'Onu ölüme terk edemezdim'

İsrail ile Türkiye arasında tarihin en büyük krizi yaşanırken 19 Mayıs’ta dünyanın en yüksek dağı Everest’te İsrailli dağcı Nadav Ben-Yehuda tarafından kurtarılan Aydın Irmak İsrail basınına konuştu. Yedioth Ahronoth gazetesine açıklama yapan Irmak, “Nadav olmasaydı dağda ölmüştüm. Bu bir mucizeydi. Sadece düştüğümü hatırlıyorum. Uyandığımda yanımda Nadav vardı ve adımı bağırıyordu. Nadav harika bir şey yaptı. Türkiye ile İsrail arasında köprü oluşturdu. Liderlerimizin ondan öğrenecek çok şeyi var. Politika değil insanın karakteri önemli. Zirveyi kaçırdım, ama bir kardeş kazandım. Kimbilir belki Everest’e birlikte tırmanırız” dedi.

AYDIN İÇİN REKORDAN DÖNDÜ

Hürriyet'in haberine göre, Nadav Ben-Yehuda da aynı gazeteye yaptığı açıklamada Irmak’ı kurtarmak için “Everest’e tırmanan en genç İsrailli” olma unvanını kaybettiğini söyledi. Ben-Yehuda, “Zirveye sadece 300 metre kalmıştı ama bir dakika bile tereddüt etmedim” şeklinde konuştu.

“Yoluma devam etsem kesin ölürdü. Diğer tırmanışçılar parmaklarını bile oynatmadan geçip gitti” diyen Ben-Yehuda, Nepal'e 19 Mart'ta gelerek Everest rüyasını gerçekleştirmek için 18 kilo vermişti.

NADAV'IN PARMAKLARI KESİLEBİLİR

Kampa ulaştıktan sonra helikopterle Nepal’in başkenti Katmandu’ya götürülen Nadav Ben-Yehuda ve Aydın Irmak halen tedavi altında. Türk dağcıyı kurtarmak için eldivenlerini çıkaran Ben-Yehuda’nın donan parmakları kesilebilir.

‘POLİTİK DÜŞÜNMEDİM’

Zirveye 300 metre kala buzlu bir dağ eteğinde daha önce kamptan tanıdığı Aydın Irmak’ı bulan Nadav Ben-Yehuda, “Bir saniye bile politik düşünmedim. Yani onun Türk, benim İsrailli olmamı. Şan-şöhret de düşünmedim. Tüm düşündüğüm bir insanı kurtarmaktı. Onu kayışıma bağladım. İnmeye başladık. Çok ağırdı. Bazen bilinci yerine geliyor, yine bayılıyordu. 7 bin 900 metre yükseklikteki en yakın kampa ulaşmamız 8-10 saat sürdü” dedi.