Dolar

34,9509

Euro

36,7080

Altın

2.999,43

Bist

10.049,63

Erdoğan: 'Siz ölü sevicisiniz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,''Uludere'de hepimizi üzen bir hata yapılmıştır. Bakın, olay sınırımızın dışında olduğu halde, bu kişiler terör bölgesinde bulundukları ve yasal olmayan bir iş yaptıkları halde, hataen vurulan bu insanlar konusunda devlet yapması gereken neyse hepsini de yapmaktadır'' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-27 16:42:49

Erdoğan: 'Siz ölü sevicisiniz'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte TT Arena'ya gelişinde, partililerin sevgi gösterileri ve alkışlarla karşılandı.

Erdoğan kendisi için hazırlanan platformun üzerinde yürüyerek, sahanın etrafında tribünleri dolaştı ve partililere karanfil attı.

Divan başkanlığı seçimi yapılmasının ardından AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından hazırlanan video klip, Başbakan Erdoğan'ın seslendirdiği Necip Fazıl Kısakürek'in ''Canım İstanbul'' şiiri eşliğinde gösterildi.

Başbakan Erdoğan'ın tribünleri selamlayıp yerine oturmasının ardından, İstanbul silueti şeklinde hazırlanan sahnedeki platforma çıkan dansçılar, gösteri yaptı. Dansın sonunda protokolde bulunanlar gösteriyi ayakta alkışladı.

Başbakan Erdoğan İstanbul'daki konuşmasına Necip Fazıl Kısakürek'in şiiriyle başladı.

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim;
O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...


Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

İşte biz bu şehrin sokaklarını, vapurlarını, kuşlarını, kedilerini, çınarlarını, kulelerini, minarelerini, ezanlarını seviyoruz.

Biz bu şehrin tüm renklerini, tüm türbelerini, mezarlarını, mezarlar üzerinde yükselen selvilerini, sahabelerini, alimlerini, erenlerini seviyoruz.

Biz bu şehirden gurur duyuyoruz. Bu şehrin Fatih Sultan Mehmet'inden gurur duyuyoruz. Yavuz Sultan Selim'inden gurur duyuyoruz. Bu şehrin Kanuni Sultan Selüyman'ından gurur duyuyoruz. Hem tarihinden hem bugününden hem de geleceğinden gurur duyuyoruz. Ez cümle: Biz bu şehre aşığız. Biz bu şehrin insanlarına aşığız. Biz sizlere sevdalıyız. Türki'nin özü özeti olan İstanbul'a sevdalyıyız. Onun için buradan sadece ve sadece değerli kardeşlerim İstanbul' udeğil tüm Türkiye'yi tüm dünyayı selamlıyorum. Şehirlerin annesi İstanbul'dan, tüm başkentleri selamlıyorum.

Ahde vefanızdan cesaretinizden, bizlere her an sahip çıktığınızdan dolayı sizleri ayrıca selamlıyor ve tek tek teşekkür ediyorum.

Siyasete bu şehirde başladım. Siyaseti bu şehre hizmet olarak gördüm. Yol ardaşlığı yaptığımız arkadaşlarımız burada. AK Parti'yi birlikte kurduğumuz arkadaşlarımız burada. Bugün böyle büyük bir kitleyiz., Bırakın büyük kongresini il kongresini bile stadyumlarda yapan bir partiyiz.

Biz çıkar içir rant için makam, rutbe için değil; dava için bar araya gelmiş ve aynı hedef için saf tutmuş insanlarız. Bu manzarayı lütfeden Rabbimize hamdediyorum. Birkaç kişi yola çıktık. Stadyumlarda il kongresi yapan partiye dönüştüğümüz için Allah'a hamd ediyorum. Partilerinin büyük kongrelerini salonlarda yapanlar kıskanacak. Havalarda sandalye uçuşan kongre sahibi partiler kıskanacak. Bir olduk, birlik olduk. Türkiye olduk.

Rabbim nazardan saklasın. Maşallah. Hiçbir zaman onlara benzemedik. Allah'ın izniyle bundan sonra da benzemeyeceğiz. Şunu her birinizin bilmesini istiyorum: Biz bu yola İstanbul'un fakir çamur toz içindeki sokaklarından çıktık. Garibin duasını alarak çıktık: İstanbul bize umut bağladı. Türkiye bize umut bağladı. Gecekondularda sefalet içinde yaşayanların üzerimizde emaneti var. Duraklarda şafakta otobüs bekleyen işçi kardeşlerimizin üzerimizde emaneti var. Ekmeksiz susuz kalan, kapısının çalınmasını bekleyen hanım kardeşlerimizin üzerimizde emaneti var. Karakol önünde nöbet tutan polisin, sınırda vatanı bekleyen Mehmetçiğin üzerimizde emaneti var. Gençlerin, yaşlıların, engellilerin üzerimizde emaneti var. Bu emaneti çok iyi biliyoruz.

