya-polis ilişkisini masaya yatırarak yüksek standartlarda medya etik ilkeleri oluşturmaya çalışıyor. Şimdiye kadar komisyon, medya, polis ve siyasetçilerden yüzlerce kişinin ifadesine başvurdu. İngiltere eski başbakanı Tony Blair, dün komisyonun sorularını cevaplandırmıştı