BM, Suriye'deki katliamı doğruladı

BM kentte topçu ateşini doğruladı

Suriye Hule'de çoğu çocuk 92 kişinin katledilmesinin yankıları sürerken BM gözlemci heyeti, kentteki topçu ateşini doğruladı.

Suriye Hule'de çoğu çocuk 92 kişinin katledilmesinin ardından Suriye halkı tepkisini göstermek için hemen her kentte yüksek sesle tekbir getiriyor. Bu arada Suriyeli makamlar saldırıyla bir alakalarının olmadığı yönünde açıklama yapmasına rağmen Birleşmiş Milletler (BM) gözlemci heyeti, kentte yaşanan topçu ateşini doğruladı. BM gözlemcilerinin bildirdiğine göre tank mermisi Houla, Suriye yerleşim alanında ateş edildi.

BMGK'NIN SURİYE TOPLANTISI SÜRÜYOR

BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'nin Hule ilçesinde meydana gelen katliama ilişkin toplantısı halen devam ediyor.
15 üyeli BMGK'nın basına kapalı düzenlenen danışma toplantısında, Suriye'de bulunan BM Gözlemci Misyonu'nun (UNSMIS) başı General Robert Mood'un, Hule'deki katliamla ilgili olarak BMGK üyelerine bilgi verdiği bildirildi.
Rusya'nın isteğiyle toplanan BMGK'nın, Hule'deki katliamı kınaması beklenirken, BM'de gazetecilere bilgi veren diplomatlar ise Rusya'nın katliamın arkasında Suriye güvenlik güçlerinin bulunduğuna inanmadığını, bu yüzden General Mood'un kendilerine bilgi vermesini talep ettiğini belirtti.
------------------------------------------------------------------------

Esad Rejimi Suriye Konsolosluğu Önünde Protesto Edildi

Suriye Konsolosluğu önünde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri Beşar Esad rejimini ve dün yaşanan saldırıları protoseto etti. Nişantaşı’nda bulunan Suriye Konsolosluğu önünde toplanan yaklaşık grup, Suriye’de 50’den fazla çocuğun öldürülmesini protesto etti. Ellerinde Suriye bayrakları ve Beşar Esad karşıtı pankartlarla sloganlar atan gruba, Suriye’de kaçırılan Türk gazeteci Adem Özköse de destek verdi. Polis konsolosluk önünde geniş güvenlik önlemleri aldı.

Konsolosluk önünde basın açıklaması yapan Özgür-der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Bu duyarsızlık, tepkisizlik, dünyanın bu sessizliği sürdüğü sürece görünen o ki bundan sonra da bu katliamlar sürecek. Bütün insanlık bu suça ortak oluyor. Burada biz, bir kere daha bu suça ortak olmak istemediğimizi, bu zulmü, katliamı ve vahşeti yapanları lanetlemek için buraya geldik. İnsanlık adına eğer bir parça vicdan, merhamet, adalet duygularına sahipse bu zulme karşı mutlaka tavır almak durumundalar" dedi.

Suriye’de 15 aydır devam eden katliamın sorumlusu Beşar Esad rejimi olduğunu belirten Kaya, "Beşar Esad rejimi devrilemediği sürece Suriye halkı bu acıları yaşamaya devam edecektir. Halkın kendisini istemediği çok açık ortaya çıkmasına rağmen, sonuna kadar zulmünü yapmaya niyetli olduğunu ispatladı. Bir n önce direnen halkın, kendisini savunma hakkı tanınmalıdır. Bu halka kendisini savunma hakkı tanımayanlar, halkın silahlanma talebini geri çevirenler bu katliama ortaklık yapmaktadırlar" diye konuştu.

Suriye’de kaçırılan Türk gazeteci Adem Özköse ise kendilerinin kamuoyunun duyarlılık göstermesi sayesinde özgür kaldığını anlatarak, "Fakat Suriye’de şu anda 20 milyondan fazla Hamit ve Adem var. Koca bir halk özgür olmayı bekliyor. Suriye’de bıçak kemiğe dayanmadı. Kemiği de geçti. Dün 50’den fazla çocuk öldürüldü. Suriye cezaevlerinde 12-13 yaşlarında çocuklar gördüm. Babaları Suriye rejimine muhalif oldukları için çocukları kaçırıp ellerinde rehin tutuyorlar. Suriye’de şu anda devlet değil, mafya mevcut. Suriye’de insanlık ölüyor. Suriye’de cennete uçan her çocuk Esad rejiminin sonunu getirecektir. Suriye’de yaşanan katliamlardan en az Beşar rejimi kadar, Çin, İran, Rusya ve katliama seyirci kalanlarda sorumludur” ifadelerini kullandı.