İstanbul'dan bu yola nasıl çıktığımızı unutmadık. Hiçbir zaman unutmayacağız. Emanete halel getirmeyeceğiz. Türkiye'yi büyütmeye, nefsimizi köreltmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin ve dünyanın neresinde olursa olsun yoksulu bulacak ve üzerimize düşeni yapacağız. İstanbul'dan aldığımız sevda ile ezilmişlerin yanında olmaya devam edeceğiz.

TÜRKİYE'Yİ 3 KAT BÜYÜTTÜK

Hakkı söylemeye, hukuku savunmaya devam edeceğiz. 9,5 yılda Türkiye'ye rekarlar yaşattık. Türkiye'yi 3 kat büyüttük. 9,5 yılda Türkiye'yi bölgesel bir güç haline getirdik. Bunu İstanbul'un bize verdiği güçle, buranın verdiği tecrübe ile Türkiye'yi bu seviyeye taşıdık. Şu anda içinde bulunduğumuz Seyrantepe Arena bile yaptığımız Türkiye'nin en büyük stadyumu.

Bu partimizin küçük beyinlere karşı ne denli büyük projeler gerçekleştirdiğimiz noktasına önemli olaydır. Siz arkamızda durduğunuz müddetçe inşallah biz İstanbul'a da Türkiye'ye de daha fazlasını yapacağız. 21. Yüzyılı Türkiye yüzyılı yapacağız.

Burada İstanbul Teşkilatımıza yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Kurulduğu andan itibaren görev yapmış, şu anda bu hizmetlerini parti dışında da olsun sürdüren başkan ve yardımcılara teşekkür ediyorum. Kadın ve gençlik kollarımızda görev yapmış tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

Buradan İstanbul İl Kongremizden öyle bir haykırmanızı istiyorum ki tüm Türkiye sizleri duysun: Hazır mıyız? Hazır mıyız? İstanbul yanımızda mısın (EVET), İstanbul arkamızda mısın (EVET), İstanbul yine bir miyiz (EVET), beraber miyiz (EVET), birlikte miyiz (EVET)... İşte bu... Allah'a hamdolsun.

Biz de durmayacağız, ilk günkü gibi DURMAK YOK YOLA DEVAM diyeceğiz.

İSTANBUL'UN FETHİ VE 27 MAYIS DARBESİ

Sevgili İstanbullular. Bakın bugün İstanbul İl Kongremizi iki önemli türbenin yakınında aynı zamanda iki önemli tarih diliminde gerçekleştiriyoruz. Türbeler merhum Fatih Sultan Mehmet'in ve merhum Adnan Menderes'in türbeleri. Fatih'te yeni ilçe sınırları olarak iki tane. Biri Yavuz Sultan Selim Han'ın diğeri Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesi. Bugün TC tarihine kara leke olarak yazılmış en kara en karanlık günün yıl dönümündeyiz. 52 yıl önce 27 Mayıs 1960'ta milletin sevdalısı Adnan Menderes'in hükümetini devirip idam ettiler. Kendisini buradan rahmetle yadediyorum. Eşini, oğullarını rahmetle yad ediyorum. Hasan Polatkan ve eşine, Fatin Rüştü Zorlu ve eşine, o dönem zulme uğrayanlara Allah'tan rahmet diliyorum.

Bu il kongremizde 27 Mayıs'ın tam aksine, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açan 29 Mayıs 1453 İstanbul'un fethinin yıl dönümü. Fatih Sultan Mehmet ve tüm kahramanlarını tüm alimlerini rahmetle yadediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Mekanları cennet olsun.

Unutmayın. Sizler Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasınız. Her biriniz Fatih olacak yaştasınız. Fatih İstanbul'un karşısına geçip, "Ya Bizansı alırım, ya Bizans beni alır" dedi ve aldı. Bu kararlılık içinde İstanbul'a girdi. İşte bizim devraldığımız miras budur. Onun bakiyesi üzerindeyiz. İçimizde taşıyacağımız ruh o fetih ruhudur.

