İlahiyatçılar sezaryanı yorumladı
Başbakan Erdoğan'ın 'Sezaryen cinayettir' ifadesi ilahiyatçılar arasında da tartışma konusu oldu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-28 11:37:10
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün İstanbul’da düzenlenen “Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı”nın uygulanmasına ilişkin 5. Uluslararası Parlamenterler Konferansı’nda dile getirdiği “sezaryenin de kürtajın da cinayet olduğu” vurgusu, tartışma yarattı. “Sezaryen doğuma karşı olan bir başbakanım. Bunu cinayet olarak görüyorum” diyen Erdoğan’ın sezaryen konusundaki sözlerini ilahiyatçılara sorduk. Sezaryenin dinen günah olduğunu söyleyen de caiz olabileceğini belirten de oldu.
‘Net olarak ‘Sezaryen sakıncalı’ diyemeyiz’
Prof. Dr. Beyza Bilgin (İlahiyatçı-Yazar)
“BÖYLE durumlarda düşünce, sağlık söz konusuysa, insan hayatı söz konusuysa, hangisi o dönemin şartlarına uygunsa onu uygulamak gerekir. Sezaryenle bebek daha sağlıklı olarak dünyaya getirilebiliyor. Bazı durumlarda da gerek yokken hasta-hekim ilişkileriyle belli zamanda, sancısız doğum yaptırılabiliyor. Bu devirde bu konunun yeniden tartışılması lazım. ‘Anne ve bebeğin zararına olmayan’ diye yorumlamak gerekir. Net olarak ‘Sezaryen sakıncalıdır’ diyemeyiz, anne ve bebeğin sağlığı için hangisi doğruysa dini açıdan da uygun olan odur.”
‘Sezaryen, sağlığı tehdit eden bir durum varsa caizdir’
Prof. Dr. Saim Yeprem (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
"İSLAM dini bu konuda detaylı hükümler verme yerine uzmanların insan sağlığı için vereceği hükümlere caiz gözüyle bakar. Eğer bebeğin doğumunu sağlamak için tıp uzmanları sezaryene karar vermişlerse, sezaryen yapılır, bunda hiçbir mahsur yoktur. Bebeğin durumu annenin sağlığını tehdit ediyorsa sezaryen tabii ki caizdir."
‘Sezaryen insan doğasına gereksiz müdahale olduğu için günahtır’
Ali Rıza Demircan (İlahiyatçı-Yazar)
"SEZARYEN insan doğasına gereksiz bir müdahale olduğu için dinen son derece sakıncalıdır. Günah bir ameliyedir. Yüce Allah, kadınların doğumlarını yapabilecekleri tabii bir mekanizmayı yaratmıştır. Bir tek istisnası olabilir; bir konsültasyon neticesinde annenin veya doğacak çocuğun hayati bir tehlikesi varsa o takdirde istisnai bir durum olarak müdahale edilebilir. Ama Türkiye'de bugün revaçta olduğu gibi yapılan sezaryenler, İslam dini açısından günahtır, sakıncalıdır. Tamamen maddi çıkarla, tabii olmayan sezaryene başvurmanız cerrahi müdahaleden geçirmeniz, tıbben de sakıncalıdır. Bunun olmadığını iddia etmek tıp bilimine aykırıdır."
‘Gerekmeden yapılırsa israf ve haramdır’
Mehmet Şevket Eygi (İlahiyatçı-Yazar)
"BUGÜN dünyada en fazla sezaryenle doğum yapılan ülke Türkiye'dir. Namuslu, şerefli, ahlaklı doktorları tenzih ederek söylüyorum, para kazanmak için lüzumu olmadığı halde yapıyorlarsa bu bir ahlaksızlıktır. Ancak normal doğum yapamayan bir kadına, hem kendisi hem de çocuğunu kurtarmak için elbette sezaryen yapılacak. Bu açıdan sezaryene karşı değilim. Bazı kadınlar vücut hatları bozulacak endişesiyle yaptırıyorlar, bu yanlıştır. Dinimiz açısından sezaryen doğrudan doğruya günah olmasa bile, normal doğum yapacak bir kadının hastanelerde bir yığın para vererek sezaryen yaptırması israf kavramına girer, israf anlamında haramdır, günahtır."
‘Tek yol sezaryen denirse caizdir’
Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç
“BU, Türkiye’de ‘hasta’nın bir ‘müşteri’ olarak görülmesi sonucunda oluşan bir süreçtir. Bir doktorun normal doğum yapabilecek bir kadına sırf ameliyat ücreti için sezaryene karar vermesi feci bir şeydir. Doktor, doğumun tek yolunun sezaryenle olabileceğini söylüyorsa, bu durum caizdir. Normal doğumun faydalarına karşın, hastalar kapitalist zihniyete kurban edilmektedir. Bu konu cidden sorgulanmalıdır. Rastgele sezaryen yapmada, doktorun vicdanına, insafına kalmış değerler söz konusudur.”
Habertürk
SON VİDEO HABER
Haber Ara