Muhalifler: Suriye'de 14 kişi öldü

Suriye Genel Devrim Konseyi, bugün düzenlenen askeri operasyonlarda, güvenlik güçlerince açılan ateş sonucu 14 kişinin öldüğünü duyurdu.

Muhalif yapılanmalardan sorumlu olan konsey, ülkenin iç kesimlerinde yer alan ve uzun bir zamandan beri askeri operasyonların hedefi olan Humus'ta 9, Şam'ın banliyölerinde 3 ve Hama'da 2 olmak üzere toplam 14 kişinin güvenlik güçlerince açılan ateşte hayatını kaybettiğini açıkladı.

Bu arada yerel aktivistler, sabah saatlerinde Şam'ın Midan semtinde çıkan çatışmalarda ve meydana gelen patlamalarda 9 kişinin yaşamını yitirdiğini ve Şam'ın Abasiyin meydanına giriş çıkışların kapatıldığını söyledi.
Midan semtinin çevresinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığının altını çizen aktivistler, Şam'ın bir çok semtinde dün gece patlamaların meydana geldiğini ifade etti.

_____________________________________________________________________________________________________
Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdesi, Houla’daki katliamı Suriye ordusunun yapmadığını ifade ederek, “Kadın, çocuk ve yaşlılar öldürüldü. Bu kahraman Suriye ordusunun işi değildir.” dedi.

ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR BUGÜN DEFNEDİLDİ

Suriye'de korkunç katliam

BM gözlemcileri, en az 90 sivilin öldüğü iddia edilen Hula ilçesinde incelemelere başladı.

BM gözlemcileri de Suriye güvenlik güçlerinin Humus'a bağlı Hula ilçesine düzenlediği saldırıyı teyit etti: 32'si çocuk 92 ölü. Çocukların bile elleri bağlanarak katledildiği açıklandı.

Suriye'de muhaliflerin kalesi Humus kentine bağlı Hula kasabasında Esad'a bağlı birliklerin saldırısı sonrasında 32'si çocuk 92 kişi hayatını kaybetti. Türk yetkililerin aldığı bilgiye göre ise rakam 50'si çocuk en az 110 ölü.

Çatışma haberleri üzerine inceleme için kasabaya giden BM gözlemcileri, muhaliflerin 'katliam' olarak nitelediği saldırıyı teyit etti. 32'si çocuk, 92 ceset gördüklerini açıklayan BM yetkilileri çocukların bir çoğunun 10 yaşından küçük olduklarını kaydetti.

Son yaşanan bu şiddet olayının ülkeyi bir iç savaşa sürükleyebileceği belirtiliyor. Saldırı sonrası Özgür Suriye Ordusu'ndan bir açıklama geldi. 'Annan Planı'na daha fazla bağlı kalınmayacağının' duyurulduğu açıklamada "BM Güvenlik Konseyi, sivillerin korunması için acil adımlar atmazsa, Annan Planı cehenneme gidecek" denildi.

HULA'DA EN AZ 32 ÇOCUK ÖLDÜ

Suriye'deki BM gözlemci heyetinin başkanı Tümgeneral Robert Mood, dün Hula'da çıkan çatışmalarda en az 32 çocuk, 60'dan fazla yetişkinin öldüğünü belirterek saldırıyı kınadı.

Tümgeneral Mood, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin orta kesimlerindeki Humus kentinin kuzeybatısında bulunan Hula'da düzenlenen saldırıyı “acımasız bir trajedi” olarak nitelendirdi.

Mood, ölümlerden kimin sorumlu olduğunu belirtmedi, ancak açıklamasında, “Kim başlattıysa, kim karşılık verdiyse ve bu elim şiddet eylemini kim yaptıysa sorumlu tutulmalı” dedi.

Robert Mood, BM gözlemcilerinin çatışmaların çıktığı bölgede topçu mermileri bulduğunu da kaydetti.

Aktivistler, hükümet güçlerinin ülkenin orta kesimlerindeki köylere topçu saldırıları düzenlediğini belirtmişti.