Tarihten son derece anlamlı hatırayı dinlemenizi istiyorum. Fatih şehre giriyor ve Ayasofya'ya gidiyor. Patrik ve halk yerlere atılıyor ve ağlaşıyorlar. Mehmet Fatih, patriğe şöyle diyor: Ayağa kalk: Ben Sultan Mehmet. Sana arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki bugünden artık ne hayatınız ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız. Kumandanına dönüyor ve halka fenalık yapılmamasını bildiriyor. İşte bu sultan böyle bir hoşgörünün sultanıdır. Bu şehir böyle bir hoşgörünün şehridir. Yaradılanı yaratandan dolayı seviyoruz. Dini, dili, rengi, etnik kökeni, meshebi, dünya görüşü ne olursa olsun, Yaradanı severiz Yaratandan ötürü.

ULUDERE OLAYI

Bugün burada bir hissiyatımı paylaşmak istiyorum. Aslında Salı günü gurupta ayrıntılı konuşacağım. Ama Uludere ile ilgili samimi düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum. Bakın medyaya konuşmuyorum. Bir siyasetçiden bir Başbakan'dan öte bir insan bir baba bir kardeşiniz olarak sadece ve sadece milletime konuşuyorum. Uludere konusunda kimin hangi odaklara uşaklık yaptığını zerre kadar önemsemiyorum. Biz milletimizle konuşuyoruz. Milletimizin diliyle konuşuyoruz. Milletimizle yürümeye devam ediyoruz:

Bu ülkede son 30 yıldır devam eden terör eylemlerinde 40 bin insanımız hayatını kaybetti. Bu topluma bu acı ölümleri soru sorma hakkını vermediler. Medya doğru soruları sormaktan kaçındı. Bazı partiler şehitlerimiz üzerinden istismar üretti. Bazı partiler gözlerini kapatarak ölümlere duyarsız kaldı. Bazı partiler dağdaki gençleri tahrik ederek kan üzerinden siyaset üretti. İşte ilk kez AK Parti çıktı ve bu kanlı siyasete duyarlı olmak suretiyle gönülden cesaretle dur dedi.

ULUDERE'NİN ARKASINDA KİMLER VAR?

Biz milletimizden hiçbir şey saklamadık, örtmedik örtmeyiz. En karanlık dönemleri sorğulayan tek partiyiz, özelliğimiz bu. Yasakları, perdeleri kaldıran, cuntaya karşı millet iradesini cesaretle savunan bir partiyiz. Biz TC tarihinrde ilk kez asimilasyonu ortadan kaldıran, kürt kökenli halkımızla kucaklaşan partiyiz. Kimse bize insanlık dersi vermeye yeltenmesin. Biz teröre karşı siper olurken, mafya, çete, cunta ile çarpışırken bize çelme takmaya çalışanlar birden insan sevgisini hatırladılar. Biz analar ağlamasın dediğimizde "ağlayacaklar" diyen zihniyet anaların göz yaşlarını hatırladı. Benim muhatabım milletimdir: Uludere olayı üzerinden istismar kampanyası yürütülüyor. Uludure üzerinden yürütülen kampanya aynı zamanda uluslararası karalama kampanyasıdır. Bu kampanyanın içinde PKK, BDP, CHP bir de belli medya kuruluşları var.

Olay sınırımızın dışında olduğu halde bu kişiler terör bölgesinde bulundukları ve illegal işler yaptıkları halde devlet üzerine düşeni yapmaktadır. Aileler en üst düzey ziyaret edildi. Yasal tazminatın dışında tazminat yatırıldı. Birileri görmek istemiyor ama adli idari soruşturma başlatıldı. Meselenin üzeri örtülmüş değil. İnsafsız ve cahilce yazdıkları ve söyledikleri gibi kapanmış değil. Askerimiz de polisimiz de işini yapıyor.

KAYSERİ'DE EMNİYETE SALDIRI

Kayseri'de kaçan bomba yüklü araca müdahalede bulunulmadı. CHP genel Başkanı "O araç o kadar mesafeyi nasıl gitti" diye soruyor. Ha o Kılıçdaroğlu, aklına ne gelirse söylüyor ama bu ülkede sorumluluk sahibi olanların bin düşünüp bir söylemesi gerekiyor. Jandarma araca müdahale etse, onlar sivil olsa belki büyük felaket yaşanacaktı. Araçta siviller öldürülse istismarcılar ayağa kalkıp güvenlik güçlerine saldıracaklardı. Gediktepe'de "Niye katırları vurmadınız" dediler. Şimde "Niye vurdunuz" diyorlar. Canıl bomba eylemi olsa bazı kendini bilmez BDP'liler çıkıp "Savaşta olur böyle şeyler" diyeceklerdi. Uludere konusunda terbiye edep yoksunu güya vekil sıfatı olan biri çıkıyor TBMM'de "O emri hangi hayvan verdi" diyor. Sen insanlıktan sukut etmiş birini görmek istiyorsan, zil takıp oynayan arkadaşlarına bak, orada görürsün onları.

