Erdoğan'dan BDP'ye: Bunlar ceset avcısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'ye Güroymak'ta 11 kişiyi katleden teröristin cenazesi üzerinden yüklendi. BDP'li milletvekillerinin, Malatya Adli Tıp Kurumu'ndan teröristin cesedini almaya çalıştığına dikkat çeken Başbakan, "Bunlar ceset avcısı."
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-29 14:34:46
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında bir şehidin mektubunu okudu. "Ne kadar acı ve trajik olsa da size şu mektubu aktarmak istiyorum" diyen Erdoğan, Şırnak'ta şehit olmuş Serhat Gencer adlı bir astsubay çavuşun, rüyasında ölmüş dedesini gördükten sonra yazarak bir akşam arkadaşına verdiği mektubu okudu: "Bu mektup ancak ben öldükten sonra elinize geçecek, beni asla unutmayın. Hep kalbinizin bir köşesinde saklayın, şunu asla unutmayın. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başkası alamaz. Bu yüzden üzülmeyin. Yalnız size söylemek istediğim bir şey var; ben Burcu'yu çok seviyorum ve bu sevgimi de mezara götürüyorum. Ben öldümse vatan, namus, millet adına öldüm. Benimle gurur duyun ve gülün, asla ağlamayın. Eğer ağlarsanız ben yattığım yerde rahat edemem. Dedeme de hepinizin selamını söylerim. Sizleri çok seviyorum çok özledim. Yazacak başka şey bulamıyorum. Oğlunuz Serhat."
"TELEVİZYONDA AHKAM KESMEK KOLAY"
Erdoğan, şehit subayın Miraç kandili olan o gecede sivilde imam olan bir arkadaşına giderek namaz kılma ve Kur'an okuma önerisinde bulunduğunu aktardı ve şöyle devam etti:
"Televizyon ekranlarından ahkam kesmek kolay, gazete köşelerinden akıl vermek kolay. Siyaset kürsülerinden istismar yapmak kolay. CHP Genel Başkanı çıkıyor 'bu araç Pınarbaşı'na kadar nasıl gitti?' diye soruyor. Açık söylüyorum; CHP Genel Başkanı'nın bu tavrı son derece manidar ve ibretlik bir tavırdır. Bu tavır terör konusunda cehaletin, aymazlığın, vurdumduymazlığın ve istismarın tarihi nitelikte itirafıdır. Eğer o araç imha edilse içinden siviller çıksa aynı CHP Genel Başkanı çıkacak 'yargısız infaz yapıldı' diyecekti. Şimdi de çıkıyor 'o araç neden durdurulamadı' diyor. İşte bu dille bu tavırla terörle mücadele edilmez. Tam tersine bu dille bu tavır BDP ile birlikte teröre kan veren güç veren can veren bir tavırdır. CHP, MHP ve BDP'ye söylüyorum. Ki Bahçeli'yle bu düşünceleri aynen paylaştı ben de aynı düşünceleri paylaşıyorum. Daha 9 ay önce Bitlis Güroymak'ta yaşanan acı hadiseyi kim hatırlıyor? En az Uludere kadar vahim trajik o saldırıyı kim hatılıyor? O saldırı neden unutuldu şehitler neden unutuldu? 5 polis memurunu taşıyan zıhlı araca saldırdılar, 5 polis şehit oldu. Arkalarından gelen bir ailenin tüm fertlerinin taşıyan araç tahrip oldu 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ferit 13 yaşındaydı, Hiranur 4, Elif 12 yaşındaydı. Esra 14 yaşındaydı. Şehit 5 polisten 3'ü kürt kökenliydi. Ben BDP'lilere farklı sıfatlar kullanınca yaraları oldukları için gocunuyorlar. İstediğiniz yerde istediğinizi konuşun. Tehditleriniz, edebi adabı aşan o kullandığınız diller hiçbir zaman AK Parti iktidarını hiçbir zaman yıldırmaz. O, sizin olmayan kalitenizi ortaya koyacak."
Güroymak'ta yaşanan hadiseye değinen Erdoğan, BDP'ye ağır eleştiriler yöneltti. Güroymak'da 11 kişiyi katleden teröristin cesediNİN Malatya'ya gönderildiğini hatırlatan Başbakan, "Teröristin babası Bitlis valisine gidip 'ben bu cesedi BDP'lilere vermek istemiyorum' diyor. Babası alıp gizlice gömmek istiyor, 'bana yardım edin' diyor. BDP'liler, biri de milletvekili, teröristin cesedini almak için her türlü çirkinliği yaptı. Ama ceset babasına verildi, babası da teröre lanet okuyarak cenazesini gizlice gömdü. Bunlar ceset avcısı, Bunlar Malatya morgunun önünden çıkan cesetleri analarının babalarının ailelerinin elinden alıp kaçırmakla meşhur. Uludere'yi dilinden düşürmeyenler Norşin'denki bu hadiseyi hatırlamazlar. Uludere'yle yatıp kalkanlar 15 kadın teröristi yalnız bırakıp korkup kaçanları hiç dile getirmezler. Uludere'yi istismar edenler 30 yılda verilen 40 bin canı hiç ama hiç umursamazlar." şeklinde konuştu.