TÜRKİYE KINADI

Dışişleri Bakanlığı, Suriye güvenlik güçlerinin, Humus Hule ilçesine dün top ve roketlerle düzenlediği bombardıman ve askerlerle şebbiha milislerinin yaptığı katliam sonucunda 50'si çocuk, en az 110 masum sivilin katledilmesini şiddetle kınayarak, saldırıyı lanetledi.

Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "halkı çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan topyekun cezalandırmayı amaçlayan ve insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasız eylem, Suriye yönetiminin hukuksuzluğunun, aczinin ve zulmünün yeni bir göstergesidir. Bir ülkenin resmi güvenlik güçlerinin kendi şehirlerini topa tutması o ülkedeki hükümetin yönetme meşruiyetini tamamen kaybettiğinin en somut kanıtıdır. Suriye Yönetimi, bu son eylemiyle, gerek Annan Planı ile üstlenmiş olduğu taahhütlerini, gerek bu planın bir bütün ve tam olarak uygulanmasını öngören 2042 ve 2043 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarının getirdiği yükümlülüklerini hiçe saydığını bir kez daha gözler önüne sermiştir" ifadeleri kullanıldı.

Hule katliamının, Annan Planı'nın sahada uygulanmasını denetlemek amacıyla görevlendirilen BM Gözetim Misyonu'nun (UNSMIS) faal olduğu bir dönemde yapılmasının olayın vahametini artırdığı vurgulanan açıklamada, katliamın, Suriye yönetiminin Annan Planı'nı oyalama ve zaman kazanma aracı olarak gördüğünü ortaya koyduğu belirtildi.

Açıklamada Türkiye'nin, Suriye rejiminin zulmünün sonucu olan insanlık dramının daha fazla masum hayata mal olmadan sona erdirilmesi ve halkın meşru talepleri temelinde demokratik geçiş sürecinin önünün açılması için uluslararası toplum ve Suriye halkıyla dayanışma içinde çalışmaya devam edeceği de vurgulandı.

________________________________________________________________________________________________
Suriyeli muhalifler ordu ve milis güçlerinin, Esad yönetimine karşı ayaklanmanın merkezi haline gelen Humus'a düzenlediği saldırılarda en 90 kişinin öldüğünü duyurdu.

Muhalefet 'katliam' olarak nitelediği saldırılarda ölenlerin çoğunun kadın ve çocuklar olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü toplanmasını istedi. Hula kasabasına düzenlenen saldırıdaki ölü sayısı henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

Ancak doğrulanması halinde bunun Nisan'daki ateşkesten bu yana düzenlenen en büyük saldırı olacağı belirtiliyor.
Bu arada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun Suriye'de bazı kentlerin önemli bölümünün muhaliflerin kontrolünde olduğunu bildirdi.

Ban, Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta Suriye'de durumun çok kritik olduğunu belirterek iki tarafa da silah gönderilmemesini istedi.

'Parçalanmış cesetler'

Muhalifler, saldırıların ardından bir günlük yas ilan ederken, çok sayıda kişinin korku içinde kasabayı terk etmeye çalıştığı bildiriliyor.

Beyrut'ta bulunan BBC muhabiri Jim Muir'in aktardığına göre internete konan bir video kaydında, çok sayıda parçalanmış çocuk cesedi görülüyor. Görüntülerde bir kişinin cesetlerin sayılamayacak kadar çok olduğunu söylediği duyuluyor.

Muhalefete göre kasabanın girişinde bazı ailelerin tüm fertleri güvenlik güçlerince katledildi. Kasaba sakinlerinden bazıları topçu saldırısında hayatını kaybederken yakalanan bazı kişilerse topluca infaz edildi.

Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütüne göre topçu saldırısına hedef olan bir evde altı kişi hayatını kaybetti.

Uluslararası medyaya sınırlama getirilmesi nedeniyle bu haberleri doğrulatmak mümkün değil.

Bu arada Nisan ayında yürürlüğe giren ateşkese öncülük eden BM ve Arap Birliği temsilcisi Kofi Annan'ın önümüzdeki birkaç gün içinde yeniden Şam'a gideceği belirtiliyor.

________________________________________________________________________________________________________
Türkiye'den Suriye'ye Tepki

Türkiye, Hule'de 50'si çocuk, en az 110 sivilin katledilmesini şiddetle kınadı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "halkı çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan topyekun cezalandırmayı amaçlayan ve insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasız eylem, Suriye yönetiminin hukuksuzluğunun, aczinin ve zulmünün yeni bir göstergesidir." denildi.
Suriye yönetiminin, Annan Planı ile üstlendiği taahhütleri ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının getirdiği yükümlülükleri hiçe saydığına dikkat çekilen açıklamada, halka karşı işlenen suçların cezasız kalmamasının uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğu ifade edildi.
Açıklamada, "Uluslararası toplum, Hule'deki gibi insanlık dışı katliamlara artık seyirci kalmayacağını ve Annan Planı'ndan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusundaki sabrının sonsuz olmadığını göstermelidir" denildi.
_______________________________________________________________________________________________________

Suriye'de ordu birliklerinin operasyonları sürerken, muhalifler Hula ilçesindeki operasyonda en az 90 sivilin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

İddia şu ana kadar kesin olarak doğrulanamazken, BM gözlemcileri ilçeye giderek incelemelerine başladı. Cuma günü akşam saatlerinde düzenlenen operasyon ve sonrasında yaşananlara ilişkin video görüntüleri ise internette yayınlandı.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Humus'a bağlı Hula'daki operasyonda çoğu kadın ve çocuk, 90 kişinin yaşamını yitirdiğini, 100'den fazla yaralı olduğunu açıkladı. Örgüt, BM gözlemcilerini, “işlenen katliam karşısında sessiz kalmakla” suçladı. Yaşananların Halep'te de gösterilene neden olduğu, orduya ait zırhlı araçların bu kente girdiği belirtiliyor.

Fransa'dan girişim

Suriye Ulusal Konseyi, 15 aydır süren krizin en büyük katliamlarından biri olarak nitelendirdiği operasyonun ardından, Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler'i olağanüstü toplantıya çağırdı.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Suriye ordusunun operasyonunu “katliam” olarak nitelendirip sert bir dille kınarken, gelişmeleri BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan ile görüşeceğini açıkladı. Fabius, Fransa'nın Dostları grubu ülkelerinin en kısa zamanda yeniden Paris'te toplanmaları amacıyla da temaslarda bulunacağını bildirdi.
_____________________________________________________________________________________________________

Çatışmalar sürüyor

Öte yandan Suriye Genel Devrim Konseyi, Suriye ordusunun, ülkenin çeşitli kentlerinde yönetim karşıtlarına karşı düzenlediği operasyonlar ve göstericilere ateş açması nedeniyle ölenlerin sayısının 30'a yükseldiğini duyurdu.

Konsey, iç kesimlerde yer alan ve muhaliflerin güçlü olduğu kentlerden Humus'taki operasyonlarda 10, Hama kentinde 8, Şam'ın banliyölerinde 6, İdlib'te 3 ve Dera kentinde bir olmak üzere, ülke genelindeki ölü sayısının 30'a ulaştığını bildirdi.
Esad rejimine karşı gösterilerle başlayan, ordunun muhaliflere yönelik ağır silahlı operasyonları ve çatışmalarla büyüyen krizde, son 14 ay içerisinde ölenlerin sayısının 10 bine ulaştığı belirtiliyor.
_____________________________________________________________________________________________________

Suriye'de kaçırılan Lübnanlılar gelmedi

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Selçuk Ünal, İran'dan dönerken Suriye'de 22 Mayıs'ta kaçırılan 11 Şii Lübnanlı Türkiye'ye henüz gelmediğini açıkladı. Bu yüzden Lübnanlıları almak için İstanbul'a gelecek Lübnan Başbakanı Necip Mikati'nin Türkiye ziyareti de ertelendi.

Mikati, Türk makamlarının kaçırılan 11 Şii Türkiye'de değil bilgisi üzerine ziyaretini erteledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, Lübnan makamlarıyla bilgi alışverişinin sürdüğünü duyurdu.

Ünal, "Temennimiz Lübnanlı kardeşlerimizin sağ salim ailelerine kavuşmasıdır, bu konuda elimizden gelen çabayı sürdüreceğiz" dedi.

Lübnanlı 11 Şii, İran'a yaptıkları resmi ziyaretten dönerken, Halep yakınlarında Suriyeli muhalifler tarafından kaçırılmıştı. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülkenin aracı olması sayesinde 11 Lübnanlı Türkiye'ye teslim edilmişti.