BDP'YE ÇOK AĞIR İTHAM

Ben onlara yakışacak sıfatla cevap vereceğim. Uludere olayından sonra zil takıp oynayanlar, savaşta olurböyle şeyler diyenler, bu sıfata dahi layık olmayanlar, NEKROFİLLERdir. Yani Ölü sevicilerdir. Çünkü bunlar sadece ve sadece ölüler üzerinden siyaset yürütürler.

MEDYADAKİ TASMALILAR

Bakın birde AKBABAlar var. Partiler arasında acı ölümler üzerinden siyaset yürütenler var. Ya siz kimsiniz. Daha düne kadar birileri karşısında hazır ola geçip emir alıp köşe yazıyordunuz ya. Ya daha düne kadar üniformalılar, yazdıklarınızdan dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu TASMALARIndan kurtaran biz olduk. Dün ulusaldı, bugün terfi ettiler. ULUSLARARASI TASMALARI boyunlarına taktılar.

Bu meseleden rant devşirmeye çalışanların maskelerini düşürmeye devam edeceğiz. Kürt kardeşlerime sesleniyorum, Türkiye'ye, dünyaya sesleniyorum: Biz birbirimizin dilini anlarız. İstismarcılara kulak vermeyin. Uludure üzerinden siyaset yapanlara kulak vermeyin. 9,5 yıldır gönül diliyle konuşuyoruz. Bundan sonra da gönül diliyle konuşacağız aramıza nifak sokmayacağız. Fitne fesadı yaklaştırmayacağız. Uludere istismarı ile kardeşliğimizin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye hasımlarına fırsat vermeyeceğiz. Reform ve yatırımlardan asla taviz yok. Aynı şekilde terörle mücadeleden taviz yok.

KILIÇDAROĞLU ÖNCE KAĞITTEPE'Yİ BULSUN

CHP genel başkanı bizim çılgın projelerimizden bahsetmiş. Bir kere CHP genel başkanına tavsiyede bulunuyorum. Sen en iyisi bu meselelere girme. Zira bu projelerimiz Kılıçdaroğlu'nun bırakın aklına, hayallerine sığmaz. İstanbul'da CHP'nin hayal edemeyeceklerini gerçeğe dönüştürüyoruz. İstanbul'da Kağıttepe diye bir semt var. Önce orayı bul. Adayı olduğu ilçeyi bulmakta zorlanan bir siyasetçi. Biz İstanbul için proje üretmeye devam edeceğiz. 12 Haziran öncesi açıkladığımız tüm projeler için çalışma başlattık. Bu projeler hemen kazma kürekle başlatılacak projeler değil. Bir sürü analizleri var.

ÇILGIN PROJELER

Kanalistanbul devam ediyor. İnşallah bu yıl içinde hemen adım atıyoruz. Adalar İstanbul'a iki şehir dedik. Projelerimizin hazırlık çalışmaları devam ediyor. İkitelli'de şehir hastanesi dedik. Olacak. Sancaktepe'de şehir hastanesi demiştik: arazi tahsisi tamamlandıktan sonra başlıyor. Taksim: 1. etap ihale işlemleri devam ediyor. Ağustos'ta işe başylanacak. Taksim Meydan Projesi sırasında yol trafiğini aksatmamak için plan hazırlandı. Marmaraj. 150 yıllık projeye start verdik. Asya ve Avrupa yakalarında 40 adet istasyon inşa ediyoruz. 76 km'lik hattın 14 km'si yer altında. Bir bölümü de denizin altında. Saatte 75 bin yolcu taşınacak. Proje tamamlandığında Üsküdar-Sirkeci 4 dakika.

Şu anda İstanbul'da şehiriçi ulaşımda raylı sistemin yapı yüzde 8, Marmaray'la birlikte yüzde 28 olacak.

BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA

Beraber yürüdük biz bu yollarda
Beraber ıslandık yağan yağmurda
Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda
Bana herşey sizi hatırlatıyor

Gününüz kutlu olsun. 4. olağan kongremiz hayırlara vesile olsun diyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum
SON VİDEO HABER

Petrol kuyusundaki yangında itfaiye eri helallik istemiş

Haber Ara