KAÇAKÇILAR SAKLI BOMBALARA BASMADAN NASIL GELİP GİDİYOR
GATA'da Burak Ulukaya isimli bir askerin şehit olduğunu aktaran Erdoğan, bu askerin Uludere'de yaralandığını şu sözlerle hatırlattı: "Ulukaya, 19 Mayıs'ta Uludere'de Gülyazı köyüne 5 kilometre Uludere olayının gerçekleştiği yere 3 kilometre mesafede teröristlerin döşediği el yapımı bombayla yaralandı. O bölgede 16 bomba daha ele geçirildi. Beyler bu iş öyle anlatıldığı gibi kolay değil. Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor, bu iş çok büyük dikkat ve hassasiyet gerektiren bir iş. Harita kimlerin elinde var? Burası çok hassas. Bu haritayla beraber kaçakçılar bunların üzerine basmıyor. Rahatlıkla gidip gelebiliyorlar. Bu iş siyaset malzemesi, istismar malzemesi, medyanın elinde oyuncak olamayacak kadar hassas ve derin bir iş."
DEVLET İNTİKAM DUYGUSUYLA HAREKET ETMEZ
En başından beri "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiyle hareket ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Her ne sebeple olursa olsun, yitip giden her can canımızdan bir can oldu. Biz masumlar kadar kandırılan, aldatılan kullanılan canlar için de üzülüyoruz. Devlet intikam ve yok etme duygusuyla hareket etmez. Biz böyle intikam duygusuna ve yok etme duygusuna asla müsamaha göstermeyiz. Daha başından beri Uludere'yle ilgili burada bir hata olduğunu ben de genelkurmay da, ilgili arkadaşlar da ifade etmemize rağmen hala 'başbakan bir hata edilmiştir' deseydi... Yav dedik ya, kaç kere diyeceğiz? Yani otomota mı bağlayacağız bu işi, otomotik mekanizma mı oluşturacağız?" diye sordu.
Uludere'nin, terörle mücadelenin hassasiyetinden dolayı çok ciddi şekilde istismar edildiğini kaydeden Erdoğan; Silvan'da 13, Çukurca'da 26, Çukurca karayolunda 11, Reşadiye'de 7, Aktütün'de 15, Olukpınar'da 9, Güngörende 18 ve Dağlıca'da 12 şehit verildiğini hatırlattı. Bunları kimsenin konuşmadığına dikkat çeken Başbakan, "Saydıklarımı niye konuşmuyorlar, niye gündeme gelmiyor? Çünkü ucunun nereye dokunduğu belli de ondan. Ben milletimin hassasiyetine özellikle burada ifademle yaklaşmak istiyorum. Biz terör örgütünü istismarını, BDP'nin de istismarını anlarız. Onların zaten iradeleri yok, ipleri terör örgütünün elinde. Ama CHP ve medyanın hatta uluslararası medyanın bunu istismar etmesi kabulleneceğimiz bir durum değildir." diye konuştu.
YAHUDİ LOBİSİNİ İŞARET ETTİ
Uludere'nin bir de uluslararası boyutu olduğunu söyleyen Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Neydi? Wall Street Journal, sana ne oldu, seni kim rahatsız etti, sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek senin neyine? Biliyoruz ki ABD'de yaklaşan bir seçim var, o bu seçimde bir yere çalışıyor. Br yere çalıştığı için mevcut yönetimi sıkıntıya düşürme gayretinde. Neden? Çünkü mevcut yönetiminin Türkiye ile münasebetleri iyi. Çünkü Yahudi lobisi de rahatsız. Tezgah içinde tezgahlar kuruluyor. Bunların hepsine Türkiye evelallah gerekli dersi cevabı sandıkta verdi, veriyor. Devlet de hükümet de Uludere'de yapılması gerekenleri misliyle yapmıştır. Hiç bir şeyin üzerinin örtüldüğü yok, kapatıldığı yok. TV'lerde tartışmalar yapılıyor ya bunlar çok şey bilirler, sadece yaptıkları eleştiridir, sadece yargısız infaz yaparlar onlar. Kendilerine göre esip gürlerler."
ULUDERE'DE ADLİ İDARİ SORGU YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Ardından tarihten bir hatıra paylaşan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "10 yıl, 50 yıl öncesinden değil 136 yıl öncesinden. Balkanlarda Vidin'de bir Osmanlı generaline bir köylü geliyor ve askerlerin köyü yağmaladığını çitlere zarar verdiğini söyleyerek şikayetçi oluyor. General köylüyü yanına alıp köye gidiyor, anlatılanın doğru olduğunu görüyor. Hemen komutanı yanına çağırıyor. Belinden kırbacını çıkarıyor kırbaç havadayken bir başka general elinden tutuyor. Şu sözleri söylüyor: 'Paşa hazretleri, karşınızdaki devleti aliyenin bir subayı, onu senin kırbacın değil ancak kanun cezalandırabilir. Yani yargısız infaz yapamazsın kırbacınla.."
ULUDERE ÜZERİNDEN HÜKÜMETE KARŞI OPERASYON VAR
Herkesin, medya ve muhalefetin yargı sürecine saygı duymak zorunda olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Uludere üzerinden hükümet ve AK Parti'ye karşı son derece sistemli bir operasyon yürütülüyor. AK Parti'nin terör sorununu çözmemesi için son derece planlı kampanya yürütülüyor. Ben bugün milletime konuştum bundan sonra da sadece ve sadece milletime konuşacağım. Biz Kürt meselesiyle ilgili 2005'te Diyarbakır'da konuştuk, ne gerekiyorsa yapıyoruz. Terör konusunda sadece milletimizle yürüdük yine onlarla yürüyeceğiz. Bizi hedef alan kardeşliğimiz birliğimizi hedef alan kampanyalara karşı çok dikkatli olacağız. Gençlerin kanıyla beslenen BDP'ye inat, akıl tutulması yaşayan CHP'ye inat, birilerinin elinde oyuncak olan medyaya inat biz 2001'deki samimiyet ve cesaretimizle gönül dilimizle fitneye fesada müsaade vermeden çözüm için mücadeleye devam edeceğiz."
SON VİDEO HABER
Haber